Yargıtay ders verdi

Türkiye; Fethullahçı örgütün kirlettiği yargıdan çok çekti, hâlâ da çekiyor. Bu durumu HSYK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz şöyle açıklamıştı:
“93 yıllık Cumhuriyet’in en zor zamanlarını 2007-2014 arası süreçte yaşadık. Yargı içinde etkin duruma gelen bir grup maalesef, yargısal yetkilerini adaletin tecellisi için değil, kendi grubunun çıkarları için kullandı; yargıyı amaçlarının aracı kıldı ve yapılan tüm cezai soruşturmalar yargı usulüne uymama ve sahte delin oluşturma gibi yargı tarihinde bugüne kadar görülmeyen yöntemlerle, yargı kuşkulu hale getirildi, kirletildi.”
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Poyrazköy gibi orduyu hedef alanların dışında, Ulusal Kanal-Aydınlık yayın grubuna, İşçi Partisi’ne, Oda TV’ye, hatta Fenerbahçe’ye, o FETÖ’cü yargı tuzak kurdu. Yandaş ve FETÖ’cü medyanın dezenformasyon işini yürüttüğü bu kanlı ve vahşi yargılama döneminde milletin yargıya olan güveni yerle bir oldu.
Gel gör ki zamanla AKP ile Fethullahçı Çete birbirlerine düştüler. Bu durum, yargıdaki çete elemanlarının temizlenme sürecini başlattı ve bu dönem halen devam ediyor.

HANİ REDDECEKTİ?
Yeni dönemde yargının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emrine girdiği yönünde iddialar yaygınlaştırılıyor. Böylece, sanki hiçbir şey değişmemiş gibi bir izlenim yaratılıyor. Halbuki durum hiç de öyle değil. Yargı, yeniden Cumhuriyet’in Yargısı oluyor. Bunun en önemli kanıtı, Yargıtay’ın MHP kurultayı ile ilgili olarak verdiği karardır.
Hemen hemen bütün muhalefet ve bağlı medya, “Yargıtay, MHP’nin kurultaya gitmesini engelleyecek biçimde bir karar verecek!” demekteydiler. Bunlara göre Yargıtay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işine gelecek böyle bir karar vermek zorunda idi.
Ama hiç de öyle olmadı.
Yargıtay’ın 18. Dairesi, oy birliği ile “Kurultay yapılmalı!” dedi.
Bu karar tartışılmaya başlanınca, Yargıtay Başkanı Sayın İsmail Rüştü Cirit devreye girdi ve “Herhangi bir hukuki karmaşa yok. Her şey normal süreci içinde yürümüş ve vicdanlarına göre en doğru kararı vermişlerdir.Karar kesin.” dedi.
Böylece MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin elini kolunu bağladı ve onu yasanın emrine uymaya zorladı.
Bu kararla, Yargıtay’ın siyasi baskılara boyun eğmediğini de dedikodulara önem vermediğini de göstermiş oldular.
Ya o eski Yargıtay?
O yargıçlar, yerel mahkemelerde görevli FETÖ’cü hakimler nasıl bir karar vermişse onu tasdik etmekle görevliymiş gibi çalışıyorlardı.
Eksiği olabilir, protokolde zafiyetler gözükebilir ama şu anki Yargıtay, FETÖ’cü Yargıtay’dan bin kat daha adildir. Bu adaletin sağlamlaşması için yargıdaki FETÖ’cü hakimlerin-savcıların mutlaka ayıklanması gerekmektedir.
Bekliyoruz Sayın Adalet Bakanı...
Bekliyoruz Sayın Cumhurbaşkanı!
Ergenekon, Balyoz, Fenerbahçe, Askeri Casusluk vb... davalarda görevli yargıçların- savcıların ayıklanmasını büyük bir ciddiyetle bekliyoruz.

İSTANBUL’U KİM FETHETTİ?
Bu Pazar, İstanbul’un Türkler tarafından fethinin 563. Yılı...
Şehrin her yanında kutlama ilanları var.
Şehri ele geçirerek Türk beldesi haline getiren büyük hükümdar Fatih Sultan Mehmet’in bu ilanlarda ne adı var ne de resmi...
Ama Tayyip Erdoğan oradan artistvari bakıyor millete...
Sanırsın ki 1453’te bu büyük kenti ordusuyla fetheden sultan odur...
Bu kendini beğenmişlik megalomaniye dönüşürse kim engelleyebilir ki?
Yakında AKP’liler ve parti propaganda birimleri onu artık insanüstü bir varlık; Olimpos Tanrılarının baş komutanı olarak gösterirlerse şaşırmayın...
Ama Fatih Sultan Mehmet gibi bir büyük hakana bu kadar da vefasızlık böyle de saygısızlık olur mu?

ALMANYA’DA YÜRÜYECEĞİZ
Yarın Almanya’nın başkenti Berlin’de olacağız.
Orada büyük Türk milletine sürülmek istenilen soykırım lekesine karşı tepkimizi yükselteceğiz.
Alman Meclisi’ne, “Kendine gel, haddini bil; üstüne vazife olmayan işe kalkışma!” diyeceğiz.
Kendisini hem savcı hem yargıç yerine koymaya çalışan Alman politikacılara hukuka uyun çağrısı yapacağız.
Gün işte bugündür.
Milletini, vatanını sevenlere, yüz yılda bir doğacak bu fırsatı kaçırmamalarını öneriyorum.
Sizler de Berlin’e gelin...
Avrupa’daki Türkler!
İnanışınız, fikriniz, siyasal tercihiniz ne olursa olsun; milletimize leke sürmek isteyenlere karşı birliğimizi gösterelim.
Yarın, hep birlikte...
Berlin caddelerinde...