24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yeni Enver: Erdoğan!

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Enver Paşa, Osmanlı Devleti’nin çöküş döneminde onu kurtarmak için mücadele eden bir kahramandı. Balkan Savaşı’nda (1912-1913) Çatalca önlerine kadar gelen Bulgar ordusunu görünce arkadaşlarıyla birlikte Bab-ı Âli’yi basmış; Hürriyet ve İtilaf Partisi’nin hükümetini istifa ettirip İttihat ve Terakki’yi iktidara getirmişti. Sonra da işgal altındaki Edirne’yi kurtararak Edirne Fatihi diye anılmaya başlanmıştı.Üstüne üstlük Osmanlı Sarayı’ndan kız almış, saltanat damadı olarak ayrı bir saygınlık kazanmıştı.Bunlardan aldığı güçle hayalleri büyümüş, aklının üstünü örtmüştü.Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’na girmesinde, Savaş Bakanı ve Başkomutan Vekili konumuna yükselen Enver Paşa’nın hayalciliğinin kuvvetli etkisi olmuştur. Almanya’ya ait Gœben ve Breslau adlı iki savaş gemisinin İstanbul’a getirilmesi... Bu gemilerin Karadeniz’e çıkartılması, bunların Rusya’ya ait Odessa ve Sivastopol limanlarını bombalaması... Ve bu yüzden savaşa girmemiz...Bu olay, Türkiye’nin geçen gün Suriye’deki Rus uçağını vurmasına benzemiyor mu?***Türkiye o gün Alman emperyalizminin itmesi ile felakete sürüklenmişti. Bugün ise Amerikan emperyalizmi Türkiye’yi Rusya ile kapışmaya itiyor.Bu tehlikeli gidişi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilinçaltını dolduran Sünni mezhepçi dünya yaratma hayali daha da ateşliyor. Enver Paşa dünyayı kandırmak için 1914 Eylülünde, Gœben ve Breslau’daki Alman askerlerine Osmanlı fesi giydirmiştir. Erdoğan ise Suriye’ye sokulan Çeçen, Uygur, Türk, Arap dinci teröristlere özgürlük savaşçısı elbisesi giydirmiştir. Düşünün ki IŞİD saflarında Suriye devletine karşı çarpışırken 900 kadar Türk vatandaşı öldürülmüştür... Bunlara kim izin verdi?Enver Paşa’nın kazandığı başarılara bakarak bir de Doğu’daki Rus ordusuna karşı Sarıkamış Harekâtı başlatması faciası vardır. Rusları hafife almanın nelere mal olacağını bu facia bir kez daha göstermiştir. Bizi ilgilendirmemesi gereken Suriye’deki çatışmaya dahil olarak Rus uçağını vurmamız Sarıkamış macerasına da benzetilemez mi?Enver Paşa, 1. Dünya Savaşı’na Almanya’nın yanında girmeye biraz da mecbur bırakılmıştı. Çünkü İngiltere ile Rusya daha önceden anlaşmışlardı ve hedefteki ülkelerden birisi de Türkiye idi. Peki AKP’nin gerçek lideri olan Erdoğan’ın Rusya ile çatışmaya kalkışmasının mecburiyeti nedir? ABD’ye hoş görünmek mi?
TARİHİ YANLIŞ OKUYORCumhurbaşkanı Erdoğan dünkü İSEDAK toplantısında yaptığı konuşma ile tarihi yanlış okuduğunu, eksik okuduğunu bir kez daha ortaya koydu.IŞİD ve benzeri İslamcı terör örgütlerini eleştirirken bunların köklerini Hariciler ve Haşhaşîlere bağladı. Sünni İslam’dan dayanak bulan bu akımın kökü Haricilere kadar gider ama Haşhaşîlerle ilgili değildir. Haşhaşîler (Sabbahîler) Şiiliğin 11. yüzyıldaki militan kanadını temsil etmişlerdir. IŞİD ve El Kaide, asıl Suudi Arabistan’ın bugünkü mezhebi olan Vehhabilik’ten güç almıştır. 20. Yüzyıl’da ise bu hareket Müslüman Kardeşler olarak terörize edilmiştir. Bunun belgelerini ayrıntılı olarak “Muaviye’den Erdoğan’a DİN VE SİYASET” isimli kitabımda (Kaynak Yayınları) gösterdim. Sayın Erdoğan buradaki açık tarihi atladı ve bilerek atladı. Çünkü Suriye’deki terörü besleyen Suudileri ve orada terör estiren Müslüman Kardeşler zihniyetini asla eleştirmiyor. Yine Sayın Erdoğan, bu El Kaide, IŞİD, Boko Haram gibi örgütlerin Sünni mezhep içinden çıktıklarının üstünü inatla örtüyor. O İslam’ı “Barış dini” diye savunuyor. Olması gereken de İslam’ı barış dini haline getirecek yeni bir eğitim anlayışı ortaya koymaktır. Fakat okullarımızda inatla El Kaide çizgisini besleyecek din dersi yapılıyor. Ve bu IŞİD’ci eğitimi camileri, Kuran kurslarını, hatta birtakım yardım derneklerini kullanarak şehirlerin varoşlarına doğru yayıyor. Diyanet İşleri ise bu geriye gidişin organizatörü gibi çalışıyor.Bugün Türkiye’de cihatçılığı besleyen Cebriyyeci bir İslam anlayışı hızla yayılmakta ve geleceğimizi tehdit etmektedir. İslamcı terörü yenmek için onunla felsefî anlamda hesaplaşma yapmak kaçınılmazdır. Buna ise şu anki Diyanet İşleri de hükümet de asla yanaşmamaktadır.
KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASINBu cihatçı ve tekfirci terörün kaynağı Suudi mezhebi Vehhabiliktir ve bunun örgütlenmiş hali de Müslüman Kardeşler hareketidir. Bu iki akımı eleştirmeyen birisinin İslam adına yapılan terörü eleştirdiği asla söylenemez. Yapılan iş sadece göz boyamaktan ibarettir.Kimse kimseyi kandırmasın! Bayırbucak Türkmeni dediğiniz gruplar, Çeçenistan, Uyguristan ve Avrupa’dan getirilmiş teröristlerden ibarettir.Kimse kimseyi kandırmasın! Asıl mezhepçi politika uygulayan ülke Türkiye’dir. Türkiye’de 1 tane bile Alevi bakan yokken Suriye’de 26 Sünni bakan, 3 Alevi bakan ve 3 Hıristiyan bakan vardır.Yeter artık, bıktık bu İslamcı nutuklardan!Not: Enver Paşa, hayalleri uğruna Orta Asya’da beş parasız olarak can vermiştir...