28 Nisan 2024 Pazar
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD neden PKK'ya sarıldı?

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

ABD Irak ve Suriye’de yeni hamleler yapsa da işler istediği gibi gitmiyor. Suriye’deki planları tutar gibi görünse de tutmuyor. Bu hamurun daha çok su çekeceği ortada.
Irak’ta yaptığı hesaplar da karıştı. İsrail’le iyi polis, kötü polis oynasalar da kimseyi kandıramıyorlar. Bölge yeni bir döneme hazırlanıyor.

ABD DEVRE DIŞI

Yıllardır bölgedeki esas oyuncu Amerika’ydı. Bütün aktörler Amerika’ya yaslanarak gücünü arttırmaya çalışıyorlardı. Şimdi tam tersi bir durum var. Astana’da başlayan süreç Amerika’yı devre dışı bıraktı.
Bölge ülkeleri, Rusya, İran, Irak, Suriye olaya el koydu. Bölge ülkeleri bir araya gelince Amerika da ancak “gözlemci” olabildi.

EMEVİ CAMİ

ABD 2011 yılında Suriye operasyonunu başlatırken bayramda “Emevi Camisinde namaz kılmaktan” söz ediliyordu. Ama köprülerin altından çok su aktı. “Esed” yeniden “Esat” oldu.
Emevi Camisinde namaz kılınmasına kılınacak. Ama bu namaz “işgal namazı”değil, “dostluk namazı” olacak. Amerika’yı delirten de bu!

PKK’YA SİLAH SEVKİYATI

ABD gelişmelerin farkında. Bölge ülkeleri arasındaki işbirliğinin kendisini nasıl kenara ittiğini görüyor. Durumu yeniden kontrol altına almak için PKK’ya sarılmış durumda. Irak’ta yeni dönem için PKK’yı hazırlıyor.
Telafer’deki askeri üs PKK’ya silah taşımakla meşgul. Havaalanına gelen kargo uçaklarından indirilen silahlar, Suriye, Irak, Türkiye ve İran’daki PKK’lılara gönderiliyor. Önemli bir kısmı da Barzani-Talabani bölgesindeki PKK’lılarda kalıyor.
Telafer Üssü Sincar’a çok yakın. Sincar’daki kamplar da ABD korumasında. Her şey çok açık değil mi?

SİLAHLAR IŞİD İÇİN DEĞİL

ABD kongresinden alınan izinle yapılan sevkiyattan başka sevkiyatlar da var. Eski Doğu Bloğu ülkelerinin envanterindeki Rus yapımı silahlar da PKK’ya aktarılıyor. Milyarlarca dolarlık silahtan söz ediliyor. PKK’ya verilen silahların IŞİD için verildiği iddiası gerçeği yansıtmıyor. IŞİD zaten direnmeden çekiliyor. Yani yapılan silah yardımı ile ihtiyaç orantısız. Bunu bizzat Bush’un Irak Temsilcisi Zalmay Halilzat da doğruluyor. Halilzat’ın özel sohbetlerde, “PKK’ya verilen silahlarla Rakka’nın 30 kez kurtarılacağını”söylemesi de her şeyi anlatıyor. PKK’ya verilen silahlar IŞİD için değil!

PROJENİN SAHİBİ

Zalmay Halilzat Irak işgali sonrasında Irak’taydı. Barzani ve Talabani ile yakın ilişkisi vardı. Onlarla teması sürdürürken PKK’yı da ihmal etmemişti. Washington’u “PKK’nın bölgede esas oğlan olması” konusunda ikna eden ekibin de başındaydı. Petrolü çok sever. Görevi bitince, bölgeye gözünü diken petrol şirketinin elemanı olmuştu. Şimdi yeniden Beyaz Saray’da göreve başlamış.

ABD BÜYÜKELÇİLİĞİNDE YEMEKLER

ABD PKK’yı önce “kara gücü” yaptı. Şimdi “asıl güç” yapma derdinde.
Bu durum Amerika’yı bölgede yalnızlaştırdı. Bölgede yaşanan yalnızlık, Ankara’ya da yansımış durumda. Eskiden ABD Büyükelçiliğinin öğle ve akşam yemekleri meşhurdu. Katılımcıların seviyesi yüksekti (!) Son günlerde herkes uzak duruyormuş. Tirajı 3-5 bin olan, PKK’ya yakın gazetelerin elemanları ile idare ediyorlarmış. Gelen akademisyen takımının durumunun da aynı olduğu konuşuluyor.
Eskiden ABD Büyükelçiliğindeki yemeklerin müdavimlerinden birine durumu sordum. Kendisi de bir süredir gitmiyormuş. “Eski hava yok, ilişkiler kopuk, davetliler bahane uydurup gitmiyor” dedi.
ABD Büyükelçiliğine giren çıkanlar takip altında olduğu için “iliştirilmiş”lerin orada görünmek istemedikleri anlaşılıyor.
Hani ne derler. Batan gemiyi ilk fareler terk edermiş. ABD eski ABD olmayınca sonuç da böyle oluyor işte!