Bildiride Türkiye yok ABD ve AB’ye itaat var

Altı partinin bildirisinde Türkiye'nin sorunları ve öncelikleri yoktu. ABD tehditleri, PKK ve FETÖ ile mücadele, Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de artan tehlikeler bir satır bile geçmedi. Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği normlarına bağlılık ilanı yapıldı, Batı’ya Kavala ve Demirtaş mesajı verildi

Bu tür toplantılarda verilen fotoğraf önemlidir. Paylaşılan fotoğrafta ne yaş sıralaması ne partilerin güç sıralaması vardı. Ana muhalefet partisinin lideri kıyıda kaldı. Fotoğraf adeta CHP'nin iktidardan vazgeçmesinin ve iflasının ilanıydı.

AYDINLIK / ANKARA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın katıldığı zirvenin sonuç bildirgesinde Türkiye’nin sorunlarına yer verilmedi. ABD’nin, Irak’ın kuzeyinden, Suriye’nin doğusundan, Kıbrıs’tan, Doğu Akdeniz’den, Yunanistan’dan, Karadeniz’den Türkiye’ye yönelttiği tehditlere değinilmeyen bildiride, terör örgütleri PKK ve FETÖ ile mücadeleden de hiç söz edilmedi. Avrupa Konseyi ve AB normlarına bağlılık ilan edildi. Bu yolla Batı’ya Osman Kavala ve HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş mesajı verildi.

Millet İttifakı'nın dört üyesi ile Gelecek ve DEVA partilerinin genel başkanları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun davetiyle, Çankaya Belediyesi'nin Ahlatlıbel tesisinde önceki akşam çalışma yemeğinde bir araya geldi. 19.15'te başlayan buluşma 5 saat 15 dakika sürdü. Yuvarlak masada yapılan görüşmede, altı partinin genel başkan yardımcılarının üzerinde çalıştığı “güçlendirilmiş parlamenter sistem” ile başta ekonomi olmak üzere ülkenin yaşadığı sorunların ele alındığı ifade edildi.

BATI’YA BİAT VE KAVALA VE DEMİRTAŞ MESAJI

Toplantı sonunda ortak bir açıklama yapıldı. Yazılı olarak yapılan açıklama “Batı’ya selam” olarak yorumlandı. Ortak açıklamada Avrupa Konseyi ve AB normlarına bağlılıktan söz edilmesi dikkat çekerken, açıklamada bu konuya yer verilmesi Batı’ya Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş mesajı olarak değerlendirildi.

28 ŞUBAT

Altı partinin üzerinde anlaşmaya vardığı “güçlendirilmiş parlamenter sistem”le ilgili metnin açıklanma tarihi olarak da 28 Şubat benimsendi. “Batı kaynaklı irticaya karşı mücadelenin” başlangıcı olan 28 Şubat’ta bu açıklamanın yapılacak olması da “Batı kaynaklı irticaya koruma kalkanı” olarak yorumlandı.

ABD TEHDİDİNE GÖZ YUMULDU

Toplantıda Türkiye’nin içinde bulunduğu sorunların ele alındığı açıklanmasına rağmen ortak bildiride, Irak’ın kuzeyinden, Suriye’nin doğusundan, Kıbrıs’tan, Doğu Akdeniz’den Yunanistan’dan, sınırımızın hemen dibindeki Dedeağaç’tan, Karadeniz’den Türkiye’ye ABD tarafından yapılan tehditlere, Türkiye’ye namlu doğrultulmasına yer verilmedi.

PKK VE FETÖ İLE MÜCADELE YOK

Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir devam eden sorunlarından terör konusu da ortak bildiride yer almadı. Terör örgütleri PKK ve FETÖ’ye karşı mücadelenin altı partinin de gündeminde bulunmadığı ortaya çıktı.

BİRLİK MESAJI

Toplantı sonrası toplantıya katılan liderler sosyal medya hesaplarından da açıklama yaptılar. Paylaşımlarda birlik mesajı öne çıktı. Bu arada genel başkanların yakın çevrelerinden de “Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” paylaşımları yapıldı. Bütün bunlar, son dönemlerde sıkça gündeme gelen “Millet İttifakı’nda çatlak büyüyor” haberlerini bastırma çabası olarak değerlendirildi.

İMAMOĞLU’NUN MESAJI

Adı Cumhurbaşkanı adayları arasında geçen, toplantıya katılan bazı partilerce de açıktan desteklenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da toplantıya kayıtsız kalmadı. İmamoğlu sosyal medyadan, "Bir yurttaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, demokrasi tarihine geçecek bu fotoğraftan büyük mutluluk duydum. Bu masa ülkemizin temel meselelerinin çözümü için kuruldu." paylaşımı yaptı.

ORTAK METİN

Ortak bildiride özetle şunlara yer verildi:

“… Ülkemiz, Cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar her geçen gün artarak etkisini ağır bir biçimde göstermektedir. Bu krizin en önemli sebebi kuşkusuz, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' adı altında uygulanan keyfi ve kural tanımaz yönetimdir. “Altı siyasi parti olarak hepimizin ortak sorumluluğu, uzlaşarak ve birlik içinde bu krizi aşmak, derin sorunlarımızı demokratik siyasetin alanını genişleterek, çoğulculuk temelinde çözebilmektir.

Tam da bu inanç ve kararlılıkla, yasama, yürütme ve yargı organlarının güçlendirilmesinin yanında, demokratik hukuk devletini güçlendirmek amacıyla Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni üzerinde yoğun bir çalışma gerçekleştirdik. Kutuplaşmayı değil, istişare ve uzlaşmayı esas aldık. Bugün de parti genel başkanları olarak bir araya gelerek, üzerinde uzlaşıya vardığımız yeni sistemle ilgili mutabakat metninin kamuoyuna takdimi üzerine görüştük ve 28 Şubat 2022 tarihinde milletimizle paylaşılmasında mutabık kaldık.

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçmek ortak ve öncelikli hedefimizdir. Bu hedefe ulaşabilmemiz için sürecin nasıl işleyeceğinin ve bu süreçte ülkemizin nasıl yönetileceğinin yapıcı bir şekilde planlanması gerekmektedir. Bu nedenle geçiş sürecinin yol haritasının çalışılarak üzerinde mutabık kalınması ve vatandaşlarımızla paylaşılması konularında da uzlaşıya vardık.

Ayrıca bu toplantıda güncel ekonomik ve sosyal gelişmeleri değerlendirdik ve seçimlerden sonra uygulanmaya başlanacak politikalar konusunda ortak çalışma yapılabilecek alanlara ilişkin görüş alışverişinde bulunduk. Hedefimiz milletimizin rahat bir nefes almasını sağlamak ve refah düzeyini, kapsayıcı bir anlayışla ivedilikle yükseltmektir.

“Türkiye’nin istişare ve uzlaşı ile çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Önemli olan, tüm farklılıklarımızla beraber 'biz' düşüncesini, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği normları çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, herkesin kendini eşit ve özgür vatandaş olarak gördüğü, düşüncelerini özgürce ifade edebildiği, inandığı gibi yaşayabildiği demokratik bir Türkiye’yi inşa etmektir.

“Öte yandan hedefimiz; kamu yönetiminde şeffaflık, eşitlik, tarafsızlık ve liyakatın sağlanması, yolsuzlukla etkin mücadele edilmesi, Siyasi Etik Kanunu ile siyasi makamların millete hizmetten başka bir amacının olmamasının garanti altına alınmasıdır.

“Bugün burada milletimiz adına 'Yarının Türkiyesi'ni inşa etmek için önemli bir adım attık. Bundan sonra da işbirliği alanlarını genişleterek sürdürmekte kararlıyız. Hep birlikte inşa edeceğimiz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i milletimize ve gelecek nesillere adalet, barış, refah ve huzur getirmesi inancıyla hayata geçirmeyi taahhüt ettiğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”

KILIÇDAROĞLU: HDP’Yİ YOK SAYMIYORUZ

Kılıçdaroğlu toplantı sonrası Fikret Bila’ya konuştu. Toplantıdan çok memnun kaldığını söyledi. Bila, Kılıçdaroğlu’na “HDP’nin neden davet edilmediğini” sordu. Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi: “HDP’yi yok saymıyoruz. Hiçbir partiyi de yok sayamayız. Öyle yaparsak bu, demokrasiye inanmadığımızı gösterir. Bu çalışma, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi geçiş çalışmasını yürüten altı parti arasında yapıldı. Bu görüşmelerimiz sürecek. HDP’yle de görüşüyoruz. İhtiyaç olduğunda yine görüşeceğiz. Onlar görüşlerini paylaşmak isterlerse bize gelebilirler, ihtiyaç olduğunda biz gideriz. Görüşlerimizi paylaşırız. Kamuoyuyla da zaten paylaşıyoruz. Bir sorun yok.”

Bir başka konu da “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”le ilgili açıklama için 28 Şubat tarihinin benimsenmiş olması. Kılıçdaroğlu bu tarihle ilgili soruya da şu yanıtı verdi: “Özellikle 28 Şubat olsun diye bir düşüncemiz olmadı. Çalışmamızı mümkün olduğu kadar zaman yitirmeden yürütmek istiyoruz. Bir sonraki toplantı için hazırlıklar yapılması gerekiyor. O açıdan mümkün olan en uygun zamanı belirledik. Yoksa bir hafta sonraya Mart başına da bırakabilirdik. Ama hazırlıkların o güne yetişebileceği düşünüldüğü için 28 Şubat olarak belirledik.”

Sonraki Haber