7 Mart Medyanın Halleri

İşte günün öne çıkan köşe yazıları...

KIYAMET RACONU

SALİH TUNA - SABAH

Dugin'in tuhaf bulduğum ifadesi şu: "Nükleer savaş istenmiyorsa Türkiye Batı'yı durdursun..." Neden Almanya veya Fransa değil de Türkiye? Şundanmış: Batı sorumluluk bilincini topyekun kaybetmiş, Türkiye ise Ukrayna savaşında tarafsız tutum sergileyerek sorumluluğunu yerine getirmiş... Diyor ki: "Ama Türkiye'nin bir NATO ülkesi olduğunu, Karadeniz ve Akdeniz'de stratejik bir konuma sahip olduğunu dikkate aldığımızda bununla yetinmek durumundayız..." Yani, Türkiye Batı'yı durdurabilir ama NATO'ya üye olması buna engel demeye getiriyor.

‘NEO-NOİR’…

NEDRET ERSANEL - YENİ ŞAFAK

ABD Savunma Bakanı Austin’in geçtiğimiz hafta içinde Kongre’nin sorularını yanıtlarken, “Ukrayna yenilirse NATO’nun Rusya ile yüz yüze gelebileceği” öngörüsüne Moskova’nın verdiği yanıt buydu. Austin’de sembolleşen, Batı savunma sistematiğinin sıkıştığı yerdir. Ukrayna düşerse NATO devreye girmek zorundadır çünkü aksi hal tüm Batı için ağır sonuçlar üretecektir. Grafiti gibi görünse de, ‘Ukrayna düşerse Avrupa düşer, NATO düşer, ABD yenilir’ okuması siyaseten gerçeklik ifade ediyor… Sadeleştirmek gerekirse, “Batı ittifak sistemi” zaten tartışılır halde. Bu yüzden ‘Anglosfer’ sahaya Avrupa’yı sürüyor! Fransa lideri Macron’un -diğer müttefikler sıcak karşılamasa da- Ukrayna’ya askeri birlik gönderilmesi fikri tamı tamına budur! Alman generallerin konuşmaları da budur. Medvedev’in, “Almanya, Rusya ile savaşa hazırlanıyor” iddiasının işaret ettiği de budur! Kimi Avrupa ülkelerinin Ukrayna ile yaptığı ‘ikili savunma anlaşmaları’nın tercümesi de budur. Kısa süre önce ortaya atılan, ‘Rusya’nın uzaya nükleer füze yerleştirerek oradan saldırı yapacağına ilişkin Amerikan iddiasını hatırlıyorsunuz değil mi? İnandırıcılıktan o kadar uzaktı ki apar-topar geri aldılar. Bu dahi odur… Esasen savaşın başından bu yana çeşitli Batı ülkelerinden birliklerin Ukrayna’da bulunduğu zaten biliniyor. Hele istihbarat servislerinin bini bir para. Fakat, örneğin CIA’in bu ülkedeki konuşlanmasının 2014’ten bu yana orada bulunmalarına rağmen şimdi faş edilmiş olması da manidar… Ancak Avrupa ülkelerinin askeri birliklerinin bölgeye girmesi fikri, zaten bir süredir Kiev’e verilen silah teknolojisinin/kalitesinin artırılması ile birleştiğinde, Rusya’nın eline geçmiş toprakların geri kazanılması hedefini gözetecekse, karşılığının “nükleer” olması sürpriz sayılamaz. Çünkü arkası gelecektir ve Moskova’nın siyasi dinamiklerinin kendine has çarkları mevcut iktidarı öğütmeye başlayacaktır… Nükleer risk burada da değil. Tehlike, Avrupa’nın kullanışlı halini fark etmemesi. Esasen NATO üyesi ülkelerin çoğu bunu göremiyor. Garip bulmayın. Devletlerin yükseliş ve çöküşleri zaten böyle olur…

PKK/DEM İLE KİRLİ İTTİFAKIN LİDERİ ÖZGÜR ÖZEL, ATATÜRK DEĞİL

NEDİM ŞENER - HÜRRİYET

19 Ağustos 2023 günü Muğla Bodrum’da partililere seslenirken, “En kolay alkışın Atatürk denilerek alındığı bir siyasi partinin siyaset üretme pratiğinde sorun var. Sıkışınca Milli Mücadele’den, Atatürk’ten bahsederek alkış alarak ilerlenemez. Bunda bir kolaycılık, birbirimizi kandırmak var...” diyen Özgür Özel, yerel seçim sürecinde seçmeni kandırmak için her güne bir “Atatürk” adı sıkıştırmaya başladı. Ama en çirkini, PKK’nın siyasi kolu DEM ile yaptığı işbirliğini kamufle etmek için “Türkiye ittifakı” adını koyduğu ortaklığın liderinin de Atatürk olduğunu söylemesiydi. Ben bu konuda yazmaktan bıktım, o Atatürk’ün adını PKK/DEM ile yaptığı kirli pazarlığı örtmek için kullanmaktan sıkılmadı.

SPK BOFA’YA İNCELEME BAŞLATTI!

DİLEK GÜNGÖR - SABAH

Olacak iş değil… Sanırım, bir ilk… Hayır arada birkaç TL olsa 'hata payı' anlaşılabilir. Ama biri 17, diğeri 47… Aradaki farka bakar mısınız? Bank of America'nın (BofA), Erdemir raporundan bahsediyorum. Biliyorsunuz, 29 Şubat'ta, 45 TL'nin üzerinde işlem gören Erdemir hisseleri için kurum hedef fiyatını 17 liraya düşürdü. Hisse o gün yüzde 3 düştü. Erdemir o gün tepkisini koydu. OYAK Maden Metalurji Finansal Yönetim ve Mali İşler Grup Başkan Yardımcısı Serdar Başoğlu, yazılı bir açıklama yapıp, raporu yazan analistin son iki yılda şirketin hiçbir yatırımcı sunumuna, konferansına veya analist brifingine katılmadığını söyledi. Başoğlu, "Rapora katılmıyoruz" dedi. Düşünsenize, 2 yıl şirketin hiçbir toplantısına katılmadan rapor yazıyorsun. Onu yayınlıyorsun. Hissede binlerce yatırımcının parasıyla oynuyorsun! (…) Kurumun raporunun fiyat hareketlerine neden olduğu kesin. Fakat bu iki fiyatta kim işlem yapmış? Asıl önemli olan bu… İşte tüm bu konular şu anda SPK'nın merceği altında… Eğer, bu iki rapor arasındaki fiyat hareketlerinden BofA yararlanmışsa meselenin rengi değişir.

Sonraki Haber