FETÖ'e yapılanlar PKK'ya neden yapılmıyor?

Son dönemde yaşanan gelişmelere bakarsanız FETÖ için in in, ev ev, köşe bucak aramalar yapılıyor. Hatta Facebook ve Twitter üzerinden yapılan yazışmalar bile takibe alınarak birçok FETÖ üyesinin yakalandığı görülüyor.

Darbe girişiminde bulunan ve adeta bir örümcek ağı gibi devleti ele geçiren FETÖ’nün devletten kökünün kazınmasına hiçbir vatansever itiraz etmez sanırım. Bana göre kime kadar uzanacaksa uzansın, FETÖ’yle mücadele kararlılıkla sürdürülmeli ve emperyalizmin uşağı olan FETÖ’cü “mankurtlar” tamamen deşifre edilmeli. Öte yandan alınan önlemlere ve çıkartılan kanun hükmünde kararnamelere baktığımda aklıma hemen şu soru geliyor:

“FETÖ’yle mücadele için kullanılan yöntemler neden PKK’ya karşı da kullanılmıyor?”

Neden PKK sevicilerinin özellikle şehitlerimizin ardından birbirlerine attıkları kutlama mesajları, iğrenç yorumlar ve videolar takip edilmiyor?

O halde sormak lazım: FETÖ gibi, devlet içinde yapılanmış PKK’lı yok mu?

Hatırlarsanız meşhur Oslo Görüşmelerinde “Size zorluk çıkaran kamu görevlilerini bize bildirin!” diyen bir devlet görevlisiydi ve PKK’lı muhatabına söylüyordu. Peki, bu cümleyi tersten okuyup “Size yardım eden, zorluk çıkarmayan, işlerinizi kolaylaştıran ya da size bağlı kamu görevlilerini bize bildirin!” desek daha anlamlı olmaz mı?

‘NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK!’

Bugünlerde bu sözün ne anlama geldiğini görüyoruz. Nerdeyse her kuruma yerleştirilmiş bir FETÖ’yle karşı karşıyayız. O halde Habur-Oslo ya da Açılım-Saçılım döneminde kimler nerelere yerleştirildi?

Mesela Milli Eğitimde Apocu olduğu halde, PKK propagandası yaptığı halde devletten maaş alan öğretmenler var mı, yok mu?

Ya da iş araçlarını yakan PKK, öğretmenleri öldüren PKK, sivilleri katleden PKK belli grupların ticaret yapmasına, bedeli karşılığında izin veriyor mu?

Sağa-sola molotof attıran PKK, koruma ve güvenlik adı altında para topluyor mu? Öyleyse kim bunlar? Hangi şirketler gelirlerini PKK’ya aktarıyorlar? PKK’nın Romanya’da, İngiltere’de, Rusya’da uyuşturucu parasıyla kurduğu kaç şirket var? Buralardan aktarılan paraların takibi yapılıyor mu? Kendine milletvekili ya da belediye başkanı diyen ama KCK’dan, PKK’dan ya da Apo’dan talimat alanlara ne demeli?

FETÖ VE PKK’NIN PARA KAYNAKLARI

Maliye Bakanlığı; İçişleri Bakanlığından ve istihbarat birimlerinden gelen bilgiler ışığında, FETÖ’nün finans kaynakları ve para transferinde rol oynayan şirketleri, himmet paralarını kimlerin verdiğini, kullandıkları yöntemleri bir bir ortaya çıkardığını söylüyor. Eldeki bilgilere dayanarak, “Terörizmin Finansmanı” kapsamında pek çok kişinin hesapları bloke edildi, kiralık kasaları da dâhil bütün mallarına el konuldu.

Ayrıca FETÖ’nün yurt dışındaki mal varlıklarına el konulması ve para trafiğinin kesilmesi için 100’ü aşkın ülke nezdinde girişimlerin başladığı haberleri geliyor.

Buraya kadar olan kısımda sorun yok bence. Madem FETÖ bir terör örgütü, o halde devlet elindeki tüm imkânları kullanarak terör örgütüne karşı mücadele etmek zorunda. Fakat FETÖ’nün “himmet parası” olarak aldığı aidat ya da bağışların aynısını PKK terör örgütü de topluyor! O zaman neden PKK’yla mücadelede de aynı yöntemler kullanılmıyor?

FETÖ’nün para toplamak için kullandığı ve insanlara masummuş gibi görünen pek çok dernek ve vakıf var. Sivil toplum örgütü kisvesiyle terör örgütüne hizmet eden o yapıların aynısından PKK terör örgütünde de var. PKK’ya müzahir bu yapılar hem para topluyorlar hem de TSK’ya karşı kara propaganda faaliyetlerine aralıksız devam ediyorlar. Neden bunlarla ilgilenilmiyor?

PKK da tıpkı FETÖ gibi konser, şölen, sergi düzenliyor. Sosyal etkinlik adı altındaki bu organizasyonlarda hem para toplanıyor hem de tespit edilen sempatizanların dağa çıkışları organize ediliyor. Bunu bilmeyen yok! Neden önlem alınmıyor?

TERÖRİZMLE MÜCADELE BİR BÜTÜNDÜR

Bir terör örgütüyle az, diğeriyle çok mücadele edilmez. Doğru olan terör örgütlerinin tamamıyla aynı etkinlikte ve yılmadan mücadele etmektir. Yani FETÖ’ye karşı yürütülen etkin mücadele PKK terör örgütüne karşı da yürütülmelidir. Terör örgütlerinin finans kaynaklarının kurutulması demek, terörü doğrudan destekleyen ve nemalanan çok sayıda insandan da kurtulmak demektir. Para kaynakları kesilen örgütler kısa sürede yok olacaktır.

Öyleyse terörizmle mücadelede kurumsal anlayış şarttır. Her terör örgütüyle mücadelede standart uygulamalar gerekmektedir. Silahlı mücadeleyi Mehmetçik yürütürken, diplomatlar yurtdışı ayağını, maliyeciler ekonomik kaynakları, Gümrük Bakanlığı da gümrük kapılarını incelemek ve mücadeleyi eş zamanlı yapmak zorundadır. Bunlar yapıldığında terör örgütlerinin nasıl yok olacağı da kısa sürede görülecektir.