Aydınlık 2 yıl önce manşetten uyarmıştı! Abdulkadir Selvi'den
İmamoğlu benzetmesi

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi dün 'Skandalın merkezinde İmamoğlu var' başlıklı yazısında, Ekrem İmamoğlu’nu 'Zelenskiy'e benzetti.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Bazı farklılıklar olmakla birlikte Zelenski de Ukrayna’nın başına böyle getirilmişti. Bir palyaçodan kahraman çıkaran ABD daha sonra onun üzerinden Ukrayna’yı Rusya’ya karşı savaşa soktu. İngiliz Büyükelçinin balık ziyafetinde buluştuğu, Amerikan Büyükelçisi›nin Türkiye’ye ayak bastığı anda ilk ziyaret ettiği kişi olan Ekrem İmamoğlu üzerinden neyi planlıyorlar?”


Aydınlık 17 Aralık 2022’de “Türkiye’nin Zelenskiy’si” manşeti atmıştı. Haberimizde şöyle yazmıştık: “ABD Dışişleri ile AB'nin büyükelçileri, Batı'nın en azılı kalemleri, eski dünyanın bütün güçleri, FETÖ'cüler, PKK'lılar, liberaller ve foncular ortak bir amaç için bastırıyorlar: İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı yapmak! (…)Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği için ceza alan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in de desteği ile bir “mağduriyet” hikayesi yaratmaya çalışıyor. İmamoğlu'na gelen dış destek Altılı Masa'ya cumhurbaşkanı adayının nasıl dikte edildiğini açıkça gösteriyor. Belediye başkanlığı görevinde yoğun eleştirilerle karşılaşan İmamoğlu, Batı tarafından Ukrayna'nın başına paraşütle indirilen Volodimir Zelenski'yi hatırlatıyor.”
Tekrar hatırlatmak istiyoruz. Aydınlık erken uyarı sistemidir.

27 MART MEDYANIN HALLERİ

UKRAYNA’DAKİ O TOPLANTIDA NE OLDU

HANDE FIRAT - HÜRRİYET

Savaş bölgesi Kiev’deki Ulusal Güvenlik Danışmanları Toplantısı’na Türkiye adına her zaman olduğu gibi Akif Çağatay Kılıç katıldı. Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmelerin yanı sıra toplantıya ikili görüşmeler damgasını vurdu. Edindiğim bilgilere göre:
* Toplantı kapsamında çok sayıda ikili görüşme yapan Akif Çağatay Kılıç, ABD’li muhatabı Jack Sullivan ile dikkat çeken bir görüşme gerçekleştirdi.
* İki ülke ilişkileri, Rusya-Ukrayna, Gazze’deki son durum masadaydı.
* Son dönemde karşılıklı yapılan üst düzey ziyaretlerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden’in bir araya gelmesi için bir süredir iki ülke arasında bir çalışma yürütülüyordu.
* Kılıç-Sullivan görüşmesinde Erdoğan’ın Washington ziyareti için bir tarih üzerinde uzlaşıldı. Bir aksilik olmazsa, ABD’deki seçim sürecine ilişkin takvimde bir sıkışıklık yaşanmazsa Erdoğan’ın mayıs ayının ikinci haftasına Washington’a gitmesi üzerinde mutabakata varıldı. 9 Mayıs günü gözler Erdoğan-Biden zirvesine çevrilebilir.

EDİTÖRÜN NOTU: Hande Fırat’ın verdiği bilgiler, Türkiye’nin sözde “denge” politikasından vazgeçtiğini, AK Parti hükûmetinin dümeni Batı’ya kırdığının göstergesi için önemli. Bir yanda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moskova’daki terör saldırısı sonrası Rusya’ya “İşbirliğini güçlendirelim” mesajı veriyor, bir yandan da terör saldırısının arkasındakilerle işi pişiriyor. Bu tutum, Türkiye’yi adım adım felakete götürüyor.

TAM BİR OPERASYON OLARAK KARABÜK ÜNİVERSİTESİ YALANLARI

İSMAİL KILIÇARSLAN - YENİ ŞAFAK

Biliyoruz ki Türkiye bilhassa son 15 yılda Afrika’daki siyasi, ticari ve kamusal etkinliğini ışık hızıyla artırdı. Bu Afrika açılımının meyvelerini gördük, görüyoruz. Ülkemizde okuyan Afrikalı öğrenci sayısının artışı da bu açılım sayesinde gerçekleşti. Bu öğrenci artışının doğal sonucu olarak da bu öğrencilerin tamamına yakını “Türkiye dostu” hatta “Türkiye hayranı” olarak döndüler ülkelerine.
Bugün Afrika’da Türkiye mezunu bakanlar, yüksek bürokratlar, hekimler, işadamları var.
Bunun ne büyük bir “kamusal diplomasi başarısı” getireceğini bilmez olur mu bu operasyon çocukları? Afrikalı öğrencilerin ve İslâm dünyasından misafir akademisyenlerin görece yoğun olduğu Karabük Üniversitesi’ne tam da bu yüzden operasyon çekiyorlar.

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI ÇIKAR MI?

YUSUF DİNÇ - YENİ ŞAFAK

Bugün dünyada hala yağmalanacak potansiyeli olan iki önemli coğrafya varsa biri Rus, diğeri Amerikan coğrafyasıdır.
Dünyada yeni bir kıta bulunmayacaksa, uzayda sömürecek bir yer yoksa, halâ bakir olan bu coğrafyalar eninde sonunda yağmalanacaktır.
Ya da şöyle ifade edeyim; dünyada devletlerin bugünkü hedefleri kendi sahip oldukları varlıklarla karşılanamaz. (Hatta fezayla ilgili hayaller için dünyadan çok büyük miktarlarda materyalin uzaya taşınması gereklidir.) Başkalarının varlıklarına da ihtiyaçları vardır ve talep edenlerin çoğu barışçıl değildir.
Bu halde yağma kaçınılmazdır. Yağma demek de dünya savaşı demektir.
Bu tahlilim ışığında üçüncü bir dünya savaşı olacaksa Rusya’yı paylaşmak daha doğrusu yağmalamak üzerine olacaktır, diyebilirim. Bunu başarabilirse ABD ömrünü uzatır.
Ne kadar uzatırsa uzatsın sonunda dördüncü dünya savaşı da Amerika’yı paylaşmak üzere çıkacaktır.
Yani üçüncü dünya savaşı çıkar mı, sorusuna vereceğim cevap şudur; eğer Rusya’nın paylaşılabileceğini düşünüyorsanız çıkacaktır, yok, bunu mümkün görmüyorsanız çıkmayacaktır.

Sonraki Haber