Ak Mescit Camiî İmamı Rahmetullah: Dinimizi özgürce yaşıyoruz inanmayan gelip kendi görsün

Abdülşükür Rahmetullah buranın 25 yıllık imamı. 1993’te İslâm Enstitüsü’nü bitiren Rahmetullah, 2000 yılından bu yana burada imamlık görevini sürdürüyor. İmam Rahmetullah’a merak ettiğimiz soruları yönelttik:

Ramazan sizin için ne ifade ediyor?

Ramazan ayı çok kutsal bir aydır. Ramazan, İslâm’ın beş temel emrinden biridir. Allah, Kur'ân-ı Kerim’de bize şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günlerde farz kılındı ki, takvâya ulaşasınız.” (Bakara Suresi, 183. ayet.) Neden böyle? Allah’a daha samimi bir şekilde ibadet etmemiz için, Allah oruç tutma emrini vermiştir. Bu ayda neden oruç tutuyoruz? Çünkü bu ayda birçok kutsal emir verilmiş ve birçok önemli dinî olay meydana gelmiştir, Kur'ân-ı Kerim de bu ayda indirilmiştir, bu yüzden bu ayda oruç tutuyoruz.

Yani bu ay önemli bir aydır, Kur'ân-ı Kerim’in indirildiği aydır. Bu yüzden Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Ey iman edenler, müminler, çok kutsal bir ay yaklaşıyor, bu kutsal ve bereketli bir aydır, bu ayda bir gece vardır ki bu gece bin aylık ibadetten daha hayırlıdır.” Bu gece Kadir Gecesi’dir.

Hadislerde belirtildiği gibi, Kur’ân-ı Kerim beş temel emir üzerine kurulmuştur, bu emirlerden biri de Ramazan ayıdır, bu yüzden her Müslüman hadislerde belirtilen emirleri takip ederek, beş temel emirden biri olan Ramazan ayına tamamen adanır ve oruç tutar. Herkesin kalbinde Ramazan’ın atmosferi ve ruh hali oluşur. Müminler camiye gelir, gündüzleri oruç tutar, geceleri teravih namazı kılarlar, bu sırada Kur’ân-ı Kerim okuruz, sabah namazını kıldıktan sonra müminlere tebliğ yaparız, onlara Kur’ân-ı Kerim ve hadisler okuruz. Müminler de bu güzel atmosfere dâhil olurlar.

Urumçi’deki müminler 11 ayın sultanı Ramazan ayını nasıl geçiriyor?

Bilindiği gibi Ramazan bir misafir ve öğretmen olarak aramıza gelir, bize birçok ahlâkî örnek getirir, imanımızı güçlendirir ve bize eğitici bir anlam katar. Bu yüzden Ramazan ayını kendimizi daha iyi hale getirmek için kullanırız. Aynı zamanda Ramazan ahlâkî değerlerimizi, utanma duygumuzu ve samimiyetimizi artırmak ve inşâ etmek için bir aydır. Bu yüzden müminlerimiz bu zihniyetle Ramazan ayına girerler. Ramazan ayını bu şekilde geçiririz.

Bizim şehrimiz, yani Urumçi’deki Müslümanlar Ramazan ayına girmek için iyi hazırlanırlar, özgürce oruç tutmayı seçerler ve teravih namazına katılırlar. Öncesinde müminler burada iftar yaparlar, eğer 100 Müslüman oruç tutuyorsa 100 kişi, 200 Müslüman oruç tutuyorsa 200 kişi camiye gelir. Birlikte iftar yemeği yeriz, birlikte namaz kılarız, sonra birlikte teravih namazı kılarız.

Daha önce söylediğim gibi, sabah namazını kıldıktan sonra Kur’ân-ı Kerim ve hadislerden Ramazan ayıyla ilgili bölümler seçer ve müminlere anlatırız. Örneğin dün müminlere anlattık: Hayır işlerine koşun, ahlakî değerler biriktirin, Allah’ın rahmetini kazanmak için çaba gösterin ve aynı zamanda Allah’ın affını kazanmaya çalışın, cennete girmek için çaba gösterin, gökle yer kadar geniş olan cennete girmek için uğraşın… Müminleri bu içerikle eğitiriz.

Ramazan barışı teşvik eden bir aydır. Ramazan uyum içinde birlikte yaşama ve dayanışma ayıdır. Ramazan sabrı öğreten bir aydır. Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) de Ramazan’ın sabrı öğreten bir ay olduğunu söylemiştir, sabır bizi cennete götürür.

Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) bu ayın eşitliği teşvik eden bir ay olduğunu söylemiştir, yani herkes eşittir, eşitlik temelinde herkese iyi davranılmalıdır. Hangi milletten olursa olsun, beyaz ya da siyah, hepsini kendi topluluğumuza dâhil edip onlara iyi davranmalıyız. Bu yüzden bu ayda elimizden geldiğince iyilik yapmaya çalışırız.

Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayına girip oruç tuttuğunuzda, bu kutsal ayı saygıyla karşılayın. Başkalarına zarar vermeyin. Elinizden geldiğince iyilik yapın. Başkalarıyla çatışmayın veya tartışmayın. Eğer biri sizinle kavga etmek ya da sözlü saldırıda bulunmak isterse, ona ben sana zarar vermeyeceğim çünkü oruçluyum deyin. Karşı tarafla tartışmaya veya çatışmaya girmeyin.”

Bizim memleketimizde oruç bu şekilde iyi niyet ve ahlakî değerler temelinde tutulur. Bu yüzden insanlar kendi hatalarının Allah tarafından affedilmesini ister. Cehennemden uzak durmayı umar. Cennete kabul edilmeyi diler. İnsanlar yılın 11 ayını geçimlerini sağlamak ve iş yapmakla geçirir, Ramazan ayında ise yaptıkları hataları düşünür ve dinleri aracılığıyla iyilik yapmayı öğrenirler. Eğer hata yaparlarsa tövbe ederler.

Bu hadisin anlamı nedir? Eğer bir kişi Ramazan ayında affedilmezse, o kişi hayatı boyunca affedilmez. Ramazan affedilme ayıdır. Bu yüzden Urumçi’deki müminler bu ayda yardımseverlik atmosferine dalarlar, birlikte iftar yaparlar, birlikte teravih namazı kılarlar, birlikte iyilik yaparlar, fakir ailelere yardım ederler, yardıma muhtaç dullara yardım eder ve onları ziyaret ederler. Elimizden geldiğince başkalarına yardım etmeye çalışırız.

Çin’in düşmanları, ABD ve Batı medyası Çin Halk Cumhuriyet’indeki Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ndeki camilerin yıkıldığını, Müslümanların oruçlarının zorla bozulduğunu, ibadet özgürlüklerinin kısıtlandıklarını iddia ediyor. Bunun hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim?

Haberlerde Amerika ve Avrupa’daki bazı insanların Çin’de İslâm’ın yasaklandığını, camilerin kapatıldığını ve yıkıldığını, insanların dinî özgürlüklerinin yasaklandığını söylediklerini duyduk. Bu yalanları ortaya çıkarmak için Türkiye’deki ve diğer ülkelerdeki Müslüman kardeşlerimizin buraya gelip gerçek durumu kendi gözleriyle görmelerini umuyoruz.

Şu anda bulunduğumuz yer Beyaz Camiî’dir. Bunun dışında sağımızda ve solumuzda camiler var. Yabancı dostların şehrimize gelip kendi gözleriyle görmelerini umuyoruz. Camilerimizin kapıları size her zaman açıktır. Herhangi bir Müslüman herhangi bir ibadet etkinliğine özgürce katılabilir, hangi camiye gitmek isterse orada namaz kılabilir. Tüm camilerin kapıları açıktır. Orucumuzu tutuyoruz. İstediğimiz zaman iftar yapabiliriz. Günlük ibadetlerimiz ve teravih namazımız normal bir şekilde devam ediyor.

Ben bu camide imam olarak müminlere normal bir şekilde tebliğ yapıyorum. Bu dinî etkinlikler hiçbir engelle karşılaşmıyor. Bu ülkenin iyi etnik ve dinî politikalarının bir sonucudur. Bu uyumlu dinî atmosferi kıskanan bazı insanlar arkamızdan bizi karalıyor. Onlara verdiğimiz yanıt ise söyledikleri gibi bir durumun olmadığıdır. Eğer inanmazlarsa, onları memleketimize davet ediyoruz, gelip gerçek durumu kendi gözleriyle görsünler.

Burada 25 yıldır imam olarak görev yapıyorum. 1968 yılında doğdum, bu yıl 57 yaşındayım, 1993 yılında Sinciang İslâm Enstitüsü’nden mezun oldum. Mezun olduktan sonra imam olarak çalışmaya başladım. Daha önce başka camilerde imamlık yaptım. 2000 yılından bu yana bu camide imamlık yapıyorum. Bu şehirde doğdum, anne babam da bu şehirde doğdu, bu yüzden bu şehrin gelişimine tanık oldum.