'2001 gibi bir durum söz konusu değil'

Bankaların döviz açık pozisyonu olmadığına, açığı olan şirketlerin ise ya Hazine garantileri ya da ihracat gelirleri olduğuna işaret eden Hakan Ateş, '2001 krizine yol açacak bir durum söz konusu değil' mesajı verdi

DenizBank Finansal Hizmetler Grubu CEO'su Hakan Ateş, “Özel sektörün 220 milyar dolar olan açık pozisyonu 124 milyar dolara indi. Bankacılık açısından, bankaların ne artı ne eksi pozisyonu yok. Bir miktar artı olabilir. Döviz borçlanıcıları ya devlet garantisi olan büyük yatırımlar ya da ihracatçılar. Aksi halde borç verilemez. Müşterinin kur riski yok. Bizim zaten hiç olmadı. 2001 krizine yol açacak bir durum söz konusu değil.” dedi.

BANKALAR KURA BAKMIYOR!

Antalya'da düzenlenen 11. Uluslararası Turizm Resort Kongresi'nde sohbet ettiğimiz Hakan Ateş, bankaların tıpkı petrol rafinerileri gibi döviz tarafında fiyata bakmadıklarını, birçok krediyi de avro olarak verdiklerini söyledi.

"İyi kimse avro verdik." diyen Ateş, şu gelişmelere dikkat çekti:

"Dolar güçleniyor. ABD ekonomisi reel olarak enflasyonlu bir büyüme yaşıyor. ABD, Rusya'yı unuttu galiba! Rusya ile belli konularda anlaşmaya başladı. Çin-ABD ticaret savaşı var. Konteyner fiyatları Uzakdoğu ticaretini köşeye sıkıştırıyor. Her 100 dolarlık ticaretin 17'si Çin kaynaklı."

YEŞİL EKONOMİ YOKSA PARA DA YOK

Bol likidite için sürdürülebilirlik programları içinde olmamız gerektiğini ifade eden Hakan Ateş, "Yabancılar pandemi yüzünden çekiniyorlar. En son 130 kişi davet ettik, 30'u geldi. Daha önce sendikasyona katılmasalar da gelirlerdi. İyi tarım uygulamaları için fon aldık. Muazzam fon imkanları var. Mavi ve yeşil bonolar var. Firmalar uzun vadeli düşük faizli bonolar çıkıyor. Yatırım bankaları ile bu programları yapıyoruz. Belli elemelerden geçmezseniz siz de böyle bir programa giremiyorsunuz. Atıklarınızı nasıl yönettiğiniz, sularınızı harcama şekliniz, binanızın nasıl bir elektrik satın aldığı dahi, bu standartların içine dahil ediliyor. Şu anda çok bol olan likiditeden yararlanabilmemiz için de mutlak surette bu sürdürülebilir programlarının içinde olmamız gerekiyor. Size para falan vermezler bundan sonra. Kirleten firmayı vergilendirmek veya acayip yüksek gümrük vergileri gündemde, kirleten yerden mal geliyorsa..." diye konuştu.

TURİZMDE KUR PAZARLIĞI

Turizm yatırımlarında azalma var gözlemlediğini halbuki en önemli döviz getirci kalemin turizm olduğunu aktaran Hakan Ateş, "Biz 1.4 milyar doları yapılandırdık. Batık diye bakmıyoruz. Otel orada duruyor. İyi bir yatırımı desteklemezsek başkasının eline geçiyor. Geçebilir ama neden bizim kalmasın? Yerli katma değeri en yüksek olan sektör turizmdir. Ama giderlere bakınca tarım çok etkileniyor dövizden. Yabancı tur operatörleri çok etkili. Alman operatör sıkıntıya düştü Almanya yardım etti. Kur pazarlığı yapmak isteyecekler bunlar. Bizim avantajımız; rakip tanımaz bir durumumuz var, bu değeri bu fiyata bulmak zor Kur artışı fayda sağlamayacak da diyemeyiz. Çünkü birçok girdi yerli."

YANLIŞ EKSPERTİZ YÜZÜNDEN HAK ETTİĞİ KREDİYE ULAŞAMIYOR

Otellerin kaynak bulma, kredi kullanma anlamında yaşadıkları ekspertiz sorununa yönelik bir soruyu cevaplandıran DenizBank Finansal Grubu CEO'su Hakan Ateş, şu bilgileri verdi: "Pazar değeri 59 milyon olan otele eksper 25 milyon değer biçiyor. Kendini çevirmesi için 5 milyona daha ihtiyacı var ama ben banka olarak onu eksper raporu yüzünden veremiyorum, çünkü açık krediye düşüyor. Halbuki 5-7 milyon doları o otel iki ayda yapar. Duvarın alçısına, ağacın kalitesine bakarak ev alırmış gibi olmaz. Bu lokasyon dünyanın hiçbir yerinde yok. İskonto edilmiş gelir akımı önemli. Diyelim ki bu otel 7 milyon dolar kazanıyor. 15 senede 105 milyon dolar kazanacak. Faiz dolarda libor artı 1, siz alın 3 diyelim. İskonto ediyorum 80-85 milyon dolar eder. Eksperi yapan finansı da bilecek sektörü de bilecek. 10 yıllık kredi vereceksem ona göre yapıyorum. Adamın 50 milyon dolar teminatı var, 5 milyon dolar için oteli 35'e satıyor. Biz bunu anlattık."

Sonraki Haber