13 Ekim Medyanın Halleri

İşte günün öne çıkan köşe yazıları....

DOĞRUSUNU ÖĞRENİN, BİLİN!

Haşmet Babaoğlu- Sabah

İşi nereye getirdiler, görüyorsunuz değil mi?
"İsrail-Filistinliler çatışmasından bize ne"ymiş...
Nasıl nasırlaşmış bir bakış!..
Nasıl sinmiş bir kaçış!
Onlara nasıl anlatacaksın ki...
Siyonizm, Yahudilere vatan olarak Filistin'i seçmiş.
Gelmişler ve önce terörle başlamış siyonistler.
Sonra Batı'daki abileri sayesinde Birleşmiş Milletler'de devletlerini ilan edivermişler.
Derken Araplar buna isyan etmiş.
Dünyadaki ana akım medya da fırsatı kaçırmamış; olayı "Arap İsrail çatışması"na çevirmiş...
Ne numara ama!
Üstelik herkes bilir, devletler arasında bir çatışma varsa, yıllar içinde uzlaşma da olur.
Nitekim, hem ABD'nin Irak işgali gibi açık savaşlar ve Kaddafi'nin devrilmesi gibi uğursuz operasyonlar...
Hem de global finans düzeni...
Arap devletlerini yavaş yavaş "hiza"ya sokmuş.
İsrail'le uzlaşmak için sıraya girmişler ve buna da "normalleşme" demişler, malum.
Sonuç?
Şimdi dünyadan habersiz bebelerin ve düşünsel ahlakını çoktan kaybetmiş morukların ağzında gevşek bir laf: "İsrail ile Filistinliler arasında çatışma."
Gazzeliler tek bir hamleyle işte bu numarayı bozdular.
Unutulanları hatırlattılar.
İşgalcinin maskesini indirip sahneye yeniden çektiler.
Şimdi hegemonlar toplanıp onları bu yaptıklarına pişman etmek istiyorlar.
İzliyorsunuzdur TV'de...
İsrail devletini 1948'deki kuruluş ilanından 11 dakika sonra tanıyan ülke  de uçak gemileri ve yüksek ateş gücüyle gövde gösterisine başladı bile...

KONGAR'A GÖRE HAMAS-NETANYAHU SAVAŞI İMİŞ!

Emre Kongar-Cumhuriyet

1) Bu savaş bir dinler arası savaş değildir. Bu savaş, Yahudilerle Müslümanlar arasındaki bir kimlik savaşı değildir. Yahudilik ve/veya Müslümanlık, savaşta yapılan haksızlık, hukuksuzluk ve vahşetleri örtbas etmek için başvurulan, sığınılan, mukaddes din kimlikleridir.

2) Bu savaş Filistinliler ile İsrailliler arasında topyekûn bir savaş değildir.

Hamas bütün Filistinlileri temsil etmemektedir.

Örneğin Filistin Kurtuluş Örgütü, FKÖ taraftarlarının desteğine sahip değildir.

Netanyahu, yolsuzluk soruşturmalarıyla karşı karşıya kalmış, Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerini sınırlama girişimi şiddetli bir muhalefetle karşılaşmış bir başbakan olarak, tüm İsrail halkını temsil etmemektedir.

TÜRKİYE'DE İSRAİL PROPAGANDASI

Oğuzhan Bilgin- Akşam 

Türk milletinin büyük bir çoğunluğu İsrail'in bu zulüm rejimine ve Siyonizm'e karşı bir tavra uzun süredir sahip. Lâkin aynı durumu medyada, popüler kültür mecralarında ve sosyal medya platformlarında göremiyoruz. Bilhassa son hadiselerde öylesine sistematik ve çalışılmış bir İsrail propagandası ile karşı karşıya kaldık ki...

Haber mecrası gibi görünen birtakım sosyal medya hesaplarının veya ne iş yaptığı belli olmayan bazı ünlülerin âdeta talimat almış gibi benzer argümanlarla Türk kamuoyunu İsrail lehine manipüle etmeye çalıştığını hep birlikte izliyoruz.

Önce İsrail zulmünden bahsetmeyip, bugün yaşananlara Siyonizm'in sebep olduğunu görmeyip sadece ve sadece Hamas'ı yerin dibine sokmak için çalışan bir propaganda makinesi ile karşı karşıyayız. Üstelik birçoğu İsrail tarafından bile yalanlanmış kurgu haberlerle çalışan bir propaganda makinesi bu.

FİLİSTİN DAVAMIZA NE OLDU?

Ersin Çelik- Yeni Şafak

2023 yılının dünyasında, Müslüman coğrafyanın tam ortasında, İsrail’in insafına terk edilmiş; onurun, haysiyetin, izzetin ve şerefin şehri Gazze.  Elektrik yok, su yok. Evdeyken ya da sokaktayken o gün bombalanmamanın garantisi yok. Gazze’de garanti olan tek rutin ölmek!  Sıradan bir ölüm değil ama. İşgal edilen topraklarını geri almak için sadece canlarıyla mücadele eden, Müslümanların haremi Mescid-i Aksa’yı korumak için ve bu uğurda şehit olmak için doğurulan insanların şehri Gazze…

Böyle bir şehri, böyle bir şehrin içinde doğan, büyüyen ve hayatta kalabilen insanları; buradan, Türkiye’den, semtinde elektrikler bir saat kesilse kriz çıkaran, “Niye haber vermediniz?” diye yetkililerden hesap soran, “Ne zaman gelecek?” diye panik yapan bizler asla anlayamayız. Pandemide, tam kapanma olacağının açıklandığı akşamı hatırlayın. Raflarında pirinç tanesi kalmayan marketler, ekmek kuyrukları ve ‘aç kalacağız’ korkusunu iliklerine kadar hisseden bizler, 17 yıldır akşam-sabah ne yiyeceğini düşünmeyen Gazellileri asla anlayamayız.

RAKAMLA 5000

Melih Aşık- Milliyet

Asgari yaşayan yani 7500 lira maaşlı emekliler umutla 29 Ekim’de verilecek ikramiyeyi bekliyorlardı. Umutlar 10 bin lira tavanına kadar vurmuştu. Sonunda iktidardan 5 bin lira kararı çıktı. O da kasım ayında verilecek. Daha da şaşırtıcı olan geçinebilmek için ayrıca başka bir işte çalışan emeklinin ikramiyeden yararlanamayacak olması... Sonuçta... Kayıt dışı çalışan emekli de 5000 lirayı cebe indirebilecek ama kayıtlı çalışan emekli bu gelirden yararlanamayacak.

Bir başka örnek... 2 evi olan, kira ödemeyen, kira geliri de olan bir emekli 5000 TL alabilecek, ama geçinemediği için mecburen çalışan ve kira ödeyen emekli 5000’i alamayacak.

Ortada bir adaletsizlik ulunduğunu umarız hükümet de fark ediyor ve bir çare düşünüyordur.

KENDİ KENDİLERİNİ YALANLIYORLAR

Yıldıray Çiçek- Türkgün

Ekrem İmamoğlu’nun, Meral Akşener ile çevirmediği hangi dolap kaldı? Kemal Kılıçdaroğlu’nu bile devirme, onu aday yapmama tezgâhlarını denemediler mi? İP’li birçok parti yöneticisinin şef, müdür yapıldığı İBB’de liste ile işe alımlara mı şaşırılacak?

CHP işte böyle ayak oyunlarının döndüğü, birbirlerini tekzip edenlerin, herkesin birbirini hançerlediği, mantıklı konuşan bir kişinin olmadığı, menfaat savaşlarının olduğu bir partidir. Böyle bir partide de Ali Mahir Başarır gibilere bol bol tiyatro sahnesi kurulmaktadır.

CHP’nin hali “Deveye "Boynun eğri" demişler, "Nerem doğru ki?" demiş hali gibidir. CHP’de doğru bir tane davranış gösterecek olan var mıdır?

Sonraki Haber