16 Nisan 2024 Salı
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Varlığım Türk varlığına armağan olsun

Koray Gürbüz

Koray Gürbüz

Eski Yazar

A+ A-

Yıllardır devam eden ve Türk milli kültürüne ait ne varsa hepsini yıkmayı hedefleyen odakların yasaklattığı “Andımız”, Danıştay’ın verdiği çok yerinde kararla “özgürlüğüne” kavuştu. Artık milyonlarca Türk çocuğu, yurdun dört bir yanında coşku içinde, yeniden “Andımızı” okuyacaklar.
Elbette bu durum Türk’e ait olan her şeyden ölesiye nefret edenleri durdurmayacak. Buldukları her fırsatta “ırkçı” diyecekler, “kafatasçı” diyecekler, “faşist” diyecekler... Hatta yetmeyecek ve Kurtuluş Savaşı için “Keşke İngilizler olsaydı ülkede” diye çığlıklar atacaklar. Bir gün “Yetmez ama evetçi” olarak çıkacaklar karşımıza bir gün “işbirlikçi liberal...” Ve her defasında yeni bir yalanla saldıracaklar.
MEHMETÇİĞİN KALBİNDE
Bunlar olacak ama başka şeyler de olacak elbet. Mesela kim ne yaparsa yapsın Kahraman Mehmetçik, Afrin’e girerken kalbinin hem üstünü hem de içini ay-yıldızlı Türk bayrağıyla kaplayacak. Yarınlarda Fırat’ın doğusunu “teröristlerden temizlerken” de hem dilinde hem de ruhunda Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının Türk Gençliğine verdiği müebbet vazife olacak.
Zaten dünyanın neresinde olursanız olun kural da budur. Her yerde her millet kendi kurucu değerlerine kıskançlıkla sahip çıkar, kurucu babalarını gözlerinden sakınır. Çünkü bilirler ki tarih de millet de bir bütündür ve parçalanamaz. Örneğin Rusya’da hiç kimse kalkıp da “Ben Rusya Federasyonu’nun çocuğu değilim! Çarlık Rusya’sının torunuyum!” demez. Aynı durum Fransa’da da, Almanya’da da geçerlidir. Hatta emperyalizm, tüm dünyayı sömürmek için kendi kültürünü yücelttikçe yüceltir. Geçmişten aldığı güçle geleceğe ulaşmaya çalışır.
İşte tam bu noktada “Andımız” da tıpkı Orhun Kitabeleri gibi bir anıt haline dönüşür. Andımızı yıkmakla Orhun Kitabelerini yıkmak arasında fark yoktur zira her ikisi de “geçmişle günümüzü, günümüzle de geleceği” birleştirir.
TÜRK MİLLETİNİN MESELESİ
Ancak tüm bu yaşananlardan da ders almak gerekir. Emperyalizmin farklı kılıklarda ama hep aynı “milli köklere” saldıracağını tahmin ettiğimize göre Türk milli kültürünü yaygınlaştırmak ve “milli değerlerimizi” güçlendirmek gibi görevlerimizin olduğunu hiç unutmamak gerekir. Meseleyi devletin ya da hükümetlerin meselesi olmaktan çıkararak “Türk Milletinin” meselesi haline getirmek en doğrusudur. Bu noktada TGB’nin, TLB’nin, yani Türk Gençliğinin, yürüttüğü mücadeleyi selamlamadan geçemem. Onlar bizim yüz aklarımız olarak en başından beri Andımızın önemine dikkat çektiler. Buldukları her platformda gündemde tuttular ve sonunda başardılar. Elbette ADD gibi, Cumhuriyet Kadınları Derneği gibi mücadeleci örgütlerin de katkıları inkâr edilemez. Ama ben bu başarının her yaştan Türk Gencine ve Türk gençliğinin iki abide örgütü TGB’ye ve TLB’ye ait olduğunu düşünüyorum. Umuyorum ki 29 Ekim’de “Andımız Türkiye’dir” diyen gençlerimizle beraber Anıtkabir’de yürek yüreğe Andımızı okuyacağız. Ve “(...) Varlığım Türk varlığına armağan olsun! Ne mutlu Türküm diyene!” diyerek emperyalizme karşı en büyük mesajı vereceğiz. İnanıyorum; 29 Ekim’de, yepyeni bir başlangıç yapacağız!