18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Zeytin ağacının bedduası

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Dini-darlar işin cılkını çıkardı. Bütün imkânlarını peygamberin yok edilmesi için harcayan Muaviye’nin babası Abu Süfyan için Hz. unvanını kullananlar var. Hz. Hamza efendimizin kalbini yiyen Muaviye’nin annesi Hint için Hz. diyenler var. Hz. Muhammed’in, “eğer denizler mürekkep, bütün ağaçlar kalem, Âdemoğulları yazıcı olsa, Cin tayfası da hesap tutsalar, Ya Ali senin faziletlerini tamamlayamazlar” dediği müminlerin seyidi Hz. Ali’ye her türlü kötülüğü yapan, Peygamberin can ciğeri torunu Hz. Hasan’ı zehirleyen ve yandaşlarına her türlü kumpas, terör ve cinayeti organize eden Muaviye için Hz. ve Halife rütbesini uygun bulanlar var. “Bir gün gelecek İslam’ın sadece ismi müslümanın yalnızca resmi kalacak” diyen Hz. Muhammed’i teyit eden binlerce örnekle çevriliyiz. En son örneğini, her daim Allah ile aldatan, dini-dar yetkililerin zeytin ağaçlarının kesilmesi için verdikleri talimat ve bu suçu örtmek için kullandıkları argümanlarda gördük.

ZEYTİN BARIŞIN SEMBOLÜ

Zeytin ve İncir Cennetin bereket, rahmet ve güzellik sembolüdür. İncir ağacı gerçeği temsil eder, hayatı temsil eden zeytin ağacıdır. İslamiyet’te zeytin, dünyanın ekseni, zeytin dalı ise peygamberlerin sembolü olarak kabul edilir. Bütün semavi inançlarda barışın simgesidir. Zeytin ve incirin olduğu bölgede feyiz, bolluk, istikrar ve güven vardır. . İnsan öyküsü zeytin ağacı ile başlar. 150 yıl boyunca mahsul verir. 1000 ve hatta 3000 yaşında zeytin ağaçları bulunmuştur. Yapraklarındaki oleuropein maddesi, zeytin ağaçlarını hastalıklardan korur. Ayrıca yapraklarından çıkan kalsiyum elenolaten maddesi, zararlı virüs, bakteri ve mantarları yok eder. Allah incir ve Zeytin ağacı üzerine yemin etmiştir: “İncire, zeytine, Sina Dağına ve şu emin beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık.” Zeytin ağacımız, Ege kıyılarını gezerken, yorulup gölgesinde oturan, İlyada ve Odysseia destanlarının derleyicisi Homeros’un kulağına şöyle fısıldadı: “Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Sen gelmeden önce buradaydım ve sen gittikten sonra da burada olacağım.” Çimento, demir, en nihayet beton ve dini-dar kafalılara bunu anlatmak kolay değildir.

ZEYTİNİ İLK EHLÎLEŞTİRENLER

İslam inanışında Sırat köprüsü Haram al-Sharif (Mekke) ile Zeytin Dağı (Kudüs) arasında kurulacaktır. Museviler ahirette kurulacak olan sırat köprüsünün de Zeytin Dağı ile Mescid-i Aksa arasına kurulacağına inanıyor. Dini-dar Yahudiler Filistin’de en çok zeytin ağaçlarına zarar veriyor. Kesiyor, yakıyor, kökünden koparıyor. Yeni yerleşimciler için konut dikiyor. Filistinli yeniden zeytin ağaçları dikerek direniyor. Ölümle yaşam arasındaki kavgadır bu. Zeytini ilk ehlîleştirenler, üzüm, incir, nar, hurma gibi birçok meyve ağacının ilk yetiştirildiği uygarlıklar beşiği olan Suriye, Anadolu ve İran’ın kesiştiği yayda oturanlardır. Suriye, Dünya’da en çok zeytin ağacına sahip ve zeytinyağı üreten ülkeler arasındadır. Türkiye başta olmak üzere, Dünya’ya zeytinyağı, zeytin küspesi ve yaşlanmış zeytin ağacı odunu ihraç ederdi. Kirli savaşla birlikte Suriye sahasına sürülen dini-darlar on binlerce zeytin ağacını kestiler, yaktılar ve kökünden söktüler. Suriye’den Türkiye’ye yapılan zeytinyağı hırsızlığı tavan yapıp çalıntı mal ucuza piyasaya sürülünce, Ege üreticisi isyan etmek zorunda kaldı. Şimdi de Türkiye’nin fıttırdık dini-darları “ekolojik dengeyi” korumak için zeytin ağaçlarını kesmek zorunda kaldıklarını söyleyebiliyor. Bir hükümet sözcüsü var Hz. Bülent Bey, “dağ taş zeytin ağaçlarıyla dolmuştur” diyor. “Yaş kesen baş keser” sözüne yabancı olan bu dini-dar mahlûklar enerji ihtiyacı, konut ihtiyacı hikâyesi anlatıyor. Enerji, betonun ve konutun bol olsun. Zeytin ağacı dile gelsin: “Allah’ım, incirin ve benim üzerime yemin edecek kadar bizi bereketlendirdiniz taltif ettiniz. Beni ve incir ağacını kesenleri, yakanları, kökümü topraktan koparanları incir ve zeytinyağına muhtaç et” Âmin.