Amirallere suikast kumpasında adı sebepsiz geçiyordu: Yargıtay Perinçek’i haklı buldu

FETÖ’nün amirallere suikast kumpasında adı niteleme yapılmadan iddianameye eklenen Doğu Perinçek, açtığı davada haklı bulundu. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, FETÖ’cü savcı Süleyman Pehlivan’ın keyfi davrandığına belirtti.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, FETÖ’nün amirallere suikast kumpasına yönelik açtığı davada haklı bulundu. Adı Amirallere Suikast davası iddianamesinde herhangi bir nitelemede bulunmaksızın yer aldığı gerekçesiyle dava açan Perinçek, manevi tazminat almaya hak kazandı.

2009’da başlayan Amirallere Suikast kumpasının soruşturma aşamasında Perinçek’in kitapları, yazıları ve özgeçmişine ilişkin bilgiler ele geçirilerek iddianameye eklendi. Perinçek, kişisel bilgilerinin Ceza Muhakemesi Kanununca (CMK) aykırı delil niteliğinde olduğunu belirterek kişilik değerlerine saldırı olduğunu ifade etti.

Perinçek’in 2011’de açtığı davada 2014’te ret kararı verilmiş, ardından karar 2017’de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından onanmıştı. Perinçek’in karar düzeltme istemiyle temyize götürmesinin ardından Genel Kurul, 2019’da kararı bozdu. Yeniden görülen davada Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Perinçek’i haklı bularak tazminat ödenmesine karar verdi.

‘İDDİANAMEDE KEYFİLİK’

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararda, “İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır; yüklenen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmez.” ifadeleri yer aldı.

Öte yandan FETÖ’cü savcının iddianamedeki ifadeleri “keyfi” olarak düzenlediğinin belirtildiği kararda “İddianame ve eklerinde, haklarında suç isnadı bulunmayan ve soruşturmayla veya soruşturmaya konu olay ve olgularla hiçbir ilgisi bulunmayan üçüncü kişilerin verilerinin yer alması kişilik haklarına saldırı oluşturur.” denildi.

“Davacının isminin geçtiği yazılı, basılı veya dijital belgelerin davada yargılanan sanıklarla veya suçla CMK’nın 170. Maddesinin (4) numaralı fıkrasında belirtildiği üzere hiçbir ilişki ve bağlantı kurulamadığı da açıktır.” ifadelerine yer verilen Yargıtay kararında şunları belirtildi:

“Davacının isminin iddianame eklerinde yer almasını hukuka uygun görebilecek veya delilleri takdir yetkisi kapsamında değerlendirilebilecek bir husus da bulunmamaktadır. “Somut olaya bakıldığında; kişisel verilerine ceza soruşturmasında yer verilen davacı hakkında ihbar olunan tarafından yürütülen bir ceza soruşturması bulunmamaktadır.”

KARŞI OY

Oy çokluğuyla kabul edilen Yargıtay Genel Kurulu kararında yalnızca bir üye karşı oy kullandı. Üyenin karşı oy gerekçesinde, savcının yargı mercii olmadığı, yargılamanın farklı kanun maddesiyle yapılması gerektiğini belirtti.

‘FETÖ MAĞDURİYETLERİNİ GİDERMEDE KARARLILIK’

Davanın avukatlarından İbrahim Erdoğan, konuya ilişkin olarak şu açıklamayı yaptı: “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu dava konusu olayda Süleyman Pehlivan'ın savcılık görevinde bulunmasına karşın hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak açıklıkta düzenlenmiş emredici yasa hükümlerini özellikle hakkında ceza soruşturması bulunmayan müvekkil Genel Başkan Dr. Doğu Perinçek bakımından dikkate almamasını ağır kusur kabul etmiştir. Yüksek Kurul kararında; iddianame ve eklerinde hakkında bırakın suç isnadını, soruşturma konusu olay ve olgularla ne tanık ne de şüpheli sıfatıyla hiçbir ilgisi bulunmayan müvekkilimizin isim ve kişisel verilerinin yer almasının kişilik haklarına açık bir saldırı olarak kabul edilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulunarak müvekkil lehine manevi tazminata hükmetmiştir. Bu karar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu şahsında Türk yargısının FETÖ'nün geçmişte yarattığı mağduriyetleri giderme noktasındaki kararlılığının devam ettiğini ortaya koymaktadır.”

KUMPASIN SAVCISI FETÖ HÜKÜMLÜSÜ

Kamuoyunda amirallere suikast davası olarak bilinen kumpasta iddianameyi hazırlayan savcı Süleyman Pehlivan, Şubat 2019’da FETÖ üyeliğinden 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

2011’de Yargıtay üyeliğine getirilen Pehlivan, FETÖ’nün Balyoz tertibinin de savcıları arasında yer alıyordu. Öte yandan Pehlivan, 2009 yılında amirallere suikast kumpasının soruşturma aşaması sırasında Yarbay Ali Tatar hakkında iki kez yakalama kararı çıkardı. İlk tutukluğunda 9 gün hapiste kalan Tatar, ikinci yakalama kararının ardından cezaevine girmeden intihar etmişti.

Pehlivan, FETÖ tertipleri döneminde Balyoz ve Amirallere Suikast davasında hedef gösterilen subayların, sözde Ergenekon Terör Örgütünün askeri kanadını oluşturduğu iddia ederek davaları birleştirmeye çalışmıştı.

'28 ŞUBAT İTTİFAKI' DEDİ PERİNÇEK'İ HEDEF ALDI

AYDINLIK / ANKARA

Altılı Masa ortaklarından Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi hedef aldı.

Babacan, AK Partili seçmene seslendiğini belirttiği konuşmasında, “AK Partili kardeşlerim; 28 Şubatçıların zihniyetine, diline bürünen ittifaka geçit vermeyin.” ifadesini kullandı. Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na oy çağrısı yapan Babacan şöyle konuştu:

“Erdoğan, 28 Şubat ittifakının Cumhurbaşkanıdır. Erdoğan’a oy verirseniz her türlü yanlışı, hukuksuzluğu, yokluğu, yoksulluğu onaylamış olacaksınız. Bunun sorumluluğunu hep taşıyacaksınız. 28 Şubatçıların zihniyetine, diline bürünen bu ittifaka geçit vermeyin. Kılıçdaroğlu’na oy verirseniz; yarın içinize sinmeyenleri eleştirebileceksiniz. Sizin yönetimde söz sahibi olacağınız bir ülke inşa edeceğiz. Bugün, size meydanlarda montaj videolar gösteren bir Erdoğan var. Etrafında da 90’ların karanlık figürleri var. Devlet Bahçeli orada, Doğu Perinçek orada. Erdoğan’ın şu anda başında olduğu ittifak, aslında bir 28 Şubat ittifakıdır. Erdoğan, 28 Şubat ittifakının Cumhurbaşkanıdır.”

Sonraki Haber