8.8’lik deprem Türkiye’yi vursaydı ne olurdu? Uzman isim en tehlikeli bölgeyi açıkladı: 'Tsunami olur...'

Ulusal Kanal canlı yayınına katılan Paleosismolog Dr. Ramazan Demirtaş, Pasifik Levhası’nda meydana gelen ve can kaybı yaşanmadan atlatılan 8.8 büyüklüğündeki depremin Türkiye için nasıl bir mesaj taşıdığını değerlendirdi. Demirtaş’a göre, bu denli büyük bir sarsıntı Türkiye'de gerçekleşseydi, çok daha yıkıcı sonuçlar doğurabilirdi. Çünkü Türkiye’nin yapı stoğu, Pasifik ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça zayıf ve dayanıksız durumda.

GİRİT-ANTALYA HATTI: EN BÜYÜK TEHDİT BURADA

Türkiye açısından en riskli bölgenin Girit’in batısından başlayarak Antalya Körfezi’ne kadar uzanan Ege-Kıbrıs yayı olduğunu söyleyen Demirtaş, bu hattın 7.5 ile 8.3 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı. Son 6 yılda bu bölgede 420’ye yakın 4 ila 6.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Bu alanlarda yaşanacak büyük bir sarsıntının tsunami dalgalarını da beraberinde getireceğini, özellikle Bodrum, Gökova Körfezi ve Marmaris gibi dar koylarda dalga yüksekliğinin katlanarak artabileceğini ifade etti. 10-15 metre yüksekliğinde dalgaların kıyıya ulaşma ihtimali çok yüksek.

KENTLERİMİZİN ZEMİNİ VE YAPILARI ÇOK KIRILGAN

Demirtaş’ın en çarpıcı tespitlerinden biri de yapılaşmanın büyük kısmının gevşek zeminler ve dolgu alanlar üzerine kurulmuş olması. Bu da, 7.5 üzeri bir depremde sıvılaşma, kıyı çökmesi ve kaya düşmeleri gibi ikincil afetlerin yaşanmasına zemin hazırlıyor.

Ayrıca Türkiye’deki binaların çoğu deprem yönetmeliğine uygun değil. Bu da, can kaybını artıran en büyük faktör. 6 Şubat depremlerinde yaşanan 53 bin kişilik kaybın nedeni, depremin büyüklüğünden ziyade yapıların dayanıksızlığıydı.