28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vatan Partisi’nin günleri hızla yaklaşıyor

Soner Polat

Soner Polat

Eski Yazar

Dizel motorların bir özelliği vardır... Ateşlemeyi tetiklemek için buji gerekmez! Yanma için basınç ve sıcaklığın belirli bir seviyeye yükselmesi gerekir. Bu değerlere ulaşılmamışsa, ne kadar çok yakıt verilirse verilsin, patlama olmaz!
EGE GÜBRE VE VATAN PARTİSİServet Güngör bilgili ve birikimli bir parti üyemizdir. Makine mühendisidir. Mühendisler, sayılarla dans ederek en kısa yoldan sonuca giden insanlardır. Soyut kavramlardan nefret ederler; somut elemanları birbirine eklemleyerek çatıyı kurarlar...Geçtiğimiz günlerde kendisi ile dertleşiyorduk... Konu ortak sevdamız olan Vatan Partisi’nin geleceğiydi! Partimizi Ege Gübre’ye benzetti. Niçin bu benzetmeyi yaptığını uzun uzun anlattı... Ortaya oldukça ilginç ve dikkat çekici bir hikâye çıktı. Sizinle de paylaşayım...
HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLDİRSayın Güngör 1993 yılında borsada işlem gören Ege Gübre’yi mercek altına alarak dikkatle incelemeye başlar... Şirketin hisselerine talep neredeyse yok düzeyindedir. Bilanço son 10 yıldır zarar göstermektedir. Ege Gübre’nin piyasa değeri mütevazı bir rakamdadır...Ancak Sayın Güngör görünüşe aldanmaz! Buz Dağı’nın altını görmeye çalışır. Şunları tespit eder: Şirket cirosunu istikrarlı olarak her yıl artırmaktadır. Kısa ve uzun vadeli borçların çok önemli bir bölümü ödenmiştir. Ciro istikrarlı olarak arttığına ve borçlar da ödendiğine göre, Şirket’in kâra geçmesi kaçınılmazdır. Bu gelişme hisse senetlerinin değerini artıracaktır... Sayın Güngör, en az 5 misli bir artış beklemektedir...
ÖN YARGILARI PARÇALAMAK ATOMU PARÇALAMAKTAN DAHA ZORDURKazanç rüzgârları her yönden esmesine rağmen uzun yılların alışkanlıkları ile kitleler Ege Gübre’den uzak durmaya devam ederler... Hatta Sayın Güngör dostlarının biraz da alayla karışık saldırılarının hedefi olur; “hayal sattığı” öne sürülür! Akla Doğan Kuban’ın şu sözlerini getirir “Kalabalıklar aç ve çaresiz kalmadıkça sözlerini anlamadıkları aydınlara kulak asmazlar!”Sayın Güngör mevcut durumu yeniden analiz eder. Bütün veriler hızlı bir yükselişe işaret etmektedir. Ufkun ardında yüksek kâr getirecek hisse senetleri şanslı alıcıları ile buluşmak için sabırsızlanmaktadır... Ancak yaprak kımıldamamaktadır! Şu sonuca ulaşır: Ege Gübre belirgin bir şekilde yükseliyor ama piyasalar henüz bunu anlayacak ve algılayabilecek bir seviyede değil!Doğru siyaset, strateji ve taktiklerin, diğer bir ifade ile gerçeklerin günün birinde mutlaka kazanacağını bilen Sayın Güngör, hiç kimseye aldırmadan şirketin hisselerini almaya devam eder...
GERÇEKLER YEDİ CANLIDIR; MUTLAKA AÇIĞA ÇIKARFüze doğru hedef bilgileri yüklenerek lançerini terk etmişti! Havadaki seyrinde doğru yönlendiriliyordu. Hedefi ile buluşmasını hiçbir güç engelleyemezdi... Birdenbire şirketin hisseleri şaha kalmaya başladı! 1993 yılı değer artışı yüzde 3000 civarındaydı. Üç yıl içinde yüzde 6000’lik prim yaptı! İzleyen yıllarda bu artış yüzde 12.000’e ulaşmıştı. Artık kitleler akın akın Ege Gübre’ye koşuyordu...
VATAN PARTİSİ DE AYNI YOLDA İLERLİYOR Türkiye’deki sorunları doğru ve gerçekçi olarak tespit eden ve buna uygun siyasetler üreten yegâne örgütlenme Vatan Partisi’dir. Bu nedenle kendinden emin olan Vatan Partisi, toplumdaki dalgalanmalardan etkilenmeden aynı çizgide yoluna devam etmektedir... Toplum ile Vatan Partisi arasındaki etkileşim çoktan başladı! Ülkenin birlik ve bütünlüğünü cansiperane savunması, Silivri duvarlarını yıkması, Ermeni soykırım yalanını tarihin çöp tenekesine yollaması, kapı gibi TSK’nın arkasında durması gibi nedenlerle Türk milleti Vatan Partisi’ni seviyor ve ona güveniyor...Diğer partiler ne yaparsa yapsın, kendilerini ne kadar üzerse üzsün fazla oralı olmuyor! AKP’nin açılımına, CHP’nin HDP aşkına, MHP’nin politika üretememe beceriksizliğine büyük bir tepki göstermiyor. Ama Vatan Partisi’nin en küçük bir hatasında kıyametler kopuyor... Milletimiz Vatan Partisi’nde mükemmellikten başka hiçbir şeye tahammül edemiyor...Bu ise çok doğal! Çünkü insanlar sevdiklerine kızarlar. Başkaları yanlışlar yapınca, gülüp geçeriz. Ama çocuklarımız, yakınlarımız hata yapınca sinirleniriz! Bu nedenle baba oğula iyi bir öğretmen olmaz!
BASINÇ VE SICAKLIK YÜKSELİYORTürk milleti inanmadan ve güvenmeden, yılların verdiği alışkanlıkla TBMM’deki partilere kerhen oy atıyor. Aslında attığı oyla hiçbir şeyin değişmeyeceğini de biliyor... Seçim mahalli olan bir okulun kapısında sakin bir yerde bir süre oturun! Oyunu kullanan seçmenleri dikkatle gözlemleyin. Yüzde 90 oranında kaygı ve endişe ifadesine tanık olacaksınız!Türk milleti Vatan Partisi’ni keşfetti ama ön yargılarını henüz üzerinden atamadı... Diğer partiler öylesine anlamsız işler yapıyorlar ki hem basınç hem de sıcaklık sürekli yükseliyor... Yanma noktasına ve patlama anına hızla yaklaşıyoruz... Toplum, sevgisini göstermese de, görmezlikten gelse de, bıkmadan, usanmadan, küsmeden vatan nöbeti tutan evlatları olduğunu biliyor... Onların, vatan aşkını bir ibadete çevirdiğinin de farkında!
ATATÜRK’ÜN HÜKÜMETİPatlama anında yüzbinlerin değil, milyonların akın akın Atatürk’ün Hükümeti’ni kuracak olan Vatan Partisi’ne koşacağını göreceğiz... Daha mutlu, daha adil, daha huzurlu ve daha zengin bir Türkiye’nin havasını her birlikte soluyacağımız günler hiç de uzak değil...