7 yaş altı çocuklar ve 65 yaş üzeri dikkat! Uzmanlardan ölümcül bir uyarı geldi

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, Solunum yolu viral enfeksiyonun pik yaptığı dönemin dönemde olduklarını belirtti. İşte tüm detaylar...

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, Solunum yolu viral enfeksiyonun pik yaptığı dönemin dönemde olduklarını belirterek, “Solunum yolu viral hastalıkları 65 yaş üstü ve 7 yaş altındaki çocuklar için ölümcül seyretme potansiyeli yüksek” dedi.

7 YAŞ ALTI ÇOCUKLAR VE 65 YAŞ ÜZERİ DİKKAT!

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, kış aylarının gelmesiyle birlikte solunum yolu viral enfeksiyonlarının arttığını belirterek, vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Alper Şener, 7-8 farklı virüsün dolaştığı ortamda, solunum yolu viral enfeksiyonun pik yaptığı dönemde olduklarını belirtti. Sağlık Bakanlığının yakın zamanda açıkladığı 7-8 farklı virüs türünün dolaşımda olduğunu belirten Prof. Dr. Alper Şener, “Ama rutin olarak her hastadan antijen taraması yada PCR yapılmadığı için oransal dağılımı ancak belli şehirlerde bilebiliyoruz. Türkiye’nin tamamında şu ilde şu kadar bu virüs baskın, bu ülkede şu virüs baskın bilmiyoruz, bu zaten rutin takip edilen takibi gerekli olan bir şey de değil. Çünkü solunum yolu viral hastalıkları aslında 65 yaş üstü ve 7 yaş altındaki çocuklar için ölümcül seyretme potansiyeli yüksek. Onun dışındaki popülasyon için ölümcül seyretmiyor. Onun için altını çizmekte fayda var. Hafif bir ateş yüksekliği, kas ağrısı, eklem ağrısıyla acil servislere koşmanın bir anlamı yok. 65 yaş üstü ve ilkokul çağın altındaki çocuklar dışındaki olan popülasyon da bu viral hastalıkların hastaneye yatış, yoğun bakıma gidiş ve ölümcül seyretme potansiyeli olmadığı için dünyada hiçbir ülke zaten rutin olarak bunların takibini yapmıyor. Sadece Satellite Surveyans dediğimiz bir kavram var. Belli şehirler belli hastaneler yoğunluk anlamında seçiliyor. Bu seçilen hastanelerde viral tarabalar yapılarak hangi virüsün baskın olduğuna yönelik taramalar, incelemeler yapılıyor. Zaten doğrusu da bu hasta bütün dünya böyle yapıyor, Türkiye’de böyle yapıyor ama Türkiye’deki genel anlamdaki Surveyans raporlarına baktığımızda tıpkı benim de aktardığım gibi RSV, domuz gribi ve normal grip, diğer koronavirüs ailesi ve Covid-19 üçünün el ele vermiş olarak yaygın bir şekilde gezdiğini görüyoruz. Aralarda bunlar içerisinde okul çağına Adenovirüsler giriyor. Aralara bazı farklı viral tipler de giriyor ama gözlemlerimize göre o üç virüs tipinin Türkiye’de yaygın olarak görüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada yoğun bakımlardaki doluluk oranının yüzde 80’lerde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alper Şener, “Bu da şu demek aslında baktığınızda solunum yolu viral hastalıklarının geçinen kişilerin ciddi bir kesimi hala da yoğun bakım riski içeriyor demek. Hastane yatış riski ile birlikte. Dolayısıyla bu açıdan bunu hafife almamak lazım. Sahada baktığımızda kendi kişisel gözlemlerime aktarabilirim. Ben covid-19 ve diğer koronavirüsler, domuz gribi ve RSV ağırlık olarak Respiratuar Sinsityal Virüsü baskın olarak görüyoruz. Bu 3 virüs de özellikle erişkin yaş grubunda ciddi problem oluşturabiliyor. RSV ekstra çocuklarda sıkıntı oluşturabiliyor. Çocuklarda bir de ekstra adenovirüs ekleniyor. Bunlar içerisinde adenovirüs çocuklar da ishal, bulantı kusmayla birlikte solunum yolu enfeksiyonunu birlikte yöneten sebep olan hastalıklardan bir tanesi, erişkin ve çocuk yaş grubuna ayıracak olursak bir adenovirüs farkı var. Adenovirüsün yaşlılarda daha nadir görüyoruz. Ama RSV dahil olmak üzere bütün yaş gruplarında baskın olarak görüyoruz. Özellikle RSV gibi virüslerin yani akciğeri daha yaygın tutan insan Parenkim- alveolar arası doku virüs gibi bir sürü alt gruplar var. Bu virüslerdeki temel problem devam eden öksürük, yani hasta iyileşse dahi birkaç haftayı bulan, hatta 3-4 haftayı bulan devam eden iritatif öksürüklerin sık olması influenza da ve covid-19’da alt sonunda enfeksiyon tutulmazsa bunları görmüyoruz ama RSV primer olarak akciğerlerin akciğerleri Parenkim- alveolar arası doku tuttuğu için bunlarda daha fazla görüyoruz” diye konuştu.

Devam eden öksürük tablolarını panik olmadan yakın takip etmek gerektiğinin de altını çizen Şener, sözlerine şöyle devam etti: “Yine yaşlı hastalarda özellikle devam eden öksürük beraberinde balgam geldiyse ateş yüksekliği birden başladıysa bunlarda zatürre hastan dikkat etmek gerekiyor. Çünkü yaşlı hastalarda her halükarda tıpkı çocuklarda olduğu gibi viral enfeksiyondan sonra bakteriyel enfeksiyonları sık görüyoruz. Özellikle influens domuz gribe covid-19’la ilgili olan tanı yerken koymak önemli. Neden bu hastalıklara karşı antiviral ilacımız var. Yani virüsün akciğer inip hasar yapmasını engelleyici ilaçlarımız var. Bu ilaçları erken dönemde kullanmak gerekiyor. Onun dışındaki diğer virüsler de ise, bir spesifik antiviral tedavi yok. Hastalığın seyrine göre karar vermek gerekiyor. İşte buhardı, nemdi, antibiyotik eklemek gerekiyorsa bazılarına üçüncü, dördüncü gün antibiyotik eklemek gerekiyor. Bunları değerlendirmek lazım ama hala hazırda Türkiye’de şu anda solunum yolu viral enfeksiyon arasından baktığımızda pik yaptığı dönemin içerisindeyiz. Bu pik yaptığı dönem bir süre daha devam edecek gibi görülüyor. Özellikle sömestr tatil içerisinde de hem büyüklerimizin hem de çocuklarımızın tatil süreci içerisinde birlikte vakit geçirirken bu açıdan da dikkat etmeleri gerekiyor. Tatilleri zehir olmasın.”

Sonraki Haber