“Yandaşlar”a ne oldu?

7 Haziran seçimleri yaklaşırken AKP’ye bir şeyler oldu. Gelen anketler herkesin kimyasını bozdu. AKP’nin iktidardan gideceği hissedilince şimdiden “günah keçisi” arayışları başladı. Hepsi birbirine düştü.  

AKP’de yaşanan gerginlik “yandaş” yazar çizer takımına yansıdı. Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi bir resim çizdi, ortalık karıştı.  

BİRBİRLERİNE DÜŞTÜLER 

Bir tarafta; “..tünün kılı” olanlar, Tebrizli Şems’in Mevlana’ya aşkı gibi Erdoğan’a aşk duyanlar, ısıranlar, yalayanlar, elinde tabanca hazır bekleyenler, ... 

Diğer tarafta, “Beyler saçmalığı bırakın, iktidar gidiyor. Herkes aklını başına alsın. Bu işin sonu kötü olacak. ANAP’ın sonunu hatırlayın” diyenler. 

Abdulkadir Selvi, Ahmet Kekeç, Ethem Sancak, Akif Beki, Yiğit Bulut, Elif Çakır, ... Bir de henüz fikirlerini yazıya dökmeyenler var.  

Herkes birbirini suçluyor. “Patron kalemi”, “terbiyesiz”, “saldırgan”, “yalaka”, “AKP sizin yüzünüzden oy kaybediyor”, “seni kimler övüyor ona bak”, “uçakta da konuşsana”, ... sözleri sıradan kalıyor. Bunlar yazılanlar. Ya yazılmayanlar..!  

ETRAFI KÖTÜ 

AKP’de herkes burnundan soluyor. Yöneticiler her an patlamaya hazır. İç kavga öne çıkmış durumda. Daha çok da “jöleli” lakabıyla tanınan Yiğit Bulut, Ethem Sancak, ... gibileri hedefte. En çok da “jöleli”! 

Erdoğan’ı yanılttığı düşünülüyor. “Merkez Bankası krizi de onun yüzünden çıktı. Seçim öncesi AKP’ye pahalıya patladı” ifadesi kullanılıyor 

Siyasette sık kullanılan “Adam iyi de etrafı kötü” ifadesi Erdoğan için de gündemde. Erdoğan’ı dövemeyenler etrafını dövüyor. Seçim sonuçlanmadan kaos başladı. İş giderek sertleşiyor. 

VATİKAN GAFI 

Tayyip Erdoğan Diyanet İşleri Başkanı Diyanet işleri Başkanı Mehmet Görmez’e 4 milyonluk zırhlı Mercedes tahsisini savunurken yine koptu. Görmez’e uçak tahsis edilmesini istedi. “Bu Diyanet makamı sıradan bir makam değil. Dini liderlerin özel uçağı var. Biz sıradan bir ülke miyiz?” dedi. 

Arkasından da Vatikan’ı örnek gösterdi. “Vatikan’da bu olacak, bizim dini liderimiz tarifeli uçakla seyahat edecek” sözleriyle Görmez’i Papa ile kıyasladı. 

YİNE BALTAYI TAŞA VURDU 

Vatikan hemen açıklama yaptı. Vatikan Basın Sözcü Yardımcısı Peder Ciro Benedettini, “Papa’nın ne özel uçağı ne de helikopteri var. Geçmişte de hiç olmadı” bilgisini verdi.  

Anlayacağınız Erdoğan baltayı yine taşa vurdu. Açıklama birçok internet sitesinde yayınlandı. Gelen yorumlar ilginçti. Erdoğan’ı “cahillikle” suçlayanlar çoğunluktaydı. “Herhalde kendini Adıyaman mitinginde sandı” ifadesini kullananlar da oldu. 

*** 

BU YSK’YA NASIL GÜVENECEĞİZ? 

Adana’da Erdoğan ile Vatan Partisi arasında bir meydan muharebesi yaşanıyor. Seyhan İlçe Seçim Kurulu bugün için Uğur Mumcu meydanını Vatan Partisi’ne tahsis etmişti. Erdoğan zorbalıkla meydana el koymaya kalktı.  

Vatan Partisi YSK’ya başvurdu. İşin içinde Erdoğan olunca YSK’nın eli ayağı titredi. Açık hukuksuzluğa göz yumdu. Cumhurbaşkanı’na öncelik tanıdı. 

Erdoğan Adana mitinginde ne yapacak? AKP’ye oy isteyecek.  

Peki YSK bunu bilmiyor mu? Bal gibi biliyor!  

Öyleyse niye bu korku? 

Bu tür tavırlar yüzünden birçok kurumda itibar kalmadı. Son yıllarda yargıda yaşanan olaylar yargıyı bitirdi. Yargıya olan güven, Adalet Bakanı’nın ifadesiyle yüzde 20’lerin altında.  

YSK daha işin başında böyle davranırsa halk YSK’ya nasıl güvenecek? 

Erdoğan’ın açık hukuksuzluğuna direnemeyen bir YSK, seçim güvenliğini nasıl sağlayacak? Halk, YSK’ya nasıl inanacak?