26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Adana’nın Altın Kozası’nda kimler var?..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-


ADANA - “Adana Altın Koza Film Festivali” önceki gün başladı... Tam bir nostalji geçidi... Konukların kaldığı otelde hangi köşeye baksanız, karşınıza Yeşilçam’ın ünlü bir emektarı çıkıyor...
1950’lerin siyah-beyaz filmlerinden anılarımızda kalan afilli jönlerden 1980’lerin devrimci sinemasının izlerine kadar çok sayıda ünlü Adana’da... Ve eski Yeşilçam’ın hayranlık uyandıran anılarını kıpırdatan, çoğu oldukça yaşlanmış oyuncular...
Adanalılar, kendi dönemlerinde iz bırakan ve halen televizyonda oynayan filmleriyle, çoğunu en genç yaşlarında anımsadıkları oyuncuları ilgiyle takip ediyorlar...
Kimler yok ki Adana’da?.. Eşref Kolçak, Yılmaz Köksal, Şemsi İnkaya, Bulut Aras, Mahmut Hekimoğlu, Yusuf Sezgin, Süleyman Turan, Mahmut Cevher, İrfan Atasoy, Mustafa Alabora, Nuri Alço...
Türkan Şoray’lı “Sultan” filminin unutulmaz oyuncusu Aras ve “Aile Şerefi”ndeki oyunculuğuyla dikkat çeken Hekimoğlu’la keyifli sohbetler yaptık... İkisi de sinemadaki telif konusunun bir türlü yasallaşmamasından yakındılar...
Ve tabi Filiz Akın, Fatma Girik, Selma Güneri, Suzan Avcı, Gülsen Tuncer ile Serpil Çakmaklı’nın da aralarında bulunduğu bir döneme damgalarını vuran kadın oyuncular da Altın Koza’ya renk kattılar...
Bence Altın Koza gibi festivallerin tek yararı yeni sinemacıları ve filmlerini tanıtarak, onlara ekonomik olanak tanımak değil, çoğu sinemaya yıllarını vermiş Yeşilçam emektarlarının yalnız olmadığını anımsatmak da festivalin ruhunu yansıtıyor...
MEMLEKETİNE GELMEYEN KÜLTÜR BAKANI!..
Geçen yıl, Antalya’daki Altın Portakal Film Festivali’nde de aynı partizanlık yaşandı... Dün başlayan Adana Altın Koza’da da o ilkel siyaset anlayışı kendini hissettirdi; “Ben yoksam kimseyi tanımam” anlayışı var ya, siyasetteki hoşgörüyü yerle bir eden bir zavallılık haline geldi...
Altın Portakal’ı geçen yıl CHP’li belediye düzenlemişti ve AKP’li Kültür Bakanı ne yazık ki ortada yoktu...
Adana’daki Altın Koza’yı ise MHP’li bir belediye düzenliyor... Çok önemli bu organizasyonun açılışında Kültür Bakanı yine yoktu... Üstelik bu Kültür Bakanı bir Adanalı!..
Bakan Ömer Çelik’e anımsatmakta yarar var; Adana’daki film Festivali, MHP’li belediyenin şenliği değil!... Ülkenin en önemli etkinliklerinden biri olan organizasyonun adı “Adana Altın Koza Film Festivali...”
Altın Portakal da geçen yıl CHP’nin karnavalı değildi!.. O da Antalya’ya ve ülkeye mal olmuş bir organizasyondu...
Devleti yöneten hükümetlere yakışan davranış, düzenleyen kurumun siyasi kimliğine bakmadan, ülkeye mal olmuş etkinliklere adam gibi sahip çıkmaktır...
Diyeceksiniz ki, nerede o kültür?..
BU FİLMDE KAZIM DA VAR...
Altın Koza’nın açılış gecesinde, festivalde yarışacak filmlerin fragmanları da gösterildi... “Yağmur-Kıyamet Çiçeği” adlı film de işte bu sırada dikkatimi çekti...
Onur Aydın’ın “Yağmur-Kıyamet Çiçeği” kitabından aktarılan filmde, farklı yaşamların iç içe girmiş hikayesi anlatılıyor... Filmde, tarihin en büyük felaketlerinden biri olan Çernobil faciasının kahramanları ve kurbanları da var, destansı bir aşk hikâyesi de;
Çernobil’den sonra eşini kanserden kaybeden ve sonrasında oğlunun da kanser olduğunu öğrenerek, tedavisi için Trabzon’a gelen ve burada Şenol’la tanışan Elena...
Elena’yla tanıştıktan sonra O’na aşık olan, Trabzonspor’da oynama hayaliyle yaşayan ve aşkından dolayı şike teklifini kabul eden Şenol...
Ve tabi ki Kazım Koyuncu... Bir Karadenizli olmasının yanı sıra tutkulu bir Trabzonspor taraftarı olan Kazım’ın düşünceleri, çocukluk aşkı Seher’den memleket sevdası yüzünden vazgeçişi ve Çernobil mağduru olarak aramızdan ayrılışı da filmin çarpıcı hikayesi...
Filmin duyurusu aslında her şeyi anlatıyor; “Farklı yaşamlar, ortak kader, tek bir öykü... Aşk, fedakârlık, acılar, mutluluklar, umutlar ve ölümler...”
Filmin yapımcılığını televizyonlardan tanıdığımız Gülay Kuriş ve Şaban Tokdemir üstlenmiş... Kuriş, filmiyle ilgili çok heyecanlı... Diyor ki; “Herkes bu filmde kendinden bir şey bulacak...”
Engin Hepileri, Altan Erkekli, Devrim Saltoğlu, Sevtap Özaltun, Erkan Kolçak Köstendil, Sait Genay, Settar Tanrıöğen, Hüseyin Avni Danyal, Elena Viunova, Rıza Sönmez ve Serap Aksoy gibi isimlerin yer aldığı film şimdiden herkesin dikkatini çekmiş... Heyecanla bekliyoruz...
VELİ AĞBABA’NIN SİTEMİ...
Dün bu köşede; “Eğitim mollalaşırken CHP kimden korkuyor” başlıklı bir yazı vardı...
Yazıda; eğitimin üzerine çöreklenen karanlığa örneklerle dikkat çekilirken, “bakalım sorularımıza yanıt verecek bir babayiğit CHP’li çıkacak mı” demiştik...
Dün CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba aradı... Ağbaba, özellikle “Tevhidi Tedrisat”ı baltalayan “444” tuzağının yasalaşması sırasında, CHP’nin büyük mücadele verdiğini anlatırken, Milli Eğitim Komisyonu’ndaki direnişlerini, salondan atılmalarını ve AKP’li bazı vekillerin kendilerine saldırmasını da anımsattı...
AKP’nin yanı sıra BDP ve MHP’nin de “444” tuzağına tamamen destek verdiğine dikkat çeken Ağbaba’ya göre, kitle örgütleri de bu sırada gerekli mücadeleyi vermedi...
CHP içinden bir grubun, başta “444” rezaleti olmak üzere, eğitim üzerindeki karanlık tezgâhtan rahatsız olduğu biliniyor da, bu durum okullara bile mescit açılmak istendiği şu dönemde, ana muhalefetin daha etkin olması gerçeğini değiştirmiyor...
Veli Ağbaba’ya duyarlılığı için teşekkür ediyoruz... Ve toplumun; eğitim üzerinde çöreklenen zihniyete karşı CHP’den daha dirençli muhalefet beklediğini bir kez daha anımsatmak istiyoruz...