12 Kasım Dama Çözümleri

Türk Daması Federasyonu Eski Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Türk Daması Derneği Eski Başkanı Ahmet Murat Çelik'in hazırladığı Dama Köşesi her cumartesi Aydınlık Gazetesi'nde, yanıtlar Aydinlik.com.tr'de...

ŞAHAP BEY -1- (1863-1940)

Dama ustası Şahap Bey hakkında 1932 tarihi Son Posta gazetesi, 1935 Akşam gazetesi, 1937 Son Telgraf gazetesi ve Hulusi Kodaman İstanbul 1944 tarihli Zar-Kağıt Oyunları ve Hileleri kitabından derlenenler şunlardır.

Damacıların piri sayılan Şahap Bey, Sultanahmet’te, Ruşeni Efendinin kahvesinde oynuyor. Bu kahvenin bütün müşterileri damacıdır. Memleketin, dünyanın dört bir tarafından gelen damacılar, bu kahvede buluşuyorlar.

Şahap Bey, damacıların en başında gelir. Kendisi, iyi bir ailenin evlâdıdır. Vaktiyle güngörmüş, devran geçirmiş, sonradan feleğin ailesine uğramış bir ihtiyar. Bu yaşta bile iş buldukça, Ayasofya avlusunda istida yazarak gündelik nafakasını çıkarıyor. Şahap Bey’in damacılık hatıraları toplansa birkaç yüz sayfalık kitap olur.

Şöyle diyor: Damaya ilkin mektepte merak sardım. O zamanlar, Soğukçeşme Askerî Rüştiyesine devam ediyordum. Çocuklar bahçede başka oyunlar oynarken ben kendi yaptığım dama tahtasının başından bir yere ayrılmazdım. Gitgide bu merak, bende hastalık haline geldi. Damanın nerede lâfı geçse, hemen kulak kesilirdim. Galatasaray’dan mezun sonra, zamanın tanınmış damacıları ile tanıştım. Benim gençliğimde en meşhur damacı Haçik’ti. Ah, Haçik ah. Damacılık onda başladı, onda bitti. Haçik’ten sonra çok damacı yetişti. Fakat hiçbiri Haçik’le boy ölçüşemediler, onun taşları bile kendisine mahsus, iri iri idi. Tahtanın başına geçti mi artık, al Allah’ın emanetini. Meydanda kimseler kalmazdı. Mısır’ın, Suriye’nin Bağdat’ın tanınmış damacıları her sene Haçik’le oynamaya gelirlerdi. Haçik bunların hepsini bir çırpıda yenerdi.

Haçik’ten sonra damacı İbrahim Bey gelir. O da iyi damacı idi. Kanbur Nazif, tabur kâtibi sağır Ahmet Efendi, Giritli Süleyman Efendi, mabeyinci Ziya Bey, Berut gümrük müdürlüğünde bulunan Ömer Bey de hatırı sayılır damacılardandı. Damacılar sınıf sınıftır. Üçüncü sınıf damacılar arasında Kadı Aziz Efendi, boyacı Corci, pastırmacı Agop, Aksaraylı meşhur Hamleci Tahir vardır. Bu damacıların şimdi hiçbiri hayatta değil. Dünyada bir ben kaldım.

Bazıları damada düşünmeyi makul sayarlar, hiç de öyle değil, oyunu seri oynamalı. Karşısındakini ancak böylelikle sersemlete bilirsin. Sen düşün, o düşünsün, neye varır bu işin sonu? Damada en güçlü oyun açmazdır. Ondan sonra hurda, çarpma ve hamle gelir. Büyük oyunların hepsinde açmaz vardır. Açmazın ufak çarpma olanına hurda denir. Hurda, çarpma, onu erbabı bilir. Mesela karşındaki açmaz yaptı, sen de tutup kestin. Oyuncu bunu görünce arkasından işi hurdaya döker. Hurdayı da def ettikten sonra dikkat etmek lâzımdır, çünkü insanı çarpmaya getirirler. Yeneceğim derken bir de bakmışsın ki yenilmişsin. Hamle, damada kale arkasına saklananlara karşı yapılan ani baskına benzer. İyi hamleciye oyun kâr etmez. Hamlecinin karşısına yarım taşla çıkmak kimin haddi?

Gelecek hafta devam edeceğiz...

https://youtube.com/shorts/ReAeDpCo--g

https://youtube.com/shorts/PIAewiKS9-U

https://youtube.com/shorts/VoIDzex_dT4

Sonraki Haber