26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

AKP fitnesi, FB ve BJK’dan sonra Cimbom’da!

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

4 gencin polis tarafından katledilip 14 gözün çıkarıldığı süreçte aylarca gıkını çıkarmayan Abdullah Gül'ün ABD'de Gezi direnişini selamlaması hidayete ermesinden değil Tayyip Erdoğan'ı kendi Başbakanlığına zorlamak içindir.

Abdullah Gül Erdoğan'a, "Benim AKP'nin başına dönmemi engellersen seni bütün dünyaya diktatör ilan eder ve sana siyasi rakip olurum" mesajlarını veriyor.

Öyle çünkü tersi yani tavrında samimi olsaydı Gezi mesajını Türkiye'de verirdi ve sözlerini Cumhurbaşkanlığının internet sitesine koydururdu.

Görüldüğü gibi Gül'ün Erdoğan'ı korkutma ve şantaj hamleleri sadece F Tipi Cemaat ve Kılıçdaroğlu ittifak görüntüleri ile sınırlı değil.

Diyeceksiniz ki Gül, Erdoğan'ın korkmayacağını bilmiyor mu?

Tam tersi Abdullah Gül, Tayyip'in korkuya ve hesaba boyun eğdiğini en iyi bilen isimdir ki kendisi yine böyle bir korkutmayla Cumhurbaşkanı olmuştur.

Hatırlayalım 2007 seçimleri sonrasında -ki o süreçte Büyükanıt'la varılan Dolmabahçe mutabakatı var- Erdoğan'ın Köşk adayı Abdullah Gül değildi... O günlerde sadece Gül değil Arınç gibiler de Erdoğan'a baskı yapıp, "Seçmenin verdiği mesajın dışına çıkarsanız biz istifa ederiz" restine Erdoğan boyun eğmişti. Evet Abdullah Gül bugün de benzeri taktiklerle Tayyip'i iknaya zorluyor.

Siyasiler-Metresler ve Hanımlar!

1990'lı yılların sonları.

Meclis'te ANAP kulisine girmemle abartısız 10'a yakın milletvekili bana "Bugün Mehmet Barlas'ı okudun mu" sorusunu sordu ki aynı ifadeyi odasında görüştüğüm Mesut Yılmaz'dan da duyunca dayanamadım:

-"Yahu adam genel başkan olmanızla beraber yıllardır partinize ve size dümdüz gidiyor ama bir gün sövgüye ara verip minnacık övünce sevindirik olup nerede ise peygamber ilan edeceksiniz!"

Emin olun bu durum Mesut Yılmaz'a özgü değil, bütün siyasetçi esnafı için ruh hali budur.

Siyasiler günü birlik tavır alan ilkesiz gazeteci takımına, metreslere hanımlara kıyasla daha cömert olunması misali artı değer atfederler.

Ulusal Kanal'da her gün 18.30'da yoruma başlayan Sevgili Can Ataklı önceki günkü yorumunda bu konuyu işleyince ben de bunları hatırladım.

Torumtay'ın istifasını Karargah benden öğrendi

1990'lı yılların başları.

Bir grup gazeteci Genelkurmay Karargahında dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Doğan Bayazıt Paşa'nın verdiği brifingdeyiz.

Brifing esnasında o günlerde yeni çıkan çağrı cihazıma sekreterim şöyle bir mesaj geçti:

-"Necip Torumtay istifa etti."

Ayağa fırlayıp "Torumtay'ın istifa ettiği mesajı çağrı cihazıma geldi, doğru mu" sorusunu sordum.

Doğan Beyazıt Paşa "Bu çocuk ne diyor" bakışı ile beni süzerken yanımda oturan ve çağrı cihazımdaki mesajı gören Güneri Cıvaoğlu da aynı şeyleri söyledi.

Albaylar koşuşturdu derken çok sürmedi benim verdiğim haberi brifingi anında bitirerek şaşkınlıkla teyid ettiler.

Bunu şimdi niye mi hatırladım?

TSK'da NATO direktifleri dışında kurumsal bir irade yok, bireysel tavırlar var tezini ispatlamak için. Düşünün Genel Kurmay Başkanı istifa ediyor Karargahı ve Hareket Başkanı bundan habersiz!

TSK'nın önceliği artık milli bir kurumsal kimliğini inşa etmek olmalıdır.

AKP fitnesi, FB ve BJK'dan sonra Cimbom'da!

Dedik ya nereye dokunsalar pisletiyorlar.

Fetih uğruna Fenerbahçe'ye şike yaftasını yapıştırdılar sadece FB değil Türk futbolu dünyaya rezil oldu.

Yıldırım Demirören'in sebep olduğu yıkım sonrası Beşiktaş ilk defa toparlanır gibi oldu derken 1453 Kartalları isimli çete güruhu harekete geçirilip bu toparlanma sabote edildi.

Ve son olarak Galatasaray'daki fitne olayı!

Üst üste iki defa şampiyon olan istikrarlı Cimbom'un içine Fatih Terim'e Milli Takım emrivakisi yapılarak nifak soktular ve kulübü sabote ettiler.

Bu yıkım tablosunda kin, rövanş alma ve fetih arzusunun yanı sıra kifayetsizlik de belirleyici olmuştur.

Haberal

F tipi Cemaatı niye öptü?

Mehmet Haberal tahliye olur olmaz Tayyip Erdoğan için "Yakın arkadaşımdır" açıklamasını yaptı.

Yetmedi iki gün önce Fethullah Gülen'in Türkiye'deki veliahtı kabul edilen Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan'ı makamında ziyaret etti.

Basından gizli ziyaret etti ise bilmem ama Haberal'ın ilk yapması gereken Silivri zindanına koşmak ve tabii ki kendisine rapor verdi diye hapsedilen doktorları kucaklamaktı.

Diyeceksiniz ki Hoca Yargıtay korkusu ve de Üniversitesi ile Televizyonuna halel gelmesin derdinde!

Bu duygular insanidir anlarım lâkin her şeyin bir yakışanı var.

Haberal'ın Tayyip'i selamlayıp yıllarını gasp eden ve zulümler yapan Cemaatı kamuoyu önünde öpmesi midemi bulandırdı.

Yazacak daha çok şey var da Haberal Hoca'yı üzmek istemiyorum.

Yaşın gelmiş 70'e, dik dur ve dimdik gömül Sevgili hocam!

Tarih seni televizyon sahipliğinle değil, dimdik duruşunla hatırlar!