20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yunanistan’ın iflas öyküsü

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Yunanistan 25 Ocak seçimlerinden önce şu noktada idi: 2008-2015 yılları arasında kişi başına düşen milli geliri 30.820 dolardan 21.570 dolara gerilemişti. Bu yüzde 30 bir düşüş demekti. Yunanistan ciddi bir borç krizine girmiş ve tek başına kurtulma umudunu kaybetmişti 

Avrupa Birlği, Avrupa Merkez Bankası ve IMF yetkililerinin oluşturduğu ‘’Troyka” Yunanistan’a 88 ve 197 milyar dolar yardım etti. 36 milyar dolar düzeyinde ki üçüncü yardım paketi üzerinde görüşmeler başladı. 

BAŞTAN TESLİM BAYRAĞI 

Troyka’nın istediği doğrultuda emeklilik maaşları, tatiller, çalışma saatleri gibi alanlarda büyük değişikliklere gidildi. Bu sıkı çalışma ve kesintiler Yunan halkının tepkisine neden oldu. Bu tepkilerle seçime gidildi. SYRIZA, zenginler dışında vergi indirimi, asgari ücrette artış, emekli maaşlarının 750 dolara çıkması,bedava elektrik, yemek kuponları, ücretsiz bakım gibi önlemler sözü ile seçimi kazandı. 

Seçimler öncesi Avrupa Merkez Bankası’ndan Yunanistan’a kim iktidara gelirse gelsin kreditörlerle anlaşma konusunda uyarıda bulundu. O arada Moody’s Yunan bankalarının zayıf mevduat tabanı nedeniyle likidite krizi ile karşı karşıya olduğunu belirten bir açıklama yaptı. Seçimleri SYRIZA kazanınca Troyka ile resmi görüşmeler başladı. Başta SYRIZA rest çekti. S&P Yunanistan’ın kredi notunu “B”den ‘’B-’’ ye düşürdü. Yunan Maliye Bakanı Varufakis “kesinlikle avrodan çıkmıyoruz” diyerek herkese güvence verdi. Bakan görüşmeler sonucunda Troyka’yı ülkesini suda boğmaya çalışmakla suçladı ve yapılanları CIA işkencesine benzetti. Bir ara Yunanistan ile uzlaşma olur gibiydi. Bu kez Fitch Yunanistan’ın resmi kreditörler ile görüşmelerdeki gerilim politikasına dikkat çekti ve uyardı. S&P Yunanistan’ın Avro Bölgesi’nden çıkışının diğer ülkeler üzerinde etkili olmayacağını açıkladı. Bu görüşmelerin hep baş aktörü Avrupa’yı sırtında taşıyan Almanya idi. Almanya hep Yunanistan’a mesafeli ve sert yaklaşım gösterdi. Merkel mali yardımlarla ilgili Yunanistan’dan sürekli reform yapmasını istedi. Yunanlılar bu arada bankalardan paralarını çekmeye başladılar... 

Avro Bölgesi toplantılarının bir aşamasında çerçeve anlaşması yapıldı. Bu yardımlar ile ilgili görüşmelerin nasıl devam edeceği ve reformların prensiplerini belirliyordu. Başbakan Çipras bu toplantıdan çıktığında söyledikleri çok çarpıcı idi: ‘’Kasaları boşaltılmış, nakit sıkıntısı bulunan, uçurumun kenarında bir ülke teslim aldık. Aynı zamanda memorandumlarla talan edilmiş ve kasten nefes alamaz bir şekilde süreçlerle sıkıştırılmış bir vatan teslim aldık. Bugün bunların planını bozduk. Ülke içerisinde ve dışındaki kör muhafazakar güçlerin Yunanistan’ı boğma planını tersine çevirdik..” 

YOLUN SONU MU? 

Çipras’ın bu duruşu, hatırlayın bizde de Demirtaş’ı Türkiye’nin Çipras’ı haline getirme havası yaratmıştı. Sonrasında görüşmeler, kavgalar, restleşmelerle geçen birkaç ay. Geldik bugüne. 

Kreditörler Şubat ayından beri 7.2 milyar avroluk yardımı Yunanistan’a vermemiş durumda. Yunanistan 30 Haziran’a kadar IMF’ye 1.6 milyar avroluk borç taksitini ödemek zorunda. 

Troyka şunda diretiyor: Benim çizgime gelmelisin. Yunanistan ise sunduğu reform paketinde ısrar ediyor. Troyka ile Yunanistan önerileri arasında 5.2 milyar avro fark kaldığı yazılıp, çiziliyor. Avrupa’nın patronları (ülke maliye bakanları) Yunanistan’ın teklif verme haddinde olmadığını bildirerek toplantıları terk ediyor. 30 Haziran’a ise sadece 2 gün kalıyor. Yani Yunanistan için yolun sonu 30 Haziran olarak görünüyor. 

HAZİN BİR ÖYKÜ 

Bir ülke nasıl batırılır için en güzel örnek şuanda Yunanistan. Ölçüsüzce borçlanma ve halkın hovardalığı. Devletin hesapsızlığı. Bugün Avrupa” benim paralarımı yedin, öde ve benim dediklerimi yap” diye baskı yapıyor ve Yunanistan’a haddini bil, diyor. Bu öyküyü yaratan Yunanlılar. 

Ama Yunanlara benzeyen bir ülke de maalesef biziz. Aşırı borçlanmış, bu borç paralarla gelecek gelirlerimizi tüketmişiz; yolsuzluklarla yabancının parası bir yerlere gitmiş. Gerçi yabancı sen borcunu ödedikçe kredi vererek, mal satarak, hizmet vererek seni sömürmeye devam eder. Ama eğer borcunu ödeyemezsen işte Yunanistan’ın durumuna düşersin. 

Sakın “Türkiye koridor ülke. Bizi iflas ettirmezler” diye düşünmeyin. Zaten kalın bir ipliği boğazınıza sıkı bir şekilde geçirmiş Batı öldürmez süründürür. Nitekim şu anda sürekli koridorlar açarak bizi süründürüyor. Umudunuz Türkiye’nin Çipras’ı Demirtaş’ta!