CFR’den ÇKP Genel Kurulu değerlendirmesi: ‘Çin artık kendine daha da güvenecek’
Gölge CIA olarak adlandırılan Amerikan Dış İlişkiler Konseyi (CFR), Çin Komünist Partisi’nin bu haftaki Genel Kurulunu ve ABD ile olan ilişkilerine olası etkilerini değerlendirdi. CFR uzmanına göre Xi önderliğinde ÇKP yeni bir çağ başlatıyor.
Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi’nin 6. Genel Kurul toplantısı 8-11 Kasım tarihleri arasında Beijing’de yapıldı. Toplantıdan çıkan kararlar dünya gündeminde. CFR’nin ‘Çin uzmanı’ Ian Johnson da toplantıyı ABD adına ilk değerlendirenlerden. CFR internet sitesi için Johnson tarafından kaleme alınan yazının başlığı “Xi Jinping’in Yükselen Statüsü, Çin Dış Politikasında Neyi İşaret Ediyor”. Yazının başlık altında ise şu vurgu var: “ÇKP’nin Genel Kurulundan çıkan sonuca göre Xi, iktidardaki gücünü pekiştiği için Çin artık daha da kendine güvenecek.”
Yazar, ÇKP Genel Kurullarının gelecek yıl ve dönem için plan yapılması açısından önemine dikkat çekerken, bu toplantının 2022’de ÇKP’nin 20. Genel Kurultay öncesinde yapıldığı için daha da kritik olduğunu vurguluyor ve şöyle devam ediyor:
“Genel Kurullar ÇKP tarafından düzenlenen büyük yıllık toplantılardır. Gündemi ve önümüzdeki yıl için politikalar belirlerler. Bu yıl özellikle önemlidir, çünkü 2022, yalnızca beş yılda bir gerçekleşen bir sonraki parti kurultayının yapılacağı zaman. Kurultayda yetkililerin, Başkan Xi Jinping’e daha önce emsali olmayan üçüncü dönem için görev vereceklerinden neredeyse eminler.
‘ÜÇÜNCÜ DÖNEMİN KURUCUSU’
“Bu yılki genel kurul, esasen Xi için üçüncü bir dönemi haklı çıkaran tarihsel bir kararı kabul etti. Devlete bağlı Xinhua haber ajansı tarafından yayınlanan bir bildiriye göre gerekçe, Çin’in ‘dünya çapında bir yüzyılda görülmeyen ölçekte değişikliklerle karşı karşıya’ olduğu ve bu nedenle güçlü bir lidere ihtiyaç duyduğudur. Bildiri ayrıca Xi’nin artık resmen Komünist Çin tarihinin üçüncü döneminin kurucusu olduğunu söylüyor.
“Birincisi, ülkenin 1949’da kurulmasından 1976’da Mao’nun ölümüne kadar süren Mao Zedong dönemiydi. İkincisi, Deng Xiaoping ve onun seçilmiş haleflerinin kabaca 1978’den 2012’ye uzanan reform dönemiydi. Şimdi vurgulanan ise daha güçlü bir Çin’in yeni çağında olunan yeni dönem. Bir devlet medyası genel kurul öncesinde “Marksizm, her toplumsal çağın kendi büyük adamlarına ihtiyacı vardır ve eğer böyle bir adam yoksa, onları yaratır, diye buyurur.” vurgusu yapıldı. Xi işte o adamdır.
‘ABD-ÇİN İLİŞKİLERİNE ETKİSİ’
Yazar, bu genel kurul kararlarının ve Xi’nin önderliğinin pekiştirilmesinin ABD ile olan ilişkilere nasıl yansıyacağı ile ilgili şunları yazıyor:
“Bu, Xi Jinping’in gelecekte daha da özgüvenli olacağı anlamına geliyor. Asıl soru, Xi’nin bu döneme damgasını vurmak için neyi başarmak istediğidir. Xi, daha sağlam bir Çin dış politikasını çoktan başlattı. Onun gözetiminde Çin, yurtdışındaki ekonomik etkisini genişletmek için devasa Kuşak ve Yol Girişimini başlattı. Ayrıca, kendi toprakları olduğunu iddia ederek ve adalar inşa ederek Güney Çin Denizi’nde daha da ileri gitti.
“Ancak, her ikisi de ABD de dâhil olmak üzere yabancı ülkeleri etkileyecek iki hedef daha görünüyor. Bunlardan biri, partinin 2035 yılına kadar Çin’i müreffeh bir toplum haline getirme hedefi. Bu, dünyanın en büyük ekonomisine ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hâsılanın (GSYİH) yaklaşık 25 bin dolar olması anlamına geliyor. Bunun ABD için etkileri olacaktır: Çin, daha büyük iş fırsatlarına ve ekonomik eşitliğe sahip bir ülke olacaktır.
“İkinci icra, Çin ve Tayvan’ı yeniden birleştirmek olabilir. Çin uzun zamandır Tayvan’ı topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak iddia etti. Beijing’in ekonomik gücü büyüdükçe, Taipei’yi tam ölçekli bir istila başlatacak araçlara sahip olmasa bile inandırıcı bir şekilde tehdit etme kabiliyetini de elde etti. Çin ve Tayvan’ı birleştirmede başarısız olsa bile Xi, ilerleme göstermek ya da en azından bunun gerçekleşmesi için yeterince güçlü bir ordu geliştirmek isteyecektir.
‘PARTİ KURULTAYINDAN ÖNCE NE OLABİLİR?’
CFR uzmanı Johnson, yazısının son bölümünü ise önümüzdeki dönemle ilgili şu yorumlarına ayırıyor:
“Tıpkı ABD’nin gelecek yılki ara seçimlere odaklanacağı gibi, Çin’in siyasi takvimi de parti kongresine bakıyor olacak. Beijing, vatandaşların Xi’nin önemini ve Çin tarihinin bu yeni çağını anlamalarını garanti altına almak için büyük bir propaganda hamlesi yapacaktır. Şubat ayında Beijing’deki Kış Olimpiyat Oyunları ile birleştiğinde, yaklaşan kongre, ülkeye giriş ve çıkışta pandemi ile ilgili kısıtlamaların gevşetilmesi gibi herhangi bir büyük değişikliğin, en azından Xi’nin tekrardan devlet başkanlığına atanmasına kadar askıya alınacağı anlamına geliyor.”