Elektrikli otomobiller ve filo sektöründe daha fazla pay almak için yeni yatırımlar yapan Hyundai Avrupa’da Taht Peşinde!

Hyundai’nin Avrupa operasyonlarının başına geçen Xavier Martinet, markanın elektrikli dönüşümünü hızlandırmak, filo satışlarını artırmak ve üretimi bölgeselleştirmek için kapsamlı bir yol haritası açıkladı. Martine Hyunda'nin Avrupa'da ilk 5 marka arasında yer almasını sağlamayı hedefliyor.

Hyundai Avrupa CEO’su Xavier Martinet, markanın küçük segmentlerdeki yeni elektrikli modeli Inster için Avrupa’ya ek üretim talep ettiklerini açıkladı.

Hyundai’nin yeni Avrupa CEO’su Xavier Martinet, markanın kıtadaki hedeflerini büyütmeye hazırlanıyor. Avrupa pazarında 2025’in ilk çeyreğinde dokuzuncu sırada yer alan Güney Koreli üretici, önümüzdeki beş ila on yıl içinde bazı büyük rakiplerini, aralarında Martinet’in eski görev yaptığı Dacia gibi markaları da geçmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda özellikle filo pazarındaki konumun güçlendirilmesi kritik bir adım olarak görülüyor.

RENAULT'DAN HYUNDAI EELEKTRİKLİ STRATEJİNİN YENİ MİMARİSİ

Martinet, Renault bünyesindeki Dacia’nın pazarlama direktörlüğünden Hyundai’ye geçerek 1 Ocak 2025 itibarıyla yeni görevine başladı. Automotive News Europe’a verdiği röportajda, Avrupa'da en çok satan markalardan biri olma hedefi için özellikle elektrikli araç stratejisine dikkat çekti. Hyundai’nin Avrupa’daki satışlarının yüzde 16 ila 17’sini batarya elektrikli araçların (BEV) oluşturduğunu belirten Martinet, bu oranın pazar ortalamasıyla paralel olduğunu söyledi.

CO2 HEDEFLERİ YAKLAŞIYOR BELİRSİZLİKLER DEVAM EDİYOR

Avrupa Birliği’nin CO₂ düzenlemeleri kapsamında önümüzdeki üç yıl içinde BEV satış oranının yüzde 20-25 aralığında olması gerektiğini vurgulayan Martinet, Komisyon’un sağladığı esneklikten memnun olduklarını ancak bu durumun yönetim stratejilerini değiştirmeyeceğini belirtti. 2030 yılında yürürlüğe girmesi planlanan yeni hedeflerin ise belirsizliğini koruduğunu, bu nedenle üretim planlaması açısından kritik bir döneme girildiğini ifade etti.

PHEV GERİ PLANA ÇEKİLİYOR HEDEF BEV ve TAM HİBRİD

Plug-in hibrit modellerin (PHEV) kısa vadede emisyon hedeflerine ulaşma konusunda katkı sağladığını belirten Martinet, bu araçların homologasyon süreçlerinde yıl sonunda yaşanacak değişiklikler nedeniyle gelecek yıllarda daha az cazip hale gelebileceğini söyledi. Bu geçiş döneminde BEV ve tam hibrit (full hybrid) sistemlere odaklanmak kaçınılmaz hale geliyor.

PAZAR PAYI ARTIŞI İÇİN YENİ YOL HARİTASI

Martinet, Hyundai’nin Avrupa pazarındaki orta vadeli büyüme hedeflerine dair kesin rakam vermese de, mevcut yüzde 3,9’luk pazar payının üstüne çıkabilecek potansiyelin olduğunu dile getirdi. Hyundai Motor Grubu’nun dünya çapında Hyundai, Kia ve Genesis markalarıyla birlikte yılda 7 milyonu aşkın araç sattığını ve kârlılıkta da ilk üçte yer aldığını belirten Martinet, Avrupa'da ise büyüme için daha fazla yol olduğunu söyledi.

FİLO SATIŞLARINDA YENİ HEDEFLER

Hyundai’nin Avrupa’daki kardeş markası Kia’nın ilk çeyrek sonunda yüzde 4,2 pazar payına ulaştığına dikkat çeken Martinet, bu başarıda filo satışlarının etkili olduğunu belirtti. Hyundai'nin filo segmentinde henüz yeterince güçlü olmadığını ifade eden CEO, bu alanın geliştirilmesinin önümüzdeki birkaç yılın önemli hedeflerinden biri olduğunu vurguladı.

ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERDE MENZİL STRATEJİSİ ŞEKİLLENİYOR

Elektrikli otomobil portföyüne dair planlara değinen Martinet, genişletilmiş menzilli elektrikli otoobillerin Avrupa’da da değerlendirildiğini, ancak bu teknolojinin maliyeti nedeniyle daha çok büyük araçlar için uygun olduğunu, dolayısıyla öncelikle ABD pazarında test edileceğini belirtti. Avrupa için böyle bir adımın “yarın” değil “yarından sonra” mümkün olabileceğini söyledi.

YENİ HİBRİD SEÇENEKLER ve 2027 VİZYONU

Mevcut hafif hibrit motorlara ek olarak Hyundai i20 ve Hyundai i30 modellerine tam hibrit versiyonların eklenmesinin değerlendirme aşamasında olduğunu söyleyen Martinet, 2027 yılına kadar tüm Hyundai modellerinin ya tamamen elektrikli ya da tam hibrit güç ünitesine sahip olacağını öngördüklerini aktardı. Bu dönüşümün yalnızca güç aktarımıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda ağırlığın azaltılması, aerodinamiğin iyileştirilmesi ve teknik güncellemelerin de devreye girmesi gerektiğini belirtti.

AVRUPA ÜRETİMİ GENİŞLİYOR MU?

Hyundai’nin Avrupa’daki uzun vadeli planlarının yalnızca ürün stratejisiyle sınırlı olmadığını belirten Martinet, Avrupa’da üretim yapılan Çekya ve Türkiye fabrikalarının toplam yıllık kapasitesinin sırasıyla 330 bin ve 245 bin adet olduğunu, ancak Inster modelinin beklenenin üzerinde talep görmesiyle Avrupa’daki üretimin de gündeme gelebileceğini söyledi. Martinet, “Altı ay önce sormayacağımız soruları bugün sorabiliyor hale geldik” diyerek bu modelin potansiyeline işaret etti. Hyundai Inster’ın neden Ioniq ailesine dahil edilmediği sorusuna ise Martinet, bu kararın göreve başlamasından önce alındığını, Ioniq isminin yalnızca e-GMP platformunu ve 800 volt mimarisini kullanan modellere verildiğini söyledi.

İKİNCİ EL ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERDE DÜŞÜŞ RİSKİ

Elektrikli araçların ikinci el değerlerinde yaşanan düşüşe de değinen Martinet, pazar dinamiklerinin ülkelere göre farklılık gösterdiğini, özellikle geçiş sürecini henüz tamamlamamış ülkelerde bu konuda belirsizliklerin sürdüğünü belirtti. Elektrikli araçlar doğal talebin üzerinde satılmaya çalışıldığında, ikinci el değerlerinin zarar gördüğünü ifade eden Martinet, bu noktada yerel hükümetlerin daha fazla teşvikle doğal talebi artırması gerektiğini savundu.

BAYİLİK MODELİ ve ELEKTRİKLİ DÖNEMDE KARLILIK DENGESİ

Elektrikli araçların kiralama süresi sonunda ikinci el sorumluluğunun çoğunlukla bayi ve marka arasında paylaşıldığını belirten Martinet, bayilerin baskı altında kalmaması için bu işbirliğinin önemine dikkat çekti. Hyundai’nin geleneksel bayi modelini sürdürdüğünü, acente modelinin kriz döneminde mantıklı göründüğünü ancak normale dönüldüğünde zayıf yönlerinin ortaya çıktığını söyledi.

Servis gelirlerinin elektrikli araçlarda daha düşük olduğunu kabul eden Martinet, buna rağmen BEV kullanıcılarının yetkili servislere olan bağlılığının daha yüksek olduğunu ve bu sayede yaşam döngüsü boyunca genel olarak kârlılığın dengelenebildiğini ifade etti. Bu alanda sadakati artırmak için dijital hizmetler ve yeni servis paketleri geliştirildiğini de sözlerine ekledi.

BEV KULLANICISI YENİ NESİL MÜŞTERİ PROFİLİ Mİ?

Son olarak, içten yanmalı motorlu araç kullanıcılarının markaya daha sadık olduğunu, BEV kullanıcılarının ise teknoloji odaklı ve daha bilinçli kararlar verdiğini belirten Martinet, Hyundai gibi Avrupa’da henüz tam yerleşmemiş ama ileri teknoloji sunan markalar için bu durumun yeni müşteri kazanımı açısından bir fırsat sunduğunu vurguladı.

Sonraki Haber