21 müzisyen Kıbrıs'ta neden tutuklandı?

SES sanatçısı ve yazar Onur Akay, Kıbrıs’ta 21 müzisyenin tutuklanmasının perde arkasını yazdı.

28 Ağustos'ta Kıbrıs'ta bir otelde Bülent Ersoy'un verdiği konsere eşlik etmek için giden 21 müzisyen, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne girişte sundukları PCR testleri sahte çıkınca tutuklanmıştı. O gece konserin yapılabilmesi için müzisyenler polis eşliğinde otele getirildi ve konser bitince tekrar cezaevine götürüldü. Daha sonra kendilerine sahte testleri düzenleyen otelin verdiği 10 bin lira kefalet karşılığında, haftada iki gün KKTC polisine imza şartıyla serbest bırakılmışlardı. Mahkeme sürerken 21 müzisyen otel tarafından da misafir edildi ve o otelin avukatları müzisyenlere başka bir avukat tutmayın biz bu olayı çözeceğiz dediler.

NEDEN TUTUKLANDILAR?

Son dava öncesi otelin avukatları 21 müzisyene resmen oyun oynadı. Onlara, "Burada kaldığınız sürece bu dava çok uzar. Siz suçu kabullenin, sizin cezanız kesilsin, biz sizi savunalım. Gerekirse kefalet verip çıkaralım." dediler. Ben orada kalan bir müzisyenin babasına bunu kabul etmesinler dedim ama maalesef bir an önce Türkiye'ye gelmek için son mahkemede ifade değiştirerek suçu kabul ettiler ve tekrar tutuklandılar. Avukatların tek amacı oteli aklamaktı. Tutuklanma olayı sonrası aileler, Bülent Ersoy'un ses çıkarmamasına ayaklandı ve tutuklanan bir müzisyenin annesi Ersoy'la tartıştı. Bunun üzerine Ersoy da dün, "Türkiye’nin en iyi avukatlarını görevlendirdim." diye açıklama yaptı ama biraz geç kaldı. Keşke ilk günden görevlendirseydi.

Ayrıca Ersoy'un, "21 müzisyen dostlarımın ellerine tutuşturulan, sahte PCR raporu alan adı geçen otelin sayın genel müdürü Süleyman Bey’in ve bu raporları tanzim eden hatır, gönül ve kazanç için sahtekârlık yapan sayın doktor, hemşire ve hastanenin onayladığı resmi belgeleri tanzim ve tebliğ eden kişilerin hiç mi suçları yoktu da ada içerisinde elleri kollarını sallayarak ortalarda yüzsüzce dolaşıyorlar ve serbestler. Benim ekmek parası için hayat savaşı veren sevgili arkadaşlarım bugün elleri kelepçeli bir şekilde hapse atıldı. Sizin adanızda adalet kişilere göre değişim mi gösteriyor?” şeklinde açıklaması da oldu. Bülent Hanım, evet birinci suçlu otel müdürü ve bu sahte testleri düzenleyenler. Ancak, "21 müzisyen dostlarımın ellerine tutuşturulan" demişsiniz. Onu tutuşturan, siz de biliyorsunuz ki sizin menajeriniz Haluk Şentürk. 21 müzisyen ilk ifadesinde Şentürk'ü de suçladı. Hatta ona tazminat davası açmayı bile düşündüler. Siz tutuklu tüm müzisyenlerin ailelerinin her birine 5 bin TL yardım da bulunurken, Haluk Bey ailelere, "sahte olduğunu bilmiyordum", "beni de şikayet ettiler" ve "onları bu yüzden savunamadım" gibi çocuk kandırırcasına açıklamalar yaptı. Sahte raporları düzenleten otel müdürü serbest, imzalayan doktor, hemşire serbest, ancak raporun verildiği müzisyenlerin tutuklanması mantıklı değil.

BELGELERİ ORKESTRAYA VEREN HALUK ŞENTÜRK

Kaldı ki menajeriniz Haluk Şentürk, şu anda orada tutuklu olan orkestra şefi Onur Özelçağlayan'a, 21 kişiye dağıtması için neden o sahte PCR test sonuçlarını verdi? Şentürk'ün, bu testlerin sahte olduğunu bilmemesi imkansız ve sahte rapor düzenleyenlerle işbirliği yapmış olmuyor mu? Otel mi PCR testi ücretinden kaçtı, yoksa menajer Haluk Şentürk mü? Yoksa çok fazla sanatçı ile uğraşmaktan testler son anda mı aklına geldi. Otel bunu yapmak istese bile bir menajerin bunu kabul etmemesi gerekirdi. Yapımcı ve menajer Kamil Çetin'e bu durumu sorduğumda, "Sanatçıların sadece kendileri ile ilgilenecek ve tüm sorumluluklarını yüklenecek menajerlerle çalışması gerekir ama artık bunu yapan çok az sanatçı var." diyor. TRT'nin önemli sanatçılarından Cengizhan Sönmez ise "Müzik camiası olarak koca pandemi döneminde yaşadığımız zorlukların üstüne, Kıbrıs’ta yaşanan ve içimizi acıtan bu olay artık son bulsun. Meslek birliklerimizi, dernek ve vakıflarımızı ve tüm müzikseverleri bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum." diyor.

Müzisyenlere ne derseniz onu yaparlar. Ekmek parası için gidiyorlar ve işte belgeleriniz diye ellerine veriliyor. Bu olayda en son suçlu müzisyenlerdir ve bu yazımda da amacım suçu övmek değil, en son suçluyu ve ayrımcılığı göstermektir.

21 müzisyenin ailesi, ben ve birçok sanatçı arkadaşım, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a da yardım etmesi için çağrıda bulunuyoruz. Cumhurbaşkanımızın asıl suçluları görüp, tutuklanan sanatçılarımız için duyarlı olacağına inancımız tam. Türkiye'nin yurtdışındaki imajı için önemli olan bu olay, bundan sonra yurtdışına çıkacak sanatçılarımız için de örnek teşkil edecek.

Sonraki Haber