18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yanlış hesap Musul'dan döner

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Ülkemiz siyasi ve kültürel karikatüristlerin üstadlarından Nehar Tüblek’i genç nesil pek tanımaz. 1924’te artık Dünya haritasında olmayan Yugoslavya’da doğdu. 1 yaşındayken ailesiyle Türkiye’ye göç etti. 1995’te hakkın rahmetine kavuştu. Vefat ettiğinde doğduğu toprak Yugoslavya etnik ve mezhepsel savaşlarla paramparça olmuştu.
Siyasi karikatür çizimi muazzam bir birikim gerektirir. 1980’de Irak ordusu İran’a savaş açtığında, henüz savaşın ilk günlerinde, çalıştığı etkili bir gazetede anlamlı bir karikatür yayınlamıştı. Bağdat’tan Tahran’a doğru hareket eden Irak ordusuna ait tank, İran topraklarındayken, birden U dönüşü yapıyor. Tüblek bu resmin altına şu tarihi ifadeyi yazıyor: “Yanlış hesap Bağdat’a döner.” 8 küsur sene İran’la savaşan Saddam Hüseyin idaresindeki Irak bir daha iflah olmaz. Bu süreç hem Saddam’ın iktidarını hem de Irak’ı yok eder.
Başta Suudi hanedanlığı tüm petro-dolar şeyhleri Saddam’a, İran’a saldırması için muazzam bir servet vaat eder. Fransa, ABD başta olmak üzere birçok devlet Irak’a her nevi silahı satar. Büyük oyunu göremeyen rahmetli ahmak Saddam iktidarı, “büyümek ve Arap Dünyasının lideri olmak” hülyasında ekilen kabus mayını öngöremedi. Pirincin içine serpiştirilen beyaz taşlar Saddam’ın dişlerini kırdı. Ahmak politikaların neticeleri bugün bölgemizin yaşadığı tahribatın, etnik ve mezhepsel çatışmaların, bölünmenin altyapısını hazırladı.
Aydınlık gazetesi tarihi uyarılar yapıyor. “Yanlış hesap Musul’dan döner Ankara’yı vurur” tespitleri dikkate alınmalıdır. Emekli Amiral Soner Polat’ın, Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu perinçek’in yazıları zihinlere kazılmalı. Kulaklara küpe yapılmalı. Birikimleriyle Musul havucunun içinde saklı olan Ankara’nın başında patlayacak sopanın taşıdığı tehlikelere dikkat çekiyor. Ülkemizin ve bölge devletlerin bekasına kast eden balın içindeki zehri deşifre ediyorlar.
Zehri bal olarak sunan gaflet ve delalet içinde olan medya kuruluşları ve birçok kesim Büyük Orta-Doğu Projesinin hedeflerine hizmet eden çalışmalara hizmet ediyor. Musul ve Kerkük’ten sağlayacağımız kazançları propaganda ediyor. “Musul, Kürtler, Türkmenler ve Arap Sünnilerinden oluşmaktadır. Kentin demografik yapısı korunmalı” söylemleri ile Irak’ın etnik ve mezhepsel bölünmesine katkı yaptıklarının idrakinde olamıyor.
Benzer ifadelerin Irak, Suriye ve Türkiye’de arzulanan etnik ve mezhepsel bölünmeye hizmet ettiğini, “Musul, Halep Sünni kentlerdir Şiileşmesine izin veremeyiz” açıklamaların BOP’un programına uygun düştüğünü göremiyor. “Türk-Kürt ve Sünni Arap işbirliği ile Türkiye’nin “Irak ve Suriye Kürdistan’ı” yanısıra “Sünni Arap” Dünyasının yeni efendisi, hamisi olacağını ve Türkiye’nin büyüyeceğini pazarlayanlar aslında Türkiye’yi büyük felaketlere sürüklediklerini saklıyor.
Bu gerçeği saklayanlar Türkiye’nin gerçek dostları ile tahripkar bir savaşa girmesini istiyor. Türkiye’nin büyük siyasi-iktisadi kazanımlarını, Suriye ve bölge merkezi hükümetleriyle kuracağı güç ve işbirliği ile sağlayabileceği gerçeğini kamuoyundan saklıyor.
Üst-akıl Irak ve Suriye üzerinden bölgemize 20.ci yüzyılın Filistin trajedisini yaşatmak istiyor. Bu trajedi üzerinden petro-silah dolar ve sürekli kaos ve savaş stratejisini dayatıyor. ABD, Suriye’nin Kuzey bölgelerine Türkiye hududu boyunca askeri üsler inşa ediyor. Bölge kaynakları askeri üslerdeki faaliyetleri yakinen takip ediyor. PKK-YPG kontrolündeki bu üslere ABD ve İsrail helikopterlerin Kuzey ırak’tan günübirlik silah taşıdığını tespit ediyor. Bu silahların önemli bir bölümünün Türkiye’ye taşındığını ve Türkiye’de kullanıldığını iddia ediyor.
Tahran’ı zapt edeceğim derken Bağdat’ı kaybedenler misali Musul ve bölgenin efendisi olacağım diyenler bu uyarıları nazar-i dikkate almalı. “Musul’a pirince giderken Diyarbakır’daki bulgurdan” olacağı tespitini kulaklarına küpe yapmalı. Bölgenin saygın ve sevilen Türkiye’sini ancak dost bölge devletleri ile samimi ve sadık ilişkilerle kurabiliriz. Gerisi ahmaklık, felaket ve yok olmaktır.