ABD Dışişleri Bakanı: Rusya’ya karşı yaptırımlarımız tükendi
Rusya’ya yönelik artan yaptırımların sona geldiği belirtildi. ABD Dışişleri Bakanı Rubio, petrol şirketlerine yaptırımların üstüne ‘Daha ne yapabiliriz?’ diye sordu. Bu durum Batı’nın Moskova’ya karşı ellerindeki kozun neredeyse tükendiğini gösteriyor
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio çarşamba günü yaptığı açıklamada, Washington'un Moskova'ya yönelik yaptırımlar için uygun hedefler listesini neredeyse tükettiğini söyledi. Bu açıklama, ABD'nin Rusya'nın en büyük iki petrol şirketini kara listeye almasının ardından geldi.
Ekim ayı sonunda ABD Başkanı Donald Trump, enerji devleri Lukoil ve Rosneft'e yeni yaptırımlar uygulanmasını emretti. Rubio, bu kararın Ukrayna ve destekçilerinin talebi üzerine alındığını söyledi.
‘NE YAPABİLİRİZ BİLMİYORUM’
Rubio, Kanada'nın Niagara bölgesinde düzenlenen G7 Dışişleri Bakanları toplantısında gazetecilere, “Herkesin istediği gibi, büyük petrol şirketlerine yaptırım uyguladık. Daha ne yapabiliriz bilmiyorum. Yani, bu konuda yaptırım uygulayabileceğimiz başka bir şey kalmadı.” dedi.
ABD ve müttefikleri, yaptırımlarla Rus ekonomisini çökertmeye ve devam eden çatışmada Ukrayna'ya avantaj sağlamaya çalışıyor. Ancak Moskova, ekonomisinin yaptırımlara uyum sağladığını ve ticareti Batı dışı pazarlara yönlendirdiğini savunuyor.
‘GÖLGE FİLO AVRUPALILARIN İŞİ’
ABD Dışişleri Bakanı, gizlice petrol taşıdığını iddia ettiği tankerlerden oluşan "Rus gölge filosunu" hedef almanın artık Avrupa ülkelerinin görevi olduğunu çünkü bu gemilerin çoğunun onlara çok daha yakın bölgelerden geçtiğini söyledi.
Rubio, yaptırım uygulamadaki sorunu Avrupa'nın yakınlığı ve sorumluluğuyla açıkça ilişkilendirerek, "Gölge filo bir uygulama mekanizmasıdır ve açıkçası yaptırımlar uygulanmalıdır." dedi.
UKRAYNA EKONOMİSİ ALARM VERİYOR
Bu arada Ukrayna, kötüleşen bir mali krizle karşı karşıya ve raporlar, Batı'nın yardımını artırmaması halinde şubat ayı gibi erken bir tarihte nakit sıkıntısı yaşayabileceğini gösteriyor. Avrupa Birliği, Kiev'i ayakta tutmak için 140 milyar avro (160 milyar dolar) tutarında bir "tazminat kredisi" verilmesini istiyor ve bunun için dondurulmuş Rus devlet varlıklarını teminat olarak kullanmayı planlıyor. Moskova ise bu hamleyi açıkça hırsızlık olarak nitelendiriyor.
Takas kurumu Euroclear aracılığıyla dondurulmuş Rus fonlarının çoğunu elinde bulunduran Belçika, diğer Batılı ülkelerin de finansal ve yasal riskleri paylaşmasını talep ederek bu öneriyi engelledi.
‘AVRUPA BİZE DİKTE EDEMEZ’
ABD Dışişleri Bakanı ayrıca çarşamba günü, Karayipler'deki ABD saldırılarının yasallığı konusunda bazı ABD müttefiklerinin eleştirilerine karşı çıktı. Rubio Avrupalıların Washington'un ulusal güvenliğini nasıl koruyacağını dikte edemeyeceğini söyledi.
Toplantıda Ukrayna ve Gazze'deki durum ele alındı, ancak bazı ülkeler, Trump yönetiminin uyuşturucu taşıdığını iddia ettiği gemilere yönelik ABD saldırıları konusunda endişelerini dile getirdi. Rubio, G7 toplantısı sırasında kimseyle bu operasyonlar hakkında konuşmadığını söyledi. Ancak, "uyuşturucu teröristleri" olarak adlandırdığı kişileri hedef almayı savundu ve uyuşturucuların Venezuela üzerinden Avrupa'ya da sevk edildiğini, bu nedenle ABD'nin onları ortadan kaldırdığı için teşekkür edilmesi gerektiğini söyledi.
Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot salı günü yaptığı açıklamada, saldırıların "uluslararası hukuku ihlal ettiğini" ve Fransa'nın bölgedeki toprakları için endişe verici olduğunu söyledi.
ABD ordusu, Karayipler ve Latin Amerika'nın Pasifik kıyılarında uyuşturucu taşıdığı şüphelenilen gemilere karşı şu ana kadar en az 19 saldırı düzenledi ve en az 76 kişiyi öldürdü.
‘Hızlı Destek Kuvvetleri’ne silah desteği durdurulmalı’
Sudan’daki olaylarla da ilgili konuşan Rubio, saldırılarına devam eden Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK)’ne yönelik silah desteğinin durdurulması gerektiğini söyledi.
Sudan'da yaşananların "dehşet verici" olduğunu belirten Rubio, bu konuda Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte çalıştıklarını, "ilgili taraflara baskı uyguladıklarını" dile getirdi.
Rubio, "(Silah) Bu desteğin kesilmesi gerekiyor. HDK'nin dışarıdan yardım aldığı açık, bu yardımın sadece finansman sağlayan bir ülkeden gelmediği de ortada. Aynı zamanda bazı ülkeler, bu yardımların sevkiyatı ve taşınması için kendi topraklarının kullanılmasına da izin veriyor." ifadelerini kullanarak, bu konuda herhangi bir ülkeyi doğrudan hedef almak istemediğini söyledi.