Yanaşma gazetecilerin müjdesi!

Haklılar...  

AKP iktidarı ile beraber medyada yer buldular. 

Para, itibar ve şöhret sahibi oldular. 

Baktılar AKP zorda; dost uyarısı ambalajı ile kendilerini kurtarmanın telaşındalar. 

Son dönemin öne çıkan ismi Abdülkadir Selvi, jöleli Bulut ile Ethem Sancak üzerinden sıvışmanın hesabında. 

AKP iktidar olmasaydı Hürriyet’te köşe yazarlığını ancak rüyasında görebilecek olan Akif Beki bile, yandaşlıktan sonra yanaşmalık başlar diyor. 

Fehmi Koru’dan Mustafa Karaalioğlu’na kadar yandaş gazetecilerin AKP için sorgulamaların başlattığı bu yeni sürecin verdiği işaret şudur: 

Cemrenin toprağa düşmesi malum baharı müjdeler. 

Abartmıyorum, yandaş ya da yanaşma gazetecilerin bu paniği AKP’nin gideceğini müjdeliyor... 

Bir başka ayrıntı; medyadaki o kesimin takındıkları bu tutum AKP’nin dava partisi olmadığını tescil etmesidir. 

ERDOĞAN’IN REYTİNGİ YERLERDE! 

Görsel basına yani televizyonda haber program yapmaya 1993’ün sonunda başladım. 

6 ayrı kanalda program yaptım ki Star TV ve TGRT’de reyting almak çok önemliydi. 

Bunun için reytingi yani izlenilirliği yüksek olan konukları programa alıyorduk. 

Reyting raporlarını dakika dakika takip eden biri olarak en çok izlenen siyasiler şunlardı: 

Listenin tepesinde Tayyip Erdoğan vardı. 

Onu Doğu Perinçek izler, ardından Kamer Genç, Melih Gökçek, Mehmet Gül, Sırrı Sakık ve Nazlı Ilıcak gelirdi. 

Dün yazımı yazarken Tayyip Erdoğan’ın Star TV’deki reytinglerine baktım. 

Bizim ekrana çıkardığımız dönemin yarısının bile altında ki Erdoğan bugün Belediye Başkanı değil Cumhurbaşkanı yani reytingi yükselmesi lazım... 

SALAVATLA DİYANET! 

Birisi bakara-hakara deyip alay ediyor tepki yok. 

Birisi Tayyip’e salavat çekiyor oralı olan yok. 

Birisi Kabe’yi Üsküdara taşıyor umursayan yok. 

Birisi Kur’an Ayetini pasta yapıp götürüyor gıkını çıkaran yok. 

Ama öbür yanda Diyanet Reisinin Mercedesine itiraz ettin mi hemen islam düşmanı ilan ediliyorsun! 

Pardon ama islam inancı Allahın yüce dini değil de AKP’nin icadı mı? 

Değilse bu adamların bir ayrıcalığı mı var? 

“Kaderin böylesine yazıklar olsun” şarkısını okuyana cehennem vadeden Cübbeli Hoca ve benzerleri bu rezilliğe niye isyan etmiyor ve hâlâ oyumuz AKP’ye diyorlar? 

TAYYİP’E KARŞI AZİZ YILDIRIM! 

Aziz Yıldırım’ın yönetim üslubunu beğenmediğimi ve geride bırakmakta olduğumuz sezondaki sorumluluğunu daha önce yazdım. 

Fenerbahçe Futbol takımının bugünkü aciz halinden sadece o sorumludur. 

Ancak... 

Buna rağmen kongrede Aziz Yıldırım yeniden başkan seçilmeli diyoruz. 

Niye mi? 

Fenerbahçe’yi Kaç-Ak Saray’la özdeşleştirmemek için! 

Tayyip Bey’in Aziz Yıldırım’ın gitmesini istediğini herkes biliyor ki son Bursa yenilgisi sonrasında ATV’de, “Bu yenilginin Fenerbahçe içinde sonucu olmalıdır” mealindeki sözleri bunun kanıtıdır. 

Buradan hareketle Atatürk’ün takımı Saray’a bağlanmamalı diyenler Aziz Bey’de kenetlenmelidir. 

AYDIN DOĞAN MEDYADAN BÖYLE ÇEKİLECEK 

Pek mümkün değil ya diyelim ki AKP yine büyük bir çoğunlukla tek başına iktidar oldu... Peki bu durumda ülkede neler mi olur? 

-Aydın Doğan tamamen batmamak için medyadan çekilmeye karar verir. 

-F tipi örgüt içinde başkaldırılar ve karşılıklı suçlamalar başlar. 

-Kemal Kılıçdaroğlu istifa eder. 

-Devlet Bahçeli’ye karşı MHP’de ilk defa büyük bir cephe oluşur. 

-Sokak tek alternatif olarak siyasi seçenek haline gelir. 

-PKK terörü başlatır. 

-Bu aralar AKP ile arasına mesafelere koyan Abdullah Gül, donuk gülümsemelerle partim kazandı demecini verir.