29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD tam saha preste

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye, ABD’nin canını çok acıtmış olacak ki rahat durmuyor. Türkiye’ye karşı yeni planlar peşinde.
Reza Zarrab davası 27 Kasım’da başlıyor. Erdoğan ve AKP üzerinden Türkiye sıkıştırılıyor. Dosyaya peş peşe ek iddianameler konuyor. Şimdi Reza Zarrab’ın itirafçı olacağı ifade ediliyor. Sanıklıktan tanıklığa terfi etmesi gündemde.
Aydınlık’ın Zarrab’ın gittiği gün yazdıkları oluyor. Plan adım adım hayata geçiriliyor.

EKONOMİK KRİZ

Zarrab davası ilerlerken, ekonomik kriz için de operasyon sürüyor.
Ekonomimizin içinde bulunduğu kırılganlık ABD’nin en büyük avantajı. Merkez Bankası 4 milyar dolarlık bir hamle yaptı. Döviz kurlarını 3 kuruş etkiledi. O da bir gün!
Manipülatif haberler, kaynağı belirsiz iddialar art arda sıralanıyor.
Anlayacağınız ABD tam saha preste.

ÖNLEMLER

ABD’nin ekonomiyi çökertme hamlelerine karşı AKP hükümetinin aldığı önlemler tartışılıyor. Zamanında alınmayan önlemlerin krizi daha da büyüttüğüne vurgu yapılıyor.
Arkta yıkılan bir yere kürekle azar azar toprak atılırsa su o toprağı alır götürür. Toprak da, emek de boşa gider. Ekonomide yaşananlar da aynı. Yanış hamleler kaynak israfına yol açıyor.
Psikolojik üstünlük karşı tarafa geçiyor.
Ekonominin aynı kadrolarla düzelmeyeceği de açık. Çünkü gelinen noktanın sorumlusu onlar.
Gerçeği halka anlatıp topyekün bir direniş şart.

ABD BAŞARAMAZ

ABD, Rusya’ya, Çin’e, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ne, İran’a, Türkiye’ye, Irak’a, Suriye’ye, ... aynı anda saldırıya geçti. Galip gelmesi sıfır ihtimal.
Yeter ki biz hata yapmayalım. Yanlışlardan dönelim, yeni yanlışlara meydan vermeyelim.
***
SUUDİ ARABİSTAN’DA NELER OLUYOR

Bölgemizde yaşanan gelişmeler Suudi Arabistan’ı da etkilemeye başlamıştı. Bölgesel işbirliği orada da dengeleri sarsmıştı.
Belli ki ABD işi şansa bırakmak istemedi. Erken önlem aldı. “kontrolden çıkma” riski taşıyanlara operasyon yaptı.
İşin içinde İsrail’in istihbarat örgütü MOSSAD’ın da olduğuna ilişkin bilgiler geliyor.
Bizdeki 15 Temmuz darbe girişimine benzer bir hamle. Şu anda belli ölçüde başarı sağlansa da kesin hüküm vermek için daha çok erken.
Ama artık orada da cin şişeden çıktı. Tekrar şişeye girmesi de çok zor.
“Kadınlara bazı haklar verilmesi” de ABD tarzı tipik bir aldatmaca.

TEHLİKE

Ülkenin sorunları giderek büyüyor. Petrol bölgesindeki Şii nüfus rahatsız. Yemen’de yaşananlar ülkenin diğer bölgelerini de etkiliyor. ABD, 1. Körfez Savaşı’nda attığı her merminin parasını birkaç kat olarak Suudi Arabistan’ın da dahil olduğu körfez ülkelerinden tahsil etmişti.
Şimdi yine aynı taktik devrede. Bölge operasyonlarının finansmanını Suudi Arabistan’a yıkma peşinde. Saray darbesiyle iktidara el koyan Kral Selman ve oğlu Muhammed bin Selman da iktidarlarını korumak için buna hazır.
Son günlerde Lübnan’da yaşananlara ve İran gerilimine dikkat!
***
DEVLET HASTANELERİ

Geçen hafta zamanımın önemli bir kısmını hastanelerde geçirdim. Baştan söyleyeyim, üniversite hastaneleri çok kan kaybetmiş.
Özel hastanelerde koltuklar çok lüks, çalışanlar kibar. Yani otelcilik hizmetleri çok iyi.
Devlet hastanelerinde ise bunlar yok. Şehir hastaneleri nedeniyle yatırımlar durmuş. Mevcutlarla idare ediliyor. Binalar dökülüyor, zorunlu ihtiyaçlar dışında para harcanmadığı belli.
Performansa dayalı sistem büyük sıkıntı. Ama bütün olumsuzluklara rağmen tıp var.
Doktorlar, hemşireler, ... şövalye ruhuyla çalışıyorlar.
Ama yönetici kadrolarda sorun var. Liyakat değil, “yandaşlık” esas. Böyle giderse yoksulun sağlık güvencesi devlet hastaneleri de yok olacak.
Acilen müdahale edilmesi şart.