Ebeler angarya değil işini yapmak istiyor

Melike Sigeze, Sakarya Üniversitesi Ebelik Bölümünden, 40 doğum yaptırmış deneyimli bir ebe olarak mezun olmuş. Ancak bir Aile Sağlığı Merkezinde laboratuvardan pansumana, evrak doldurmaktan aşı retçilerinin peşinden koşmaya kadar her işi yapıyor

Birlik ve Dayanışma Sendikası Marmara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ebe Melike Sigeze, Kadıköy’de bir Aile Sağlığı Merkezinde çalışıyor. 21-28 Nisan Ebeler Haftası nedeniyle bir açıklama yaptı ve çalıştığı yerde ebelik yapamadığından, sek-reter gibi çalışmak zorunda kaldığından yakındı. Bir yandan ‘normal doğum’ çağrılarının yapıldığı bir dönemde sendika yöneticisi bir ebenin bu yakınması dikkat çekiciydi.

Melike Sigeze, Sakarya Üniversitesi Ebelik Bölümünden, 40 doğum yaptırmış deneyimli bir ebe olarak mezun olmuş. 18 yıllık ebe ama bir Aile Sağlığı Merkezinde laboratuvardan pansumana, evrak doldurmaktan aşı retçilerinin peşinden koşmaya kadar her işi yapıyor. Kamuoyuna yaptığı açıklamada da kutsal mesleğinin, adı yerine ‘sağlık elemanı’ olarak adlandırılmalarını eleştiriyor.

AŞI RETÇİLİĞİNİN SORUMLUSU EBELER Mİ?

- Aile hekimliklerinde ebelik yapamıyoruz diyorsunuz. Bir gün boyunca ne işler yapıyorsunuz?

Bakanlığımız, Yeni Yönetmelikle Aile Sağlığı Merkezlerine inanılmaz ölçüde işler yükledi. Günlük yüze yakın sayılarda laboratuvar hizmetimiz var. Laboratuvar, kan alma, enjeksiyon, pansuman… Bunların yanı sıra aşı ret formları doldurmak ve aile buraya gelip o ıslak imzayı atmadıysa aileyi bulup imza attırmak zorundayız. Evlerine gitmemizi istiyorlar. Evlerine gidiyoruz, evde bulamıyoruz. Bize bununla ilgili bir güvenlik desteği de verilmiyor.

Aile aşı yaptırmadığı zaman, gebe gebeliğini bildirmediği zaman ebenin, hemşirenin maaşı kesiliyor. Oysa aşı konusu da gebelik takibi de önemli işler. Benim maaşımdan kesmekle bu sorunlar çözülmez.

VATANDAŞ KAÇARCASINA ÇIKIYOR

- Açıklamanızda hastaların aile hekimliklerinde durmak istemediklerini, kaçarcasına çıktığını söylemişsiniz.

Aile Hekimliklerinde fiziki şartlar sağlığa kesinlikle uygun değil. Benim çalıştığım ortam rutubetli, havalandırması yok. Böyle bir yerde ben zaten zor çalışıyorken bir anneye, bebeğe hizmet verebilmem, eğitim verebilmem ne kadar sağlıklı olabilir? Aşı odamızda pencere dahi yok. Aileler bir an önce aşısını yaptırıp gitmek istiyorlar. Kimse bebeğini böyle bir ortamda 5 dakika fazla tutmak istemiyor. Zaten tutmak istese bile buna ayrılmış uygun bir mekân, oda yok.

Aile planlaması da koruyucu sağlık hizmetlerinden biridir. Eğitim veriyoruz ama hap gibi, kondom gibi malzemelere ulaşamayan aileler var, onlara bu malzemeleri ücretsiz olarak sunamıyoruz. 15 yıl önce çok rahat karşılıyorduk.

SORUNSUZ GEBELİKLERDE EBELER DOĞUM YAPTIRABİLİR

- Ebelik, normal doğum tartışmalarının merkezinde. Deneyimle mezun olmuşsunuz ama ebelik yapamamışsınız.

Hastanede de çalışsanız ebelik mesleğine saygı duyulmadığı için ebeler tam olarak mesleğini hiçbir yerde yapamıyorlar. Öncelikle bakanlığımızın ebelere saygı duyması gerekiyor ki toplum da ebelerimize güvensin.

Gebeler, genelde kadın doğum doktorlarına gitmek istiyor. Aileleri ikna etmeye dönük bir çalışma, bir eğitim yok. Avrupa'da bunun çok güzel örnekleri var. Ebeler oralarda gerçekten mesleğini icra ediyorlar. Doğuma hazırlığı ebeler yapıyorlar hatta sorunsuz gebeliklerde, ebeler doğum yaptırıyor.

Aile hekimliğinde doğuma hazırlık, aile planlaması, doğumdan sonra anne bebek sağlığı konularına önem verilmesi gerekiyor. “Her şey performans, ne kadar hasta o kadar maaş”, bu mantıkla sağlıkta ileriye gidemeyiz.

Ben mezun olduğumda 40 doğum yaptırmış olarak mezun oldum. Gayet sağlıklı doğumlar yaptırdım. Böyle bir yeteneğim, becerim, bilgim varken kullanamıyorum, değerlendiremiyorum. Bu kadar kıymetli, kutsal bir meslek maalesef bu ülkede köreliyor.

GEBE TAKİBİ BİRİNCİ BASAMAKTA YAPILMALI

- Bazı hekimler ebelerin tecrübesiz olduğundan yakınıyorlar. Siz tecrübeyle mezun olmuşsunuz, neden bir hastaneyi değil de aile sağlığı merkezini tercih ettiniz?

Nerede açık varsa oraya atama yapıyor Bakanlık. Tercihi biz yaptık ama hastanede açık olmadığı zaman mecburen aile sağlığı merkezlerini seçersiniz. Hastanelerdeki ebelerin de iş yükü çok fazla, nöbet var ve çok düşük ücretler. Bu nedenle aile hekimliğini tercih edenler de oluyor.

Aile hekimliklerinde de ebeye mutlaka ihtiyaç var. Birinci basamakta ebenin hazırladığı bir gebe, ikinci basamakta doğumunu yapacak. Aslında bunların hepsi birbirine bağlı çalışmalılar. Maalesef tam bir koordinasyon kurulamıyor... Birinci basamakta gebeyi çok güzel hazırlayıp ikinci basamakta sağlıklı bir normal doğuma yönlendirmemiz gerekiyor. Ama bunun için buradaki şartlar maalesef yetersiz.

Birinci basamak her şeyin temeli aslında. Yani tüm sağlığın temeli buradan başlıyor. Gebenin, gebe kalmadan önceki eğitimiyle başlanmalı birinci basamakta.

AŞI TAKİBİNE GELİYORLAR

- Peki gebeler takip için başvuruyor mu size?

Çoğunlukla gebelikten sonra, bebeklerin aşı takibi için bizi tercih ediyorlar. Gebelerimiz genelde hastaneleri, kadın doğumcuları tercih ediyor takip için. Sağlık Bakanlığı, kamu spotları gibi yöntemlerle halkı bilinçlendirmeye çalışmalı.

‘ALTI AY ANNE SÜTÜ’ EBELERDE GEÇERSİZ!

- Ebe ve hemşirelerin doğum yaptığında izinlerini tam olarak kullanamadığını da belirtmişsiniz açıklamanızda.

Yasalarla düzenlenmiş olan doğum izni hakkı, aile hekimliği sisteminde tam olarak kullandırılmıyor. Süt izni hakkı çok kısıtlı. Annelere ‘Altı ay sadece anne sütü’ diye eğitim veriyoruz. Bununla ilgili Sağlık Bakanlığının boy boy afişleri var. Fakat bir ebe, gebe kaldığı zaman bebeği üç aylıkken çalışmaya mahkûm bırakılıyor. Ücretsiz izinle uzatabilirsiniz ama bu hayat şartlarında ücretsiz izin almak da mümkün değil.

- Çok teşekkür ederiz.

Sonraki Haber