AKP bu günler için iktidar yapıldı

İkibinli yıllara girerken Türkiye’nin etrafı barış deniziydi. Türkiye-İran ilişkilerinde dostluk hakimdi. Irak’la ilişkiler en verimli dönemindeydi.

Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Baba Esat’ın cenazesine katılması Suriye ile buzları eritmişti. Suriye ile ilişkilerde yeni bir dönem başlamıştı. Türkiye’ye özel önem veriliyordu.

Rusya Federasyonu ile de durum aynıydı. Zaman zaman ortaya çıkan sorunlar telefonlarla halledilir noktaya gelmişti.

Düğmeye basıldı

Bölge ülkeleri birbirine sarılınca ABD devre dışı kaldı. Bunun üzerine hemen harekete geçti. Bu durum engellenmeliydi. Düğmeye basıldı ve Türkiye’de peş peşe ekonomik krizler yaratıldı. Hazine’nin başına Kemal Derviş’i atadı. Derviş, Ecevit Hükümetinin sonunu hazırlarken, ABD de AKP’nin kuruluşunu örgütledi.

AKP iktidar yapıldı

ABD’nin acelesi vardı. Irak’a müdahale için sabırsızlanıyordu. Ecevit’in Başbakanlığı döneminde Türkiye’nin BOP’da rol üstlenmesi mümkün görünmüyordu. Hele hele Irak’ın işgalinde rol alması olanaksızdı.

Türkiye hükümet içindeki “elemanlar” da kullanılarak erken seçime sürüklendi.

AKP için şartlar olgunlaştırılmıştı. Genç Parti ile DYP ve MHP’nin baraj altında bırakılması planı tuttu. Bizzat ABD tarafından yürütülen seçim kampanyası ile AKP iktidara getirildi. Yüzde 34 oyla, Meclis’te yüzde 70’e yakın çoğunluk sağlandı.

Saddam uyarmıştı

Yıl 2003. İşgalden kısa bir süre önce Bağdat’taydım. Dönemin Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’le görüştü. Görüşme sonrası Tüzmen ve ona eşlik eden Irak Ticaret Bakanı Mehdi Salih’le bir lokantada buluşmuş ve görüşmede neler konuşulduğunu dinlemiştim.

Saddam, Amerika’nın Irak’ı vuracağından emindi. Tüzmen’e “Ben ne yaparsam yapayım Amerika Irak’ı vuracak” demişti. Yaklaşık 3 saat süren görüşmede, ABD ile ilişkilerini, ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’le fotoğraflarını göstermiş ve Türkiye’yi de ABD’ye güvenmemesi konusunda uyarmıştı.

Aynı akşam Bağdat’ın ünlü El Reşid Otelinin lobisinde Iraklı yöneticilerle uzun uzun sohbet etme olanağım oldu. BAAS’ın üst düzey yöneticileri de olan Iraklılar, “Irak yenilirse bundan en çok Türkiye zarar görür. Bölgede büyük bir kaos ortaya çıkar. Irak bölünürse bir süre sonra Türkiye de bölünür” uyarısında bulunmuşlardı.

Esad da uyarmıştı

Saddam gibi Esad da uyarmıştı. Türkiye’nin ÖSO, El Nusra, ... gibi terör örgütlerine açıkça yataklık yaptığının ortaya çıktığı günlerdi. Kendisiyle 2012 yılında evinin alt katındaki bürosunda görüşmüştüm. Zaman zaman düşünceye dalıyordu. “Suriye’de merkezi otoritenin zayıflamasından Türkiye’nin nasıl bir çıkarı olabilir?” diye sordu. Arkasından da “Türkiye kendi ayağına kurşun sıkıyor”dedi.

Türkiye’nin tavrına bir anlam veremiyordu.

PKK, El Kaide, IŞİD, ÖSO, ...

2003 yılında ABD’nin Irak’ı işgaliyle bütün bölge darmadağın oldu. Sanki fincancı dükkanına bir fil girdi. Bölgede dünyanın en acımasız terör örgütleri ortaya çıktı. Türkiye’nin etrafı barış denizi iken, terörist denizi oldu. PKK güçlendi. Askeri garnizonlara girerek Türk bayrağını indirecek kadar cüretkarlaştı. El Kaide bölgeye yerleşti. Şimdi de IŞİD ortaya çıktı. Musul’da Türk konsolosu dahil bütün görevlileri rehin alacak boyuta geldi.

Bu arada, Erdoğan’ın günlerce Türkiye’de ağırladığı eski Irak Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Tarık Haşimi ise IŞİD’in Musul’u ele geçirmesini selamladı.

Bütün bunlar Irak işgali ile başlayan BOP planının parçaları. Tıpkı AKP’nin iktidara getirilişi gibi...

Yani AKP bu günler için iktidara getirildi...

“AKP Türkiye’nin güvenlik sorunu” dereken anlatmak istediğimiz buydu..!