24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Zamların sorumlusu kim?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Zamlar durmuyor. Vatandaşın sıkıntısı büyüyor. Meyve sebze fiyatlarında enflasyon yüzde yüzlerde.
Market kasalarındaki çalışanlar bile fiyatları utanarak söylüyor.
Seçim sonuçlarını etkileyecek bir durum.

SUÇLU ARAYIŞI
İktidar panik içinde.
Hükümet, suçlu arayışında.
Soğanda toptancı,
Sebze, meyvede aracı.
Diğer gıda maddelerinde başkaları...
Şimdi de hedefte market sahipleri var.
Erdoğan TOBB'un "Ekonomi Şurası"nda konuştu. "Faiz oranları, enflasyon belli oranda düşmüş. Buna rağmen markette hâlâ sebze meyvede fiyat düşmüyor. Bunun ahlaki bir temeli olabilir mi? Bu marketlerde benim halkımı sömürme mücadelesini devam ettirenler varsa bunun hesabını sorma görevi de bizimdir ve hesabını sorarız" dedi.
Zamlı fiyatların sorumlusu olarak marketleri işaret etti.

GERÇEK
Oysa ki gerçek farklı.
Dışa bağımlılık oranı çok yüksek.
Kontrol kaybedilmiş durumda.
Duvara dayanma sözkonusu.
Üretici enflasyonu, tüketici enflasyonunun çok üstünde.
Yani üretici maliyet artışlarını fiyatlara daha yansıtamadı.
16 yıldır izlenen politikaların sonucu.
Yaşanan iflaslar da bunun kanıtı.

ÇİFTÇİNİN HALİ
Tarımda da durum aynı.
Üretim maliyetleri yükseldi.
Gübre ithal.
İlaç ithal.
Tohum ithal.
Çiftçi fiyat artışlarına yetişemiyor.
Bir yılda fiyatı 2-3 kat artan girdiler var.
Çiftçi borçları her yıl katlanıyor.
Şu anda 100 milyar liranın üstünde.

AKP SIKIŞTI
AKP iyice sıkıştı.
Devlet bankaları zorlanıyor.
Kamu kaynakları savruluyor.
O da yetmiyor, ithalatla, tehditle fiyatları düşürme çabasında.

SIFIR GÜMRÜK
Hükümet, "sıfır gümrük" sopasına sarıldı.
Soğanda gümrük sıfırlandı.
Arkasından sıra buğday, arpa, mısır, kuru baklagil, pirince geldi.
Sıfır gümrükle ithalatın önü açıldı.
İş iyice kontrolden çıktı.
Ürettiği ayçiçeği kendine bile yetmeyen Sırbistan'dan sıfır gümrükle ayçiçeği ithalatı kararı alındı.
Katakulliciler sahada..!

SUÇ KİMDE?
Peki suçlu kim?
Çiftçi mi?
O, zamların sorumlusu değil, mağduru.
İşçi mi?
Açlık sınırında üretim yapıyor.
Zamlardan en çok onlar etkileniyor.
Memur, emekli, ... mi?
Halleri ortada.
Esnaf mı?
Çoğu kepenk kapattı.
Kalanlar da yaşam mücadelesi veriyor.
Sanayici mi?
Borca batmış durumda.
Çarkını çevirmekte zorlanıyor.
İflas kuyruğunda.

BAŞTAN BELLİYDİ?
Her şey ortada.
Yapılan uyarılar dinlenmedi.
"Ucuz ithalat başımıza bela açacak" tespiti kabul edilmedi.
"Dışa bağımlılık tehlikeli" sözlerine gülünüp geçildi.
"Duvara toslayacaksınız" diyenlere kızıldı.
"Kamu kaynaklarını boşa harcamayın" eleştirileri duymazdan gelindi.
"Üretimden başka çare yok" çığlıklarına kulak tıkandı.
...
Suçu başka yerde aramak nafile.
Artık aynaya bakma zamanı gelmedi mi?