20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Uyarıyorum: Alevi-Sünni çatışmasını deneyecekler

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD’nin hakimiyet prensibi hep aynı.

Ya: Önce işgal ediyor. Sonra bölüyor.

Ya da: Bölmek için iç savaş çıkarıyor.

Değişmeyen yöntemi: Parçalamak, ufalamak.

Çünkü: İri devletler kontrolden çıkıyor. Ancak küçük parçalara ayırırsa hakimiyet kurabiliyor.

***

İşte Afganistan (2001). İşte Irak (2003).

Önce işgal etti. Sonra parçaladı.

Diğer iki örnek: Libya (2011) ve Suriye (2011-2016).

Önce iç savaşları kışkırttı. Şimdi: Libya da, Suriye de 3-4 parça.

***

ABD, değişmez iki kaldıraç kullanıyor.

“Etnik” farklılıklar. Daha çok da “mezhep” farklıları.

Yani: ABD İslam dünyasını bölmek için yine İslamı kullanıyor.

(Not: Birileri istediği kadar itiraz etsin. “Kullandıkları İslam değil” desin.

ABD, kullanacağı bir “İslam anlayışı”nı her zaman buluyor.)

***

5 ülke tecrübesinin özeti.

Milyonlarca ölü/Milyonlarca mülteci/Yakılmış, yıkılmış ülkeler/Dağıtılmış devletler.

Yani: Teorik bir meseleyi tartışmıyoruz.

Konuştuğumuz: 100 milyona yakın insanın kanlı dramı.

***

Türkiye bu tabloda nereye oturuyor acaba?

Bölgede yaptıklarını Türkiye’de de sahneledi aslında. Bir kısa özet yapalım.

2000’li yılların başı: ABD, önce iktidar düzenlemesi yaptı. AKP iktidarının önünü açtı.

Çünkü: AKP liderliği üç konuda güvence vermişti.

Bir: Irak’ın işgaline yardımcı olmak. İslam dünyasında yeni sınırlar çizmek.

İki: Atatürkçülüğü ve Türk üniter devlet sistemini tasfiye etmek.

Üç: Kürt açılımı yapmak. Federasyona gitmek.

Anlamı: ABD, diğer ülkeleri silahla bölüyordu. Türkiye’de ise AKP’ye “barışçı” yoldan yaptıracaktı.

Operasyonu bedavaya getirecekti yani.

***

AKP niye kolay razı oldu ABD projesine? Cevabı basit.

Bir: AKP liderliği de ABD’yle aynı anlayıştaydı. Atatürkçülüğe ve ulus devlete temelden karşıydı.

İki: Türkiye’de iktidarda kalabilmek için ABD desteğine muhtaçtı. Ergenekon ve Balyoz operasyonları bu çerçevede yapıldı.

(Not: Polemik yapmıyorum. Hayatın ispatladığı yalın gerçeklerden söz ediyorum.)

***

ABD projesi, inişli çıkışlı da olsa işledi. Ta ki, 2015 Temmuzuna kadar.

AKP liderliğinin kendi tecrübesiyle gördüğü tablo şöyleydi:

Bir: Suriye parçalanıyordu. ABD, kuzeyde bir PKK devletçiği kuruyordu.

İki: PKK, ABD desteğiyle şımarmış. Silahlı ayaklanmaya geçmişti Güneydoğu’da.

AKP, her fani gibi bir sonuç çıkardı tablodan: Razı olursa iktidarda kalamazdı.

Sonuç: Silahla müdahaleye karar verdi. İlk adımı “hendek savaşı”yla attı (24.7.2015).

***

Süreçte bir büyük yol hata yapıldı: Rus uçağı düşürüldü (24.11.2015).

Olay, bölgesel ittifak ihtiyacını yakıcı hale getirdi.

Stratejik bir dönüş yapıldı sonunda. Erdoğan özür diledi (24.6.2016).

Hızlı birer satranç hamlesi gibi geldi gerisi.

ABD: Baktı, Türkiye Avrasya’ya kayıyor. FETÖ darbesiyle cevap verdi (15.7.2016).

Türkiye: Erdoğan ve Putin Petersburg’ta buluştu. “Bölgesel ittifak” dediler (9.8.2016).

ABD: İçeride PKK ve IŞİD’in bombalı eylemlerini tırmandırdı. Suriye’de koridoru tamamlama hamlesine geçti. Menbiç’ten batıya doğru.

Türkiye: Cerablus’tan Suriye’ye girdi (24.8.2016).

(Ama Türkiye’nin bir zaafı var. ÖSO gibi sicili berbat döküntülerle ortak hareket ediyor.)

***

Şimdi: Son 45 günün olaylarına bakalım.

ABD üç kuvvetini de sahaya sürmüş durumda.

FETÖ: Darbe yapıp devlete el koymaya kalktı.

PKK: Şehirlerde bombalı intihar eylemler serisi başlattı.

IŞİD: O da intihar eylemleriyle sahada.

Görünen: Eylemler şiddetlenecek. Tırmanacak.

***

Bu tabloda kritik nokta şu.

Darbe girişimi de, bombalar da ABD’ye yetmiyor.

İçte ve dışta herkesin Türkiye tespiti şöyle.

Bir: Anti-Amerikancılık yükselişte. Muhafazakâr kesimler de dahil.

İki: Milli birlik güçleniyor. HDP seçmeni PKK’dan hızla kopuyor.

Yani: ABD vuruyor. Fakat Türkiye inadına birleşiyor.

***

ABD, Türkiye’nin elinden kayıp gitmesine seyirci mi kalacak?

Bölgesel ittifakın ilerlemesine razı mı olacak?

Bu: ABD’nin Ortadoğu’yu bütünüyle kaybetmesi anlamına gelir.

Dolayısıyla: Kolay pes etmeyecek.

Sonuç: Yeni ve riskli eylemler var ufukta.

***

ABD ne yapar? Bu aşamada, doğrudan silahlı müdahaleyi göze alamaz.

ABD’nin ihtiyacı belli: Sokakta, geniş kitlelerin katılacağı sivil bir boğazlaşma.

Türkiye’nin milli birliği ancak bu yolla parçalanabilir.

Bu da iki yolla sağlanabilir.

Bir: Güneydoğuda asker ve polis ailelerine yönelik yaygın saldırılar.

Batıdan halk tepkisini kabartmak amacıyla.

***

İki: Alevi köylerinde ve mahallelerinde katliamlar yapmak.

Bilenler biliyor: En az 1 yıldır bu “laf” dolaştırılıyor. Pek çok mahfilde dinledim.

Bazı Batılı ülkeler özel saha araştırmaları yaptırıyor.

Dehşetengiz şayialar var:

“AKP özel milis birlikleri kurdu (Osmanlı Ocakları gibi) Katliamlara hazırlanıyorlar.”

“Alevi köyleri silahlanıyor/silahlanmalı” gibi.

Fakat şu basit soru sorulmuyor: Hangi hükümet, halkının birbirini boğazlamasından menfaat umar?

***

Anladığım: Tertiplerle, Alevi kitlesini PKK’nın peşine takmak istiyorlar.

Sadece “Kürt Aleviler”i değil, “Türk Aleviler”i de.

Amaç: Yaygın sokak çatışmaları. Bir tür iç savaş.

(CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konvoyuna saldırı girişimi bir ilk.

Girizgâh gibi görünüyor. Neyse ki erken farkedildi.)

Son söz: ABD’nin bu hamlesi de boşa çıkacak.

Milletimiz kanlı hesabın fazlasıyla farkında.