19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yeni PDY

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Silivri’den ilan vermişler. Furkan Eğitim ve Kültür Derneğiadı altında. Dedikleri şu: “Dört, beş, altı yaşındaki çocuklarınızı bekliyoruz. Medresemiz açılacaktır.”
Sıbyan, yani küçük çocuklar için medrese açacaklarmış… Medrese, Cumhuriyet’in ilanı ile kapatılmış bir Orta Çağ kurumu… Yeniden açılması açık suç. Ama hiçbir savcı bu rezalete dokunamıyor.
Türkiye’nin her yerinde bu kaçak ve yıkıcı yerlerden binlercesi çalışıyor. Vakıf ve dernek adı altında küçük çocuklarımızı toplayan bu kuruluşlar, cumhuriyete düşman mezhepçi bir kuşak yetiştirmek için her yolu kullanıyorlar.
İşte yeni PDY budur.
Eski PDY, yani Paralel Devlet Yapılanması, Fethullahçı Terör Örgütü idi.
O eski PDY’yi azdıran AKP; ters bir sonuçla karşılaşınca, şimdi yenisini kuruyor.
Başımızdaki hükümet, yönettiği devlet içinde ikinci bir devlet kuruyor. İşte bu, Yeni PDY.
Dört-beş yaşındaki yavruların başında türban veya takkeler; üstlerinde cübbeler…
AKP’lilerin çocukları lüks okullarda, Batılı ailelerin çocukları gibi eğitim görüyor…
Fakir ailelerin çocukları ise medrese adı altında böyle çağın dışındaki tiplere dönüştürülüyor.
Erdoğan; zamanın ve mekanın dışında bir insan tipi yaratmaya uğraşırken; aslında kendisi için yeni bir düşman kuvvet imal ediyor.
Türkiye, eğitim üstünden yıkılıyor. Bu yıkımı görmek istemeyenler, acısını ileride çok derinden duyacaklar.

ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU’NU İSTİYOR

CHP’nin tepesindeki özel ekibi gözü kapalı destekleyenler yine kızacak ama gerçeği söylemeden duramam.
Erdoğan, 2019’da kendisine rakip olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu istiyor.
Nereden mi biliyorum?
Saraya yakın olan kamuoyu araştırma şirketi MAK Danışmanlık tarafından yapılan son araştırmada “Size göre muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?” sorusu var. Cevaplara göre adayların alacakları oy oranları şöyle:
Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 34.
Meral Akşener yüzde 22.
Metin Feyzioğlu yüzde 3.
Görüyorsunuz: Bu anketle Saray, “Erdoğan’ın karşısındaki en kuvvetli aday Kılıçdaroğlu olabilir!” diyerek muhalefeti yönlendirmeye çabalıyor. Yani, Kılıçdaroğlu’nun aday yapılması için gizli propaganda yürütülüyor.
Neden?
Sebebini referandumda gördük: AKP’liler, “Bir Kızılbaş’a mı oy vereceksiniz?” diyerek mahallelerde yoğun bir propaganda yürüttüler. Daha önce de yazdım: Mağdur edilen bir FETÖ’cü bir aile bile, “Aklımıza Kemal Kılıçdaroğlu gelince, sandık başında elimiz Hayır’a gitmedi!” demişti.
Ama BOP gereği, Erdoğan’a yardım etmesi için kumpasla CHP’nin başına getirilen Kılıçdaroğlu,2019’da ne edip edip Erdoğan’ı başkan yapacak ve ondan sonra da köşesine çekilecektir.
Tıpkı özel görevli Bahçeli gibi…
***
Bir başka soru işareti de şu: “Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?” sorusunda vatandaş Meral Akşener’e yüzde dört buçuk oy veriyor gibi gösterilmekte. Bunun yalan olduğu nereden belli? Cumhurbaşkanı adayı olursa Akşener’in yüzde 22 oy olabileceği gösteriliyor ya… Oradan… Yüzde 22’lik destek, seçimde nasıl yüzde 400’den fazla oy kaybeder?
Demek ki bu cepheden çekiniyor Erdoğan?

ECEVİT-ERDOĞAN

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski başbakanlardan Bülent Ecevit’i aşağılamaya kalkıştı.
Ona kızmakta haklıdır kendince. Çünkü:
*Ecevit, Türk görünüp gizlice ABD vatandaşı olan ve ABD çıkarlarını koruyacağına yemin eden ABD hizmetindeki Merve Kavakçı’yı Meclis'ten attı, Erdoğan ise onu kaptı, büyükelçi yaptı.
*Ecevit, Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulmasını savaş sebebi sayarım dedi, Erdoğan ise kendi zamanında kurulan o Kürdistan’ın bayrağını Ankara'ya diktirdi.
*Ecevit ada aldı, Erdoğan adalar verdi.
*Ecevit kimseyi düşmanlaştırmadı, Erdoğan AKP'liler dışındakileri düşman ilan etti.
*Ecevit, siyasette zengin olmadı; Erdoğan'ın gemicikleri yüzüyor...
*Ecevit, PKK elebaşısı Öcalan’ı ele geçirip hapse tıktı, Erdoğan onunla pazarlıklar yaptı.
*Ecevit sanat tutkunuydu, Erdoğan ise heykel yıktırarak ünlendi.
Yani iki siyasetçi, iki farklı dünyanın insanıdır. Birisi bu çağdadır; öbürü ise zamanı ve mekanı yok sayarak sanki Orta Çağ’da yaşamaya çabalamaktadır.

TAŞLAMA

Hatice Altuk Keşoğlu’nun (Ozan Selvinaz) taşlamasından bir dörtlük:
Kürsülerden veriyor gaz
Müridine çalıyor saz
Yolmak için binlerce kaz
Bakındıkça bakınıyor