25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yüz kere, bin kere tükürün!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Yıl: 1990. Saddam’ın Kuveyt’i işgal ettiği ilk günler. Suudi Arabistan’ın dağ şehri Taif’te bir otelde Saddam’ın işgalinden kaçıp Suudi’ye sığınan Kuveyt Emiri Sabah’ın dönemin Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemuçin’e yakarışı gözümde canlanıyor:

-”Ekselansları Türkiye büyük ülke. Size yalvarıyorum bizi Saddam’dan ve işgalinden kurtarın.”

Yıl: 2014.

Eşi ve 6 günlük bebeğinin gözü önünde Kuveyt Elçiliğinde çalışan 4 serseri tarafından linç edilmeye çalışılan kurmay subayımızın uğradığı malum saldırı sonrasında Kuveyt’in Ankara Büyükelçisi Abdülaziz Al Duwaıkh’ın, “Konuyu kapatın yoksa Türkiye’deki yatırımlarımızdan vazgeçeriz” mealindeki şantajlı terbiyesizliğine tanığız.

Üç gündür bekliyorum, her şeye ve herkese laf yetiştiren ne Tayyip’ten ne de Başbakanlığa atadığı Müdürden bir tepki var!

Lafa gelince Ortadoğu bizden sorulur, Türkiye’nin itibarı arş-ı alayı aştı diyorlar ama o bedevi elçinin aşağılamalarını yutmuş görünüyorlar.

Yüz kere bin kere tükürün böyle itibara!.. 1990 yılında Türkiye büyük devletti, bugün ise bir bedevi elçiye haddini bildiremeyen zavallı bir cüce!..

MUTAVVA MI, CUMHURBAŞKANI MI?

Suudi Arabistan’a gideniniz var mı?

Ben gazeteci olarak birkaç kere gittim.

Bir keresinde Riyad’da elinde sopa, bir manyakla karşılaştım!

Arapça kelimelerle bağırıp çağırıyor, ama ben bir şey anlamıyorum.

Türk elçiliğinden bir görevli tesadüf etti ve ona bir şeyler söyleyince gitti.

Meğer adam din polisi yani mutavva imiş ve niye ezan okunmasına rağmen namaza gitmediğimi soruyormuş.

Elçilik görevlisi turist deyince yırtmışız!

Dün Tayyip Erdoğan’a ait tapeleri okuyunca o Arap mutavva aklımıza geldi.

Adam devleti yönetiyor yani en üst makamda ama televizyondaki adamına şu sözü söylüyor:

-”Sizin kanalda bu sabah spor programında bir çıplak bayan vardı felaket!

Erdoğan adeta sopasız mutavva yani din polisi!

İyi de arkadaş bu ülke Arabistan değil laik Türkiye!

TRABZONLULAR HAYDİ SOKAĞA!

Volkan Konak’ı alkışlıyorum.

Trabzon’un yeni stadına Tayyip Erdoğan isminin verilmesine isyan ederek kulübün kongre üyeliğinden istifa etti.

Benzer tepkiyi bazı Trabzonlular yürüyüş yaparak ortaya koydu ama yetmez!

Bütün Trabzon yarından tezi yok demokratik kurallar içinde sokağa inmeli ve Tayyip ismi dayatmasına başkaldırmalıdır.

Dahası bordo mavi ruhunu siyasal islama peşkeş çekenlerden kurallar içinde hesap sormalıdır.

Görüyorsunuz AKP tiranlığı artık futbolumuzu iğdiş ediyor!

Fenerbahçe operasyonu, Çarşı tezgâhı derken Trabzonsporlular için büyük bir zillet söz konusudur. Trabzonlu sen Türkiye’nin çimentosusun, teslim olma, bildir şunlara haddini!

BRAVO CAN PAKİSTAN!

Yıl 1989’du.

Dönemin Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz’la uluslararası bir toplantıdaydık.

O aralar Jivkov’un yönettiği Bulgaristan ile soydaşlarımız noktasında ciddi sorunlarımız vardı ve Sofya hükümeti uluslararası destek ararken o toplantıda Pakistan Dışişleri bakanına şöyle bir teklif yaptı:

-“Tamam Türkiye sizin dostunuz ama bize de düşman olmayın ve kınama oylamasında tarafsız kalın!”

Pakistan Dışişleri Bakanı, Bulgar mevkidaşına şu karşılığı verdi:

-”Ekselansları yanlış biliyorsunuz... Biz Türkiye ile dost filan değiliz. Bizim ilişkimiz asla bitmeyecek olan bir aşk hikayesidir ve Türkiye’nin bütün tekliflerine gözü kapalı evet deriz.”

1989’da tanıklık ettiğim bu olay sonrasında Pakistan’a olan muhabbetim katlanmıştı...

Ve o muhabbet artık sınırsız çünkü:

Pakistan’ın güzel insanları kendilerini uçakta 2.5 saat bekleten iktidar yanlısı siyasileri yaka paça uçaktan attı ki aynı şeyi Türkiye’de yapsanız gök kubbe başınıza iner. İlaveten Pakistan’ın yargısı dünyaya örnek olacak şekilde risk alarak ceberrutluğa meydan okuduğu yine hafızalardadır.