1 milyonluk makam aracı imam-cemaat ilişkisi!

AKP iktidarı en çok “saltanat” ve “yolsuzluk” sözcükleri ile anılıyor. Gazeteler “saltanat” haberlerinden geçilmiyor. Siyasetçisi, bürokratı, ... devlet kesesinden yiyip içiyor.

Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanı Şimşek’in verdiği bilgiye göre 1,4 milyara kendine “Ak Saray” yaptırıyor. 410 milyona “uçan saray” alıyor. Örtülü ödenek de ayrı. 12 yıllık harcama 6,5 milyar lira.

MAKAM ODALARI

Makam odalarının tefrişine harcanan paralar dudak uçuklatıyor. Yüz binler peynir ekmek gibi gidiyor. Bin liraya kadeh, 10 bin liraya klozet ufak rakamlar. Bürokratlar için de durum aynı. Boş boş oturunca, masa koltuk değiştirmek iş oluyor.

Bürokrat sohbetlerinde herkes birbirinin odasını konuşuyor. Kimin odası daha lüks o yarıştırılıyor.

Memur maaşları nedeniyle bankalardan alınan promosyonların önemli bir bölümü buralarda kullanılıyor. Kurumlardaki çalışanlara ait vakıfların paraları kurumun başındaki kişinin saltanatı için harcanıyor. Hanımı istedi diye lojmandaki bir yıllık buzdolabını yeni modeli ile değiştirenler bile var.

MAKAM OTOLARI BİR YILLIK

İş öyle hale gelmiş ki inanılır gibi değil. Bakanı, bürokratı, her yıl makam otomobilini değiştirir olmuş. Alınan araç bir yılını doldurdu mu eski muamelesi yapılıyor. Yeni çıkan modeli alınıyor. Üstelik yerli markaların yüzüne bakan da yok.

Bu arada, aylık 7 bin 600 Avro’ya, yıllık 260 bin liraya makam aracı kiralayan mahkeme başkanları var. Hele bir de kiralama şirketi tanıdıksa değme gitsin. Eşe çocuğa promosyon araç verilip verilmediği ise bilinmiyor. Herkesin gözü dönmüş durumda.

Kiralık araçlar sivil plaka olduğu için rahat. Çocuğu okula da götürebilir, hanımı pazara, çarşıya, güne de. Yağma hasanın böreği.

1 MİLYONLUK MAKAM ARACI

En son örnek Diyanet İşleri Başkanı için alınan yaklaşık 1 milyon liralık makam aracı. Hürriyet gazetesinden Nurettin Kurt bu makam aracını haber yapmış. Haberi okurken Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan basın açıklaması geldi.

Diyanet İşleri Başkanlığı habere çok bozulmuş. “Araçlar Türkiye Diyanet Vakfı’ndan alınmadı, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunuyla verilen izinlere ve Maliye Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde alındı” diye açıklama yaptı. Arkasından da “Rakam o kadar değil” dedi.

Ne fark eder ki? Devletin bütçesinden almak daha vahim. 76 milyonun parası. Mevcut makam araçlarının nesi vardı ki yenisini aldınız? Bu soruların yanıtı yok!

Merakımızı gidermek için Mercedes’in sitesinden fiyatlara baktık. Çok fazla bir fark da görülmüyor.

İMAM-CEMAAT

Ülkenin başındaki kişi devlet olanaklarını babasının malı gibi harcıyor. Kendi saltanatı için milyarları harcamaktan çekinmiyor. Yerine koyduğu Ahmet Davutoğlu da her şeyiyle onu taklit ediyor. AKP kongreleri için il il dolaşıyor. Sabah Doğu Anadolu’da, öğleden sonra Ege ilinde.

Peki AKP kongresi için kullandığın uçak kimin? Devletin. Yakıtı kimden? Devletten. Yani yetim hakkı yiyerek parti çalışması yapıyor. Üstelik de bunu da bir kahramanlık gibi anlatıyor.

Yukarıdakiler böyle yapınca alttakiler boş durur mu? Hepsi kendi çaplarında saltanat peşinde.

Halkımızın sıkça kullandığı sözler vardır. “İmam o........, cemaat s....”, “Balık baştan kokar” derler. Yaşananlar aynen böyle.

Tabi durum böyle olunca duruma uygun “din alimleri”(!) de piyasaya çıkıyor. “Yolsuzluk hırsızlık değildir” fetvaları veriyor. Bunlar devletin en üst makamlarında kabul görüp, ağırlanıyor.

Sistem, kendi “fetvacılarını” yaratıyor!..

Tabi oğulun da rektör yapılması ayrı... Diş kirası!