EREN ERDEM/ Yeni dalga...-(TAMAMI)
Güncel siyasete çok fazla girmemeyi tercih ediyorum. Lakin aklıma takılan bir analizi sizlere aktarma ihtiyacı hissettim. Evet yeni bir dalga geliyor. 11 Eylül sonrası bölgesel politikalarını sürekli güncelleyen Batı Kapitalizmi, yeni bir süreç yaratma çabası içinde.
Demokrasi projesi kapsamında “uluslaşma” sürecini tasfiye eden Batı, yarattığı bu enkazı aynı tavırla yeni bir sürece evriltemediğini çok iyi biliyor. Bu nedenle 10 yıldır Türkiye’de sürekli olarak “Liberal Sol” beslenip durdu. Açık toplum vakfı dahil birçok Batı merkezli kuruluş, liberal sol eğilimi maddi ve pr anlamında ciddi anlamda destekledi.
Yeni dönem siyasetinin en temel analizi ABD Cıa Türkiye masası şefi Graham Fuller tarafından yapıldı. Türkiye’ye daha fazla sol lazım!
Evet, daha çok sol. Çünkü yıkım süreci büyük oranda tamamlandı. Artık zaman “kuruluş zamanıdır.” Küreselleşmenin felsefi altyapısı büyük oranda oturdu. Artık siyaseten bu projenin hayata geçmesi gerekiyor. İşte bunun için yeni bir dalga lazım. Mevcut Abdestli Kapitalizm bunun için müsait görülmüyor. Bu yüzden Cemaat-AKP kavgası bir kilittir. Cemaat/ABD ile AKP arasında kii kavganın kökünde yatan şey, Abdestli Kapitalizmin işi böyle bir sürece evriltememesi, daha çok rant ihtirasına gark olması, stratejik bir olgunluk ortaya koyamamasıdır.
Bu işi yapsa yapsa “sol” yapar diye düşünüldü. Ama “Sömürgeci Kapitalizmi karşısına almayan”, sistemi hırpalamayan, hatta sistem tarafından ödüllendirilen bir sol. Türkiye’de örnekleri de var, DSİP gibi “Sorosyalist bir sol” ya da Roni Marquiles gibi “bir sol.”
Bu yeni dalgada belirleyici olan budur. Emperyalizm karşıtı olmayan, hatta sadece mülkiyet eleştirisi yapan, örgütsüz ya da avrupamerkezci bir sol. Bunun delili nedir? İşte Hollande!
Fransa’da Hollande’nin iktidara gelişi gözden kaçırıldı. Şu unutulmasın, medya var olduğu sürece, iktidarlar sadece “sermaye tarafından belirlenir.” Dolayısı ile Hollande, yeni siyasetin ilk temsilcisi olmuştur. Yakında göreceğiz; heryerde sol-sosyalist olduğu ifade edilen iktidarlar kurulacak. Bunlar, özgürlük-eşitlik gibi sözler söyleyecek, liberaller ile ittifak halinde bürokrasiye kılıç sallayıp “küreselleşmenin nimet olduğunu” ifade eden tutumlar sergileyecekler.
Ne yazık ki AKP kadroları bu olguyu okuyamıyor. Aslında okuyanlar da var, parti içindeki görünmez panik bu durumdan kaynaklanıyor. Çünkü yeni gelen iktidar, var olabilmek için “bu kadroları ezecek.” Bir 20 sene de böyle geçecek...
Bu durumun farkında olanlar, Graham Fuller’in ilanı sonrası endişelenmeye başladı. Dedim ya, sistem evrimini tamamlıyor. Bu sürece katkı sunan herkesi öğütecek ve işler değişecek...
Öte taraftan, Türkiye’de de bu işe talip olanlar var. Aslında ABD Milli Görüş’ün ilk bölünmesinden “Muhafazakar Kapitalist bir iktidar üretti (AKP)” şimdi de ikinci bölünmeden “Liberal-Sol-Muhafazakar” bir süreççıkartılmaya çalışılıyor (Has Parti). Bu bir komplo teorisi mi? Değil, gözlemlenmiş bir olgu...
Müslüman sömürgeci kapitalizm ile mücadele etmelidir. Bu iş nasıl olacak? Rotasından sapmış bir tavırla mı?
Evet, Batımerkezcilik raydan çıkmış tren üretti. Biz raydan değil, gardan çıkan bir tren yapacağız. Gardan çıkacak, uzun yollar ve mesafeler kat edecek...
BATI yeni siyaseti gereği, yeni bir operasyon dalgası üretebilir. Bu dalga kimleri hedef alır? Bu sefer durum çok farklı olur. Kim iktidar yapılmak isteniyorsa, yeni dalga onu hedef alacaktır.
Eski dalga “tasfiye edilmek istenenleri hedef aldı.” Yeni dalga “iktidar olması istenenleri hedef alacaktır.” Bakalım, görelim. Kırk yılda bir siyaset analizine girdik, bakalım ne kadar haklı çıkacağız...
