2 Kasım Medyanın Halleri

İşte günün öne çıkan köşe yazıları...

‘SİVASLI DAHA ÇOK ÖVÜNSÜN’

Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla Sivas İrade Gazetesine özel açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet’in kurulması sürecinde Sivas’ın Kuvayı Milliye'nin dayanak noktası olduğunu ifade eden Yücel, “Herkes cumhuriyetle övünsün ama Sivaslı daha çok övünsün” değerlendirmesinde bulundu.

Yücel, yaptığı açıklamada “Cumhuriyet başı dik yaşama kararlılığıdır. Kurtuluş Savaşı'nda ordusu dağıtılan milletimiz bizzat ordu haline geldi, ordulaştı ve tüm zorlukların üstüne gitti. Sivas işte bu zor süreçte Kuvayı Milliye'nin dayanak noktası oldu. Güç toplama merkezi haline geldi. Sivas siper oldu. Sivas teslim etmedi milli kuvvetleri. İrade-i Milliye'nin ev sahipliğini yaptı. Selçuklu ve Osmanlı birikiminin gücünü Cumhuriyet kuşağına taşıdı. Herkes cumhuriyetle övünsün ama Sivaslı daha çok övünsün. Hakkı var” dedi.

‘SİYASAL İSLAMCILIK KÖTÜDÜR’

Sinan Burhan- Yeni Akit 

Bu kavram ya da tanımlama biz Müslümanlara ait bir tanımlama değildir. Daha çok öteki dediğimiz kimselerin İslami duyarlılığı yüksek kesimler için kullandığı bir tabirdir. Ben şahsen bu tanımlamadan rahatsızım ve uzağım. Ancak bu kavramdan rahatsız olsak da bu kavramın muhatabı bizleriz ve gerekli uyarı ve dersleri çıkarmamız gerekir. İslam’ı siyasetle özdeşleştiren, siyasileri İslam’la özdeşleştiren bu kavram nereden bakarsanız sorunludur.

Ben kendimi Müslüman olarak tanımlıyorum. Siyasal İslamcılık bir biçimde ideolojik, partisel bir kavramdır. Bu kavrama muhatap olanlar da bu kavramı düşmanca kullananlar da İslam’a zarar veriyor. Siyasal ve toplumsal muhalefet yapan bazı partiler ve sivil toplum örgütleri İslam’a zarar vermek için bakın İslamcılar adaletsizlik yapıyor, dolayısıyla İslam da budur diyorlar.

Kuru söylemlerle kuru İslamcılık iddialarıyla varılacak nokta İslam’dan nefret eden bir kitlenin ortaya çıkmasıdır. Bizim gibi Müslümanlara bakan gençler dinden uzaklaşıyorlar. Kuru söylem yetmiyor. Uygulama lazım. Adalet lazım, ahlak lazım. Söylem İslamcılığı değil, ahlak ve adalet Müslümanlığı hayata geçirilmelidir. İslam’ı ve insanlığı kurtarmak için sadece iyi Müslüman olmak yeterlidir.

İSRAİL EKONOMİSİ YENİLİYOR

Dilek Güngör- Sabah

İsrail'de restoranlar ve mağazalar boşalmış durumda. Hane halklarının harcamaları çöktü. Havayolları İsrail'e uçuşların çoğunu iptal etti, turist gelmiyor. Ana doğalgaz sahalarından biri kapatıldı. Sadece Chevron'un Tamar doğalgaz sahasındaki üretimi durdurmasının aylık kaybının 200 milyon dolar olduğu belirtiliyor. Çiftlikler işçi eksikliği nedeniyle kapanıyor. İşletmeler on binlerce çalışanı ücretsiz izne çıkardı. İsrail'in ekonomik büyümesinin motoru olan, ihracatının da yüzde 48'ini oluşturan teknoloji endüstrisi kan kaybediyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olan şirketler olduğu söyleniyor. Finansal veriler de kasvetli bir tablo çiziyor. Şekel değer kaybetti, hisse senedi endeksi düştü. Fitch, Moody's, S&P çatışmanın tırmanmasının İsrail'in devlet borç notunun düşmesine yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Uluslararası bankalar art arda raporlar yayınlıyor. JPMorgan'a göre, İsrail bu çeyrekte yıllık bazda yüzde 11 küçülebilir. İsrail'in savaşı diğer cephelere yaymaya kalkması durumunda ekonomisinin toparlanmasının da daha zor olacağı belirtiliyor.

BU RESİM HAKKINDA BİRAZ KONUŞALIM MI?

Nedret Ersanel- Yeni Şafak 

‘100 savaş gemisi’ dediğiniz, ‘Büyük Ortadoğu’nun en büyük armadası demek. Kaldı ki, tören nedeniyle Akdeniz, Ege, Karadeniz’i boş bırakmayacağımıza göre, savaş gemilerimizi toptan İstanbul’a getirmediğimize göre, rakam daha yüksek, tersaneler de harıl harıl…

Üstelik, büyük kısmı modernize edilmiş, gerisi de yeni savaş gemileri. Denizaltılar dahil. Üzerlerindeki teknoloji ve mühimmat apayrı çarpan etkileri yaratacak güçte…

Biz bu donanmayı hangi ara yaptık?

29 Ekim bayramımızı kutlarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yanındaki hazirun da geçit törenini izliyordu…
İlişkin kareleri basından, canlı yayından muhakkak yakalamışsınızdır. Donanmayı izleyen bu gözler, Türk kas gücünün sıralı komutanlarıydı…

Cumhurbaşkanı, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri’nin komutanları…

Cumhuriyet Bayramı’nın resmi/protokoler kutlamalarında ülkeyi yöneten tüm siyasi, resmî ve yüksek bürokrasi kadrosunu zaten izledik. Ama bu kare… Türkiye’nin ‘elinin tersini’ gösteriyor…

Sonraki Haber