Assos'ta doğa ve tarih katliamı
Prof. Dr. Doğan Perinçek: Assos antik limanı üzerinde yapılan, bir kaya ıslahı uygulaması değil; acımasızca yapılan bir tahribat. Assos kentinin arkeolojik değerleri ve doğal güzellikleri yok ediliyor
Çanakkale Assos'ta, yazın başlatılan ‘kaya ıslah çalışması’, bilim insanlarının itirazına rağmen sürüyor. 1’inci derece arkeolojik ve doğal sit alanı olan Assos’un 2 bin 600 yıllık topoğrafyası, ağır iş makineleriyle bozuluyor. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Doğan Perinçek, çalışmaları, “tahribat, kirlilik ve yağma” olarak değerlendirdi.
Assos’taki proje, 2019’un ocak ayında bir otelin üstüne düşen kaya parçasıyla başladı. Çanakkale Valiliği, Assos’un tarihi liman bölgesinde bulunan tesislerin risk altında olduğu gerekçesiyle ‘kaya ıslahı’ için ihale açtı. İhaleyi Dynamics Engineering adlı şirket kazandı. Projenin uygulanması işi ise Mart 2021’de yapılan ihale ile Niday İnşaat’ta kaldı. Valilik, Assos’u afet bölgesi ilan ederek, 500 gün süreyle turizme kapattı. Nisan’da ise ilk kazma vuruldu. Prof. Dr. Doğan Perinçek, ihaleyi alan şirket sahiplerinin yabancı olduğunu belirterek, “Türkiye’de bu işi yapacak hiçbir firma yok muydu?” diyerek tepki gösterdi.
‘AĞIR İŞ MAKİNELERİYLE ÇALIŞAMAZSINIZ’
Projeye göre 7 farklı bölgede kayaların parçalanması, şevlendirme ve yamaç temizliği yapılması, çelik bariyer, istinat duvarı ve çelik tel ağ gerilmesi gerekiyor. Araziyi belli bir açı ile düzlemek anlamına gelen ‘şevlendirme’, projeye göre 6 ayrı bölgede yapılmalı ve arazi, 35-45 derece arasında düzlenmeli. Prof. Dr. Doğan Perinçek, şevlendirme işleminin hatalı yapıldığını belirterek itiraz ediyor. 1 ay önce 3 arkadaşıyla birlikte alana girdiklerini ve tahribatı fotoğrafladıklarını belirten Perinçek, ısmarlama olan projenin bile uygulanmadığını söyledi. Perinçek şunları belirtti: “35-45 derecelik şevlendirme diyorlar ama 70 dereceye varan eğimler gördük. Açının artması, tahribatın büyümesi ve bölgedeki düzlük alanın artması demek. Raporda bir de ‘doğal görüntü bozulmayacak’ yazıyor ama doğal görüntü tamamen değişmiş vaziyette. 1’inci dereceden doğal ve arkeolojik sit alanı olan bir yerde bu makinelerle çalışamazsınız. Yapılması gereken dağcıların küçük kaya parçalarını temizlemesi, kalan büyüklerin ise çelik kafes içine alınıp kaymasını engellemekti. Yapılanlar, ıslah değil, taş ocağı çalışması.”
Çanakkale Valisi İlhami Aktaş’a yanlış bilgi verildiğine de dikkat çeken Perinçek, “Üniversitede kaya düşmesi dahil heyelan dersi veren bir öğretim üyesi olarak şubat ayı başından bu yana olanları yakından izliyorum. Bilim insanı sorumluluğum doğrultusunda uyarılarımı yaptım ve bundan sonrada yapmaya devam edeceğim” dedi.
‘ARKEOLOJİK DEĞERLER YOK EDİLİYOR’
Söz konusu alanda bulunan arkeolojik buluntuların da zarar gördüğünü ifade eden Perinçek, Vali Aktaş’a şöyle seslendi: “Arkeolojik malzemeler ve üzerinde bulundukları tarla tümüyle yok edilmiş durumda. Assos antik limanı üzerinde yapılan bir kaya ıslahı uygulaması değil; acımasızca yapılan bir tahribat sergileniyor. Assos kentinin arkeolojik değerleri ve doğal güzelliği yok ediliyor. Lütfen bu yıkıma neden olanlara müdahale ediniz, hesap sorunuz.”
“Bu proje cennet ülkemizin değerlerini yok etme projesidir. Bu vatana saygısızlıktır. Bu bir katliamdır” diyen Prof. Dr. Perinçek, itirazlarını şöyle açıkladı: “Raporda yol yapılmayacak denmekte ama alanda 5-6 m genişlikte yol var. Raporda ağır iş makinaları kullanılmayacak denmekte, alanda 6 ağır iş makinası çalışıyor. Raporda yüksek vibrasyon oluşturulmayacak denmekte, alanda ağır iş makinalarının kırıcıları çalışıyor. Raporda şev-yamaç eğimi 35-45 derece olacak deniyor, alanda en az 65-70 derece şev-yamaç eğimi var. Raporun hiçbir yerinde alanda seki-düzlük oluşturulacağında bahsedilmiyor, alanda en az 40 m genişlikte sekiler oluşturulmuş.”
BİLİM İNSANLARINDAN BİLDİRİ
23 uzman ve bilim insanı tarafından "Assos için çağrı" başlıklı bir bildiri yayımlandı. Bildiri, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi`nde düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Bildiride şöyle denildi:
Süreç, başından beri şeffaf olmayan bir şekilde, bilimsel yöntemlere ve hukuka aykırı biçimde yönetilmektedir ve kamu adına yapılan açıklamalar oldukça yetersiz ve endişe vericidir. Assos’ta limanın gerisindeki yamacın iş makineleri ile hunharca oyularak yok edilmesi koruma ilkelerine tamamen aykırı bir uygulamadır. Bu tahribatı yapanlara en kısa zamanda ‘Dur’ demek, yurdunu, doğayı ve kültürel mirası seven herkes için önemli bir yurttaşlık, dünya ölçeğinde ise bir insanlık görevi ve sorumluluğudur.
Bu bağlamda, sürmekte olan doğa ve tarih katliamı derhal durdurulmalıdır. Yamacın doğal peyzajının, jeoloji mühendisliği, arkeoloji ve doğa koruma uzmanlarının gözetiminde yeniden oluşturulması için çalışılmalar başlatılmalıdır. Assos`ta ve tüm tescilli kültür ve doğa mirası alanlarında kamu yöneticilerinin de -bilerek ya da bilmeyerek- doğa ve kültür mirasımıza verebileceği zararları önlemek üzere, bilimsel, saydam ve ilgili tüm yetkinlik alanlarının katkısını sağlayacak, bağımsız, bilimsel, hukuksal süreçler geliştirilmelidir.