CKD’den 100. yıla armağan kitap: Bir Asırlık Destan Kuvayı Milliye

Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin Türkiye sathına yayılı şubelerinin çabalarıyla toplanan dergi, makale, kitap, anı, resim ve belgeler belirli bir tarih örgüsüyle derlendi.

Hacer Öztürk (solda) ve muhabirimiz Selenga Artar Yağcı

Tarih öğretmeni ve yazar, Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Yönetim Kurulu üyesi Hacer Öztürk, Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak yazdığı yeni kitabında ‘Bir Asırlık Destan, Kuvayı Milliye’yi anlatıyor. CKD yayını olan ve gene CKD’nin Türkiye sathına yayılı şubelerinin çabalarıyla yerelde toplanmış dergi, makale, kitap, anı, resim ve belgelerin belirli bir tarih örgüsüyle derlenmesinden oluşan 738 sayfalık kitapta; Urfa Antep Kilis’ten, Maraş Adana Mersin’e, Tire Nazilli Antalya’dan, Burhaniye Balıkesir Eskişehir’e, Havza Amasya Ankara’dan, İnebolu Zonguldak Trakya’ya, din adamları ve müftülerden kadın hatta çocuk kahramanlara, kırsaldaki kağnı kollarından kentlerdeki kadın cemiyetlerine, yerel toplantı ve mitinglerden ulusal kongrelere ve uluslararası konferanslara, cephe gerisi faaliyetlerden komutan toplantılarına, iç isyanlardan meydan savaşlarına kadar Kuvayı Milliye’yi oluşturan unsurlar ele alınıyor. Öztürk ile kitabı hakkında mini söyleşi yaptık:

  • Bir araştırmacı olarak bırakınız genel tarihi, milli demokratik devrim tarihimizde bile sayısız konu arasından Kuvayı Milliye’yi neden seçtiniz? Kuvayı Milliye nedir?

-Tek kelimeyle söyleyeyim; fedakârlıktır Kuvayı Milliye… Konu vatan olunca her şeyin bir kenara bırakılıp kuvvetlerin, milli olan her şeyin her türlü fedakârlık göze alınarak toparlanması ve yığılmasıdır; kadın erkek, genç yaşlı, çoluk çocuk, varsıl yoksul, mal can, emek akıl, araç gereç, taş toprak, para pul, kurşun silah, ne varsa ve ne gerekiyorsa…

ÇÖZÜM ÇANAKKALE’DE GELDİ

  • Kuvayı Milliye ruhu nasıl oluştu?

-19. yüzyılda Avrupa devletleri, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki farklı etnik ve dini grupları, İmparatorluğu parçalamak için kullandılar. Osmanlı ülkesi 1911-12 Trablusgarp, 1912-13 Balkan, 1914-18 Dünya Savaşı’nda erkek nüfusunun çoğunu yitirmiş, zayıf düşmüştü. Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli nedeni Osmanlı Devleti’nin paylaşılması projesiydi. Dünya Savaşı’nda Çanakkale ve Kut’ül Amare gibi iki önemli zafer kazanmamıza rağmen müttefikimiz Almanya yenildiği için biz de yenik sayıldık. Çok ağır koşullarla Mondros Ateşkes Anlaşmasını bize imzalattılar. Silahlarımıza el koydular, ordularımızı dağıttılar, yurdumuzu işgale başladılar… Artık savaş vatan savunmasına dönmüştü, yani topyekûn savaşılacaktı. Hep birlikte mücadele edilerek kazanılabilirdi, öyle de oldu.

Balkan ulusları örneğin, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı Batı’dan aldıkları destekle ayaklanırken, vatanseverlerimiz karşı çözüm arayışlarına girdiler. Batıcılık, Turan Birliği, İslam Birliği, Hilafet, ümmetçilik gibi askeri ve siyasi düşünce akımlarının hiçbirinde çözüm yoktu. Çözüm Çanakkale’de geldi. Kuvayı Milliye ruhu orada oluştu. Mustafa Kemal Paşa da yenilmezliğini ve liderliğini orada kanıtladı. Kuvayı Milliye ruhu ve Kurtuluş Savaşı Çanakkale’de alevlendi.

ÖRGÜTLÜ MÜCADELENİN ÖNEMİ

  • Kuvayı Milliye’nin önemi neydi, hangi somut işlere yaradı?

-Mustafa Kemal Paşa 28 Mayıs 1919 Havza Genelgesinde mücadelenin örgütlü olacağını belirtiyor. Haziran 1919, Amasya Komutanlar Toplantısında da örgütlü mücadeleyi vurguluyor. Ordu kuralım dendiğinde, “Önce örgütleneceğiz, mitinglerle, derneklerle, kongrelerle önce halka milli mücadele kavramını benimseteceğiz. Daha sonra ordu kuracağız,” diyor. Kongreler, müdafaa-i vatan dernekleri, Sivas Kongresi’nde birleştiriliyor. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Derneği çatısı altında toplanılıyor. Başkanlığına Mustafa Kemal Paşa’nın seçildiği Temsil Heyeti milli mücadeleyi yönetiyor. İstanbul Hükümeti tanınmıyor. Ankara’da TBMM açılıyor. TBMM açıldıktan sonra düzenli ordu kurma aşamasına geçilebiliyor. O zamana kadar Kuvayı Milliye örgütleri direnişleri örgütlüyor, düşmanın daha fazla ilerlemesini önlüyor, bulundukları yerlerde halkın, özellikle kadın ve çocukların zarar görmelerini önlemeye çalışıyor. Birinci ve İkinci İnönü zaferleri, ayaklanmaların bastırılması, Kuvayı Milliye dönemi örgütlenmeleriyle başarılıyor. Ordumuz ancak Sakarya Savaşı’nda düzenli ordu haline gelebiliyor.

KATKIDA BULUNANLARA TEŞEKKÜR

‘Bir Asırlık Destan, Kuvayı Milliye” kitabının önsözü CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür tarafından kaleme alındı. Kitabın baskısı Ankara, Keçiören Belediyesi’nde, Belediye Başkanı Turgut Altınok’un katkılarıyla gerçekleşti. Cumhuriyetimizin 100. yılına yaraşır bir konuda, anıt niteliğinde bir eser ortaya çıktı. Hacer Öztürk, “Katkı veren herkese şükranlarımızı sunarız” dedi. Kitap, CKD Genel Merkezi ve Şubelerinden temin edilebilir.

Sonraki Haber