Yağmacılar Paris’te

Haberi okuyunca acaba mı dedim ve bir kere daha okudum.
Buna göre Türkiye Futbol Federasyonu Avrupa Futbol Şampiyonasına tamı tamına 900 kişi götürmüş.
Yok bunların masraflarını başkan Yıldırım Demirören’in şahsı değil, devlet karşılıyor.
Ve bir başka haber:
İngiltere Futbol Federasyonu’nun Paris’e davet ettiği kişi sayısı sadece 17.
Almanlar 44, İtalyanlar 39.
Söyleyin bu tablonun okuması Paris yağması değil midir?
Savurganlık yapan sadece TFF değil, TRT de aynı şeyi yapıyor.
Maçların görüntülerini Fransızlar veriyor, öyle iken TRT maçı anlatsın diye tam 93 kişiyi Paris’e götürdü.
Buna bir de THY kafilesini ekleyin ve harcanan paranın büyüklüğünü düşünün!

Nevin Gökçek ve Harem!
Melih Gökçek metro vagonlarında harem-selamlık uygulaması için anket yaptırıyormuş.
Şaşırdım çünkü Ankara gazetecisi olarak 25 yıldır tanıdığım Melih Gökçek bunu inanarak değil göze girmek için yapıyor.
Bırakın sokağı Melih Bey bu anketi evinde yapsa kaybeder zira öğretmen kökenli olan ve başını örtmeyen Cumhuriyetçi Nevin Gökçek harem-selamlık uygulamasını benimsemez.
Peki Gökçek bunu niye mi yapıyor?
1) Saray’a ve AKP’li radikallere cici görünmek için.
2) Oğlu Osman Gökçek’in siyasette önünü açmak için.
3) Bir dönem daha Ankara’ya aday olmak için.
4) Gül ve Davutoğlu gibi Tayyip sonrasında etkili olmak için imaj tahkimatı yapmak için.

Tayyip Bey ‘hayvan’a niye suskun?
Başbakanlık siyasi makam ama Cumhurbaşkanlığı değil.
Tersine Cumhurbaşkanı milletin birliği ile rejimi temsil eder.
Öyle iken Binali Yıldırım, namaz kılmayanlara “Hayvan” diyen meczuba haddini bildirirken, aslında görevi gereği had bildirmesi gereken Tayyip Erdoğan zerre oralı olmadı.
Bu suskunluğu insanlara, “Yoksa Cumhurbaşkanı da öyle mi düşünüyor” gibi bir şüpheye götürüyor. Eğer öyle değilse Erdoğan ortaya çıkıp o densize haddini bildirmelidir.
Şayet bildirmezse namaz kılmayanlar Erdoğan’ın kendilerini temsil edip etmediğini sorgulayacaktır.

Zarrab, Demokles’in kılıcıdır!
ABD’de adam öldürseniz bile en çok 10 milyon dolar kefaletle serbest kalırsınız.
Öyle iken Reza Zarrab 50 milyon kefaletle serbest kalamadı ki bunun açıklaması Zarrab’ın adam öldürmektan daha büyük bir suçu işlediğine inanılmasıdır. Başka bir anlatımla bu gelişme Zarrab olayının büyüyeceği ve uluslararasılaşacağını gösteriyor.
Evet Türkiye’yi yönetenler artık Zarrab’ın ipoteğindedir. Dahası, Zarrab’ın başında sallandırılan “Demoklesin Kılıcı” ile Türkiye’den büyük tavizler talep edilebilir.

Alperenlik bu mudur?
- Muhsin Yazıcıoğlu’nun katili olan FETÖ’cülerin çok sevdiği Mustafa Destici’yi lider sayacaksın!
- Erkek çocukların ırzına geçilirken susacaksın!
- İslam dini her türlü pisliğe alet edilirken görmeyeceksin!
- TC’ler Valiliklerden indirilirken oralı olmayacaksın!
- Türk bayrağı yasaklanmaya çalışıldığında bayrak mitingi yapmayacaksın!
- Ermeni soykırımına tepki koymayacaksın!
- ABD ile AB’ye susacaksın!
- Translara karşı Alperenlik taslayacaksın... Hadi oradan!