AKP’nin minderinde güreşmek!

Tekrarlamakta bir mahsur yok. Hatta gelişmelerin daha iyi anlaşılabilmesi için yarar da var. Başbakan Erdoğan seçim kazansa da tedirgin. Önümüzdeki dönemde Türkiye’yi yönetemeyeceğinin farkında. Bu nedenle yeni yöntemler deniyor.

Bu iddiamız da her gün doğrulanıyor. Erdoğan toplumu baskıyla, yasa dışı yöntemlerle korkutmak ve susturmak istiyor. Bunun için her yolu deniyor. Anayasaya açık aykırı olan MİT yasasını da bu nedenle çıkardı. Önümüzdeki dönemde işlenecek suçlara yasal kılıf hazırlanıyor. Tetikçilere yasal güvence sağlanarak “Korkmayın arkanızdayım” mesajı veriyor.

Erdoğan’dan güç gösterisi

Erdoğan toplumu sindirmek için güç gösterisi peşinde. Haziran Direnişi sonrasında da aynı yolu denedi. İl il gezerek bunu yapmaya çalıştı. Pek başarılı olamadı. Her fırsatta milyonlar yine meydanları doldurdu. 10 Kasım günü bir milyon 89 bin kişi Aslanlı Yol’da yürüdü.

Ama vazgeçmedi. “Ezerim” mesajı vermek için fırsat aradı durdu. Bu koşullarda 1 Mayıs gündeme geldi. Erdoğan çıtayı Taksim’de kurdu. Halkı “Taksim’e çıkarmazsa” zafer kazanmış olacaktı. Hazırlıklarını buna göre yaptı. Onbinlerce polis, onlarca TOMA, Akrep, gaz bombaları, tazyikli su, ... günler öncesinden hazırlandı.

Tuzağa düştüler

Güç gösterisi için her şey tamamdı. CHP, DİSK, KESK,TBMM, TTB, ... hepsi yine tuzağa düştü. “Erdoğan’ın minderinde güreşmeyi” kabul ettiler. Tabi, sonuç Erdoğan’ın ve AKP’nin istediği gibi oldu.

Erdoğan’ın bu görüntülere çok ihtiyacı vardı. Gazlı, sulu müdahaleler canlı yayınlandı. Erdoğan’ın zaferi(!) anında duyuruldu. Taksim’e kimse sokulmadı. AKP’ye karşıymış gibi yapılan eylemler, AKP’nin kâr hanesine yazıldı. “Erdoğan’ın minderinde güreşerek” zafer kazanılamayacağı bir kez daha görüldü.

İşçinin 1 Mayıs’ı

Taksim cephesinde durum böyleydi. Ama diğer cephelerde durum farklıydı. Kadıköy’de, Gündoğdu’da, Tandoğan’da gerçek 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Ellerde Türk bayrakları vardı. Törenler, Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı şehitleri ile iş kazalarında yaşamını yitiren işçilere saygı duruşu ve arkasından İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

Meydanlar doldu. Mücadele eden Yatağan işçileri unutulmadı. İşçi Partisi, TGB, CKD, ... işçilerle omuz omuzaydı.

Yeni 1 Mayıs törenlerinin habercisi

Bu yılki 1 Mayıs kutlamalarının birlik içinde yapılması için çok çaba harcandı. Ama İstiklal Marşı’na, Türk Bayrağı’na, Atatürk’e itiraz edenler oldu. İşçi itirazları reddetti ve kendi yolunu çizdi. Kadıköy, Tandoğan ortaya çıktı.

İşçiye güven geldi. 1 Mayıs üzerine gölge düşürenlerin psikolojik hakimiyetini kırdı. Önümüzdeki 1 Mayıs’ların daha görkemli geçeceğinin haberini verdi.

Bu yılki 1 Mayıs’ın belki de en büyük kazanımı bu oldu.

1 Mayıs Marşı!

1 Mayıs törenlerinde meydanlardaydım. 1 Mayıs Marşı çalınınca herkes hizaya geçiyor ve hep birlikte söyleniyordu. Sloganlardaki dağınıklık bitiyor, tek ses oluyordu.

Bu marş sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyadaki işçileri birleştiriyordu. Bestecisi bir Türk devrimcisi. Sarper Özsan.

Dün 1 Mayıs törenlerinde Özsan’ı bir kez daha andım. Sadece bu marşı yazmış olmak için dünyaya geldiysen bile yeter. Eline, kalbine, beynine sağlık!