19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yastık altı döviz ve altın ortaya çıkar mı?

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Dolar ne zaman yükselse Cumhurbaşkanı, yastık altı ve bankadaki dövizlerinizi ve altınlarınızı bozdurun, diye halka çağrı yapıyor.

100 Günlük Eylem Planını açıklarken de aynı çağrıyı yaptı. Ancak bu çağrıyı yaparken yıllık enflasyon rakamları da eyvah dedirtti. Yıllık TÜFE yüzde 15.85, Yİ-ÜFE ise yüzde 25 oldu. Döviz artışları devam edeceğinden enflasyonun daha da yükseleceği kesin.

Doların yılbaşından bu yana yüzde 35 değer kazanması ve kazanmaya devam edeceğini gösteren birçok gelişmenin olduğu bir durumda vatandaşların dolarını bozdurmasını beklemek ve bu konuda yapılacak özverinin milli bir duruş olarak tanımlanması pek de gerçekçi değil.

Bir kere tasarruf ve yatırım (kötü gün dostu) olarak biriktirilen ve saklanan altın ve dövizi vatandaşın bozdurması için hayat pahalılığının sona ermesi, ekonomiye güvenin tam olması, başka tasarruf ve yatırım araçlarının ciddi seçenek olarak ortaya çıkması gerekir.

Varlık barışları ile kayıtdışı kaynakları ortaya çıkartamayan hükümet halkın duygularına hitap ederek altın ve dövizin ortaya çıkmasını sağlayacağını tahmin etmiyoruz.

BU ÇAĞRININ SONU

Cumhurbaşkanı ısrarla bu çağrıyı yaptığına göre dövize müdahalenin ön hazırlığının yapıldığını düşünmek gerek. “Rica ettim yapmadınız. Milli duruş ve direniş dedim beni dinlemediniz. Ekonomimiz kuşatma altında dedim vatandaş olarak bu savaş kazanmalıyız, dedim; yine harekete geçmediniz” gerekçesi ile döviz mevduatlarının belli bir kurdan TL’ye çevrilmesi, döviz hareketlerine bir sınırlama getirilmesi, dolarla ilgili işlemlerde yeni düzenlemeler getirilmesi mümkün gözükmektedir.

DİYELİM Kİ BOZDURDUK

Başkanın çağrısına vatandaş olumlu yanıt verdi ve koşa koşa dolar ve altınını bozdurmaya finans kurumlarına koştu. Karşılığı TL mevcut para arzından mı yoksa bastırılacak yeni paralardan mı karşılanacak. Eğer bu bozdurma işi para arzını artırırsa enflasyon bu nedenle azmaya devam edecek. Dolar ve altının getirisine eş değer bir gelir elde edilmezse TL mevduatı azalacak. Para gayrimenkule mi gider yoksa harcanır mı, belli değil. Gayrimenkul sektörüne giderse gayrimenkul fiyatları artacak ve sektör yeniden canlanacak(mı). Tüketime giderse talep artacağı için enflasyon yine azacak.

Yani neresinden tutarsan tut pis bir değnek...

ENFLASYON-DOLAR-FAİZ-BÜYÜME

Doların değeri artıyor enflasyon yükseliyor. İthalat ve yurt dışı bizim için pahalanıyor.

Enflasyon harcanabilir gelirleri azaltıyor ve tasarrufu olanaksız hale getiriyor.

Faizlerin yüksekliği yatırımların gerçekleşmesini engelliyor.

Tasarruflar düştükçe yatırımlar yapılamıyor.

Tüketim ve yatırımlar azaldıkça büyüme hızı düşüyor. Böyle giderse ekonomik küçülmeye de gidebiliriz.

Biri inse biri çıkıyor. Şimdi ise hepsi birden çıkıyor!

Bütün bunlar iflas eden ekonominin tüm işaretlerini veriyor.

ÇÖZÜM

Yastık altı dolar ve altınların bozdurulması geçici ve palyatif bir çözümdür.

Tüm parasal önlemler geçici bir yarar sağlar. Para politikası-maliye politikası-ekonomik politikasının aynı zamanlı ciddi ve köklü tedbirler ve uygulamalar içermesi gerekiyor.

100 Günlük Eylem Planı güzel başlıklar içerse de bunun çerçevesi olacak Orta Vadeli Programı görmeden bir projeksiyon yapmak mümkün değil.

Ancak üretmeden tüketerek, borcu borçla ödeyerek, dış borçla finanse edilen dev projelere girerek, hala inşaat sektörünü lokomotif sektör görerek beklenen sonuçların elde edileceğini düşünmüyoruz. Kalkınma ve üretim seferberliği ve bunu sağlayacak güven ortamı olmazsa olmaz. Bir de vasat yeteneklilerin yerine üstün yeteneklilerin ekonomi yönetiminin içinde olması da ayrı bir gereklilik.

Olur mu bu? Zor be dostum. Bardak kırıldı bir kere...