Bobby Fischer ve Mihail Tal: Satranç arenasının dahi oyuncularının espri dolu dünyası

Bu haftaki köşe yazısı konuk yazarımız Mehmet Ali Bingöl'ün kaleminden. Oyunlarını büyük bir keyifle izlediğimiz ve aralarında geçen muziplikleri duydukça yüzümüzü güldüren iki büyük ustadan bahsetmek istiyorum.

SATRANÇ VE HAYAT

Biri IQ ve zeka düzeyi Einstein’dan bile daha yüksek kabul edilen, satranca sadece bir spor değil, kendini ifade edebilme yolu olarak bakan, sırlarla dolu yaşamı ile efsanevi Fischer.

Agresif, yaratıcı ve stratejist, açılışlarda ve oyun ortasında çeşitli yeniliklerle rakiplerine meydan okuyan Fischer.

Derin bir satranç anlayışına sahip, oyunlarında çoğu zaman karmaşık konumlar oluşturmayı başarıp, rakiplerini zor durumda bırakan Amerikalı oyuncu Robert James Fischer.

İkinci ustamız ise, en az Bobby Fischer kadar hayran olduğum; oyunlarını büyük bir keyifle izlediğim Rigalı efsanevi oyuncu Mihail Tal.

Tal, tahta üzerinde en az Fischer kadar yaratıcı ve agresif bir oyuncuydu.

Ancak bu yazıda iki ustanın oyunlarına değil, satrançla birlikte gelişen muzip arkadaşlıklarına değineceğiz.

Yıl 1959, Bled Adaylar Turnuvasındayız. Fischer henüz 16 yaşında. uzun boylu bir çocuk, Tal ise genç bir adam. Fischer ile turnuvadaki Sovyet ustalar arasında büyük yaş farkı var. Dolayısıyla Fischer ile o turnuvada en yakın temas kuran ve şakalaşan hep genç Mikhail Tal olmuştu.

Bir sohbet esnasında genç Bobby Fischer, Mikhail Tal'e "uzat elini de geleceğini okuyayım" der.

Tal elini uzatır ve Fischer büyük ciddiyetle avucuna bakarak konuşmaya başlar.

"Satrançta parlak bir geleceğin olacak, çok yükseleceksin Hem de çok, dünya Şampiyonluğu maçı bile yapacaksın."

Tal gülümser ve "çok güzel; kazanabilecek miyim peki?" der. Fischer, "Evet maçı da kazanıp Dünya Şampiyonu olacaksın."

Tal, "Haberler harika Bobby, çok teşekkür ederim."

Fischer, "Ama bir dakika!" Tal, "Ne oldu?"

Fischer Tal'in eline daha dikkatli bakar. "Bir şey daha görüyorum". Gülümseyerek "Dünya Şampiyonu oluyorsun ama sonra unvanını bir Amerikalıya kaybediyorsun".

Amerikalı diyerek Fischer'in kendisini kasdettiğini farkeden Tal anlamazlıktan gelerek, yanlarındaki Amerikalı Büyükusta William Lombardy'ye döner, "Tebrikler Bill, Dünya Şampiyonu olacakmışsın."

Bunun üzerine herkes kahkahayı patlatır tabi.

Bir başka hikaye de Tal’dan imza isteyen hayranıyla ilgili...

Tal, Fischer'i yendikten sonra masadan kalktığında bir hayranı gelir ve kendisinden imza ister. Tal, Fischer adıyla imza atar.

Sebebini soranlara da "Onu o kadar çok yendim ki artık onun adına imza atabilirim" der.

Mihail Tal gerçekten de dünya şampiyonu olur ancak bu unvanını bir yıl elinde tutabilecektir.

Fischer ise satrancın asi çocuğu olarak kendisine başka bir yol çizer. Tal'den 12 sene sonra dünya şampiyonu olur fakat bir sonraki maça çıkmayarak unvanı kaybeder. Bir süre ortalıkta görünmez, satranç arenasından çekilir. Amerikan aleyhtarı söylemleri nedeniyle vatandaşlıktan çıkarılır. İzlanda'ya yerleşir.

Satrancın bu asi çocuğunun hikayesi o yokken de tekrar tekrar yazılmaya devam ediyor.

Bu ikilinin başka hikayeleri var, ancak bize ayrılan yerin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bol bol şah ve mat diyeceğiniz günler diliyorum.

BULMACA KÖŞESİ

Soru 33:

Beyaz oynar kazanır

Beyaz taşlar:

Şh1, Vg2, Ae5, Kf1, Pa2, e7, h4.

Siyah Taşlar:

Şg8, Ve3, Ah3, Ke8, Pb5, c5, g7, h6.

GÜNÜN SÖZÜ

“Satrançta olduğu gibi, hayatta da insanın kendi piyonları kendi yolunu tıkar. İnsanın kazanmaya yardımcı olması gereken kendi serveti, rahatı, boş zamanı, çocukları, kitapları; çoğu zaman onu mat eder.”

Charles Buxton

MİNYATÜR KÖŞESİ

Bu haftaki oyunumuz köşe yazısında anılan turnuvadan.

Tal, M. – Fischer R J.

Bled 1959

1. d4 Af6 2. c4 g6 3. Ac3 Fg7 4. e4 d6 5. Fe2 0–0 6. Af3 e5 7. d5 Abd7 8. Fg5 h6 9. Fh4 a6 10. 0–0 Ve8 11. Ad2 Ah7 12. b4 Ff6 13. Fxf6 Ahxf6 14. Ab3 Ve7 15. Vd2 Şh7 16. Ve3 Ag8 17. c5 f5 18. exf5 gxf5 19. f4 exf4 20. Vxf4 dxc5 21. Fd3 cxb4 22. Kae1 Vf6 23. Ke6 Vxc3 24. Fxf5+ Kxf5 25. Vxf5+ Şh8 26. Kf3 Vb2 27. Ke8 Adf6 28. Vxf6+ Vxf6 29. Kxf6 Şg7 30. Kff8 Ae7 31. Aa5 h5 32. h4 Kb8 33. Ac4 b5 34. Ae5 1–0

BU HAFTAKİ SORUMUZUN ÇÖZÜMÜ

Çözüm 33:

Gulko - Grigorjan

Vilnius, 1971

Beyazın taşları taktik vuruşlar yönünden iyi konumlanmış. Ancak bir er eksik ve şahının önünde piyon savunması yok. Bu nedenle dinamik bir devam yoluyla kazanması lazım. Aksi halde sürekli şahlarla uğraşmak durumunda kalabilir.
1.Kf8+!
Beyaz piyon bırakıyor gibi görünüyor ama arkadan gelen güzel hamleler var. Siyah almaya mecbur.
1… Kxf8 2. Vd5+
Bu ara hamle siyah şahı f8 karesinin kontrolundan uzaklaştırıyor.
2… Şh7

Beyaz siyah kaleyi alarak piyonunu da terfi ettirecek, peki hangi taşa?
3. exf8A+!
Şah temposuyla devam etmek önemliydi. çünkü beyaz vezir saldırmak için savunmadan uzaklaştı. Eğer 3. exf8V Vg1+ mat. Yani ava giden avlanacaktı.
3… Şh8 4. Aeg6 mat, 1–0.
Nefis bir at çıkma ve atlarla mat teması! Maçlardan çok etüt ve problemlerde rastlanır. Satrancın estetik tarafı!

Bize ulaşmak için:

selimaltinok@gmail.com

kerimaltinok@gmail.com

Sonraki Haber