Muğla depremi sonrası kritik uyarı: '7 büyüklüğünü aşabilir'

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, Muğla’nın Marmaris ilçesi açıklarında Akdeniz’de meydana gelen deprem 5.8 büyüklüğünde kaydedildi. Sarsıntının merkez üssü Marmaris’e 10,43 kilometre uzaklıkta olup, yerin 67.91 kilometre derinliğinde gerçekleşti. Sabahın erken saatlerinde hissedilen deprem, Muğla merkeziyle birlikte çevre il ve ilçelerde de etkili oldu. Deprem anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, vatandaşlar kısa süreli panik yaşadı.TSUNAMİ RİSKİ KONUSUNDA UZMAN UYARISI Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, deprem sonrası yaptığı açıklamada olası tsunami riskiyle ilgili önemli şu değerlendirmelerde bulundu:"Şu an için önemli bir tsunamik etki öngörmüyoruz. Ancak vatandaşlarımız olası şiddetli depremler sonrası tedbirli olmalıdır" Özçelik, yetkililerden gelecek açıklamaların önemle takip edilmesi gerektiğini vurguladı.Ayrıca Özçelik, çok şiddetli depremler sonrası kıyı şeridinden en az 1 saat uzak durulmasının uygun olacağını belirterek, "İlk verilere göre deprem Marmaris ile Rodos Adası arasında Marmaris'e oldukça yakın konumda gerçekleşti. Mevcut deprem şiddeti bakımından ciddi bir tsunamik etki üretmesi mümkün değil"FAY HATLARI VE GELECEKTEKİ DEPREM RİSKİNE DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMA Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, meydana gelen depremin, Pliny-Strabo yapısının batı ucunda bulunan Marmaris Fay Zonu üzerinde gerçekleştiğini belirtti.Depremin, kara üzerindeki komşu fayları tetikleyebileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Sözbilir, Afrika ve Anadolu levhalarının batı sınırında yer alan bu denizaltı fayının geçmişte 7’nin üzerinde büyüklüğe sahip depremlere yol açtığını vurguladı.TÜRKİYE'NİN DEPREM HARİTASI GÜNCELLEME ÇALIŞMALARI Prof. Dr. Sözbilir, denizaltı sismik tehlike kaynaklarının daha iyi tanınması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:"Can ve mal kaybı açısından yaşanabilecek risklerin düzeyini doğru tanımlayabilmek için, Türkiye karası üzerindeki fayların yanı sıra denizaltı faylarımızın da Türkiye Diri Fay Veri Tabanı'na aktarılması kritik önem taşıyor"