26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ajan başı Ahmet Altan

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Türkiye’deki vatanseverlere karşı AKP iktidarının Fethullahçı çete ile ortaklaşa başlattığı saldırılar Ergenekon iftirası ve Balyoz kumpası ile doruğa çıktı. Bu tuzağın propaganda ayağını da daha çok sahte solcu Ahmet Altan’ın eline verdikleri Taraf gazetesi üzerinden yürüttüler. Burası, CIA, Fethullahçı Polis, Fethullahçı TÜBİTAK, Fethullahçı özel polis, Fethullahçı savcı ve yargıçların ortaklaşa kurdukları tuzağın yayın üssü gibi çalıştı. Bu gerçeği ilk gören bir yazar olarak 16 Ekim 2009’da Taraf’ı Güneş gazetesindeki köşemden, “Taraf gazetesi, Amerikan casusu bir örgütün yayın organı haline gelmiştir” diyerek yerden yere vurmuştum. Kara propagandanın başında bulunan Ahmet Altan cevap olarak benim gibi vatansever gazetecileri bile darbeci göstermeye kalkıştı. Ona 22 Ocak 2010’da verdiğim cevapta şöyle demiştim: 

“Türkiye’nin en ahlaksız adamı Ahmet Altan, yayımladığı casus gazetesi Taraf’ta, dün, darbecilere hizmet edecek gazeteciler arasında benim adımı da vermiş. 

Darbecilere hizmet eden aydın; dünyanın en şerefsizidir. Bu dünyanın en şerefsizinden daha şerefsiz olan kişi ise aydın gözüküp de hükümetlere hizmet edendir. İşte ahlaksız Ahmet Altan’ın görevi budur.” 

HESAP VERMELİLER 

İşte bu çürümüş tip, yanına topladığı öbür ajan gazetecilerle ortalıkta cellatbaşı gibi dolaştı. Mehmet Baransu; bunların kullandığı bir postacı olmaktan öteye gitmedi. O bugün tutuklu da Ahmet Altan dışarıda ise soruşturma güçsüzler üzerinden yürütülüyor demektir. Eğer savcılar paralel çetenin kanıtlarına ulaşmak istiyorsa “Ben vatanı bir kadın memesine satarım!” diyen ‘bir erkek kardeşle kız kardeşin, bir anne ile oğlun, bir baba ile kızın’ cinsel ilişkiye girmesini normal bulan (Bakınız: Kadınca Dergisi, Eylül 1985) Ahmet Altan’ı mutlaka sorguya almalıdırlar.  

YA ÖBÜR GÜNAHKÂRLAR 

Sadece Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Mehmet Baransu mu? Bir de yandaş medya denilen iktidara hizmette bütün ahlak değerlerini ayaklar altına alan medya bloku vardı. Bunların başını da Fethullahçı Zaman gazetesi ile Samanyolu TV çekiyordu. Yine Sabah, Bugün, Yeni Şafak, Star gibi gazeteler ile bunlara bağlı televizyon kanalları saldırı ve iftirada ölçü tanımıyorlardı. Burada yazanlar; Fethullahçı polisten aldıkları o uydurulmuş belgeleri gerçekmiş gibi yayımlamaktaydılar. Örneğin Şamil Tayyar bunlardan birisiydi. Onun, hiç değilse, kendisine o sahte belgeleri kimlerin verdiğini açıklamasını istiyoruz. 

Bir de şu dönek liberaller vardı. Eser Karakaş, Murat Belge, Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Mehmet Ali Birand, Nazlı Ilıcak, İsmet Berkan vb... Bunların büyük bölümü şimdi AKP’ye ve Tayyip Erdoğan’a karşı imişler gibi yazıp konuşuyorlar. Dün de yalancıydılar bugün de öyleler... Paralel çetenin elemanları haline gelen bu tiplerde de mahkemenin işine yarayacak bilgilerin bulunduğundan eminim. 

TGC’YE SESLENİYORUM 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Mehmet Baransu’ya Aralık 2009’da gazetecilik ödülü vermişti. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği Balyoz ile ilgili kararda bu şahsın sahte belgeler getirerek kamuoyunu kandırdığı ortaya çıkmıştır. Öyleyse ona verilen bu ödül mutlaka geri alınmalıdır. Türk medyası aralarında dolaşan bu tür ajan gazetecilerden mutlaka temizlenmelidir. Bu da bizlerin görevidir.