20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vergi haftası

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

A+ A-

1990 yılından bu yana her yıl şubat ayının son haftası vergi haftası olarak kutlanıyor. Bu yıl 30. kez kutlanan 25 Şubat-3 Mart Vergi Haftası'nda kutlamalar yapıldı. Ülkemizdeki Gelir İdaresi Başkanlığına göre Vergi Haftası ile "Vergi bilincinin çocuklarda ve genç nesillerde oluşturulması, toplumun tüm kesimlerine benimsetilmesi, mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunun sağlanması ve kayıtdışı ekonomi ile mücadele bilincinin oluşturulması" hedefleniyor.
VERGİ VE KUTSALLIK
Maliye sosyolojisi kapsamında Karl Marx'ın vergiyi nasıl ele aldığıyla işe başlayalım. Marx vergiyi, Louis Bonaparte'ın 18'inci Brumaire adlı yapıtının 7. Bölümü'nde (1852) bürokrasinin, ordunun, din adamlarının ve mahkemelerin kısaca yönetici gücün bütün aygıtlarının yaşam kaynağı olarak tanımlamış.
Burjuvazi vergi ödemeyi kutsallaştırmış ki, rızanın imali söz konusu olmuş. Bu bağlamda vergilendirilmiş kazancın kutsal olduğu söylenir. Aslında bu söz yeni olmayıp bir geçmişi de vardır; sözgelimi Fransa'daki 1793 Anayasası'nda vergi şerefli bir yurttaşlık görevi olarak tanımlanmış.
VERGİ ADALET(SİZLİĞİ)

Vergi haftası - Resim : 1


Diğer yandan vergi adaleti konusunda yoğun eleştiriler vardır. Kamunun giderlerini karşılamak için sağlanan gelirlerin içinde önemli yer tutan vergi (yanı sıra resim ve harçlar) gelirlerinin bileşimine bakıldığında bu eleştirilerin hiç de haksız olmadığı görülecektir. Örneğin, ekonomik durumu fark etmeksizin herkesin aynı oranda ödediği dolaylı vergiler (örnekse KDV, ÖTV gibi) ile gelir düzeyine göre ödenen doğrudan vergiler (örnekse gelir vergisi, kurumlar vergisi gibi) arasındaki oranın dolaylı vergiler lehine çok yüksek olması çok dikkat çekicidir. Son yıllarda dolaylı vergilerin toplama göre oranının yüzde 70 dolayına geldiğini anımsarsak durumun ne denli adaletsiz olduğu daha iyi anlaşılır. Bu duruma adaletsiz kalkınma diyebiliriz. Gelişmiş kapitalist ülkelerde bu oranın yüzde 30'lar düzeyinde olduğu düşünülürse, bizim düzenin kanpitalist olduğu söylenebilir. Düzen kanpitalist olunca haliyle daha bir krizmatik oluyor.
Egemen kesimlerin (burjuvazisiyle ve nurjuvazisiyle) vergiden kaçınmayı iyi becerdiği aşikar, hatta vergi kaçırmaya yeltenenlerin ve de becerenlerin sayısı da az değil hani.
Küreselleşmeyle vergi yönetimine eklenen yeni hususları da bu arada anmak gerek. Yurttaşın biri yabancı bir ülkede işyeri açıyor, Türkiye'ye çatır çatır mal satıyor, Türkiye'de herhangi bir irtibat ofisi de yok. Şimdi bizim garip esnaf bununla vergi rekabetini nasıl yapsın? E-ticarette vergi sorunları! Ya bitcoin gibi sanal paralarla ilgili işlemler? Ulusların zararlı vergi rekabetinde ulusal ekonomilere ve bireylere zarar verici uygulamaları ayrı bir inceleme konusu (bkz. OECD Raporu).
YA MUHASEBECİLER NE DİYOR?
Bu hafta muhasebeciler haftası olarak da kutlandığından Türkiye Mali Müşavirler Birliği'nden bu yazı kapsamında istediğim görüşe hızlıca yanıt veren Sn. Belma Sabuncu'nun iletisinden cımbızlamaları aşağıda sunuyorum:
"...mali müşavirler eskiye göre daha yoğunuz ... örneğin indirilecek KDV'nin üç başlığa ayrılması, KDV beyannamesiyle birlikte verilen poşet beyannamesi verme gibi yeni yeni işler ... yaptığımız iş beyannameleri yetiştirme pozisyonu oldu ... kriz nedeniyle vergi toplayamayan vergi idaresi yeniden yapılandırmalara gidince bu da bize yeni iş yükleri getiriyor ... kayıt dışı paraların yapılandırmalarla sisteme sokulması sırasında mükelleflerle birlikte mali müşavirlerin de sorumlu olması ciddi bir sorundur ... Mali müşavirlik hizmetlerinde kesilen ve tahsil edilemeyen faturalardaki KDV'nin mali müşavirce ödenmesi (müşteri ve devleti finanse etmek-MB) sorunu kangren olmuştur ... sonuçta hem ağır bir yük altındayız hem de hak yitimine uğruyoruz ... hastalanamayız ve hatta ölemeyiz çünkü işlerin yapılmaması halinde bu zorlayıcı neden olarak sayılmıyor! Bu konularda maalesef meslek odamızın mevcut yönetimi sorunları çözemiyor, çözecek gruplar gelecektir."
Bu arada İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) muhasebeciler haftası kapsamında yaptığı ana panel: Geleceğin gündemi: e-müşavirlik imiş (!)