Friedrich Merz ikinci turda ancak seçilebildi

Almanya Başbakanının belirlemesi için dün toplanan parlamentoda yapılan ilk tur oylamasında, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partileri ve koalisyon ortağı Alman Sosyal Demokrat Parti’nin adayı Friedrich Merz yeterli oyu alamayarak seçilemedi. Ardından yapılan ikinci tur oylamasında 325 oy alarak ancak seçilebildi

MERZ KOOALİSYON ORTAKLARINI İKNA EDEMEMİŞ

Merz'in gizli oylamada 630 oydan 316'sını alması gerekiyordu. Sadece 310 oy alabildi ve koalisyonunun sahip olduğu 328 sandalyenin çok altında kaldı. Bild gazetesi hemen tepki göstererek onu sınava giren bir öğrenciye benzetti. Yeni Federal Meclis'te muhafazakârlar ve sosyal demokratların toplam 328 oyu bulunuyor. Ancak Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Merz’in, pazartesi günü sosyal demokratlarla oluşturdukları hükümet koalisyonu anlaşmasını imzalayan iki kampı ikna edemediği görülüyor. İki tur arasında yapılan görüşmeler sonucu sorun çözülmüş görünüyor.

MİLLİYETÇİ PARTİDEN ERKEN SEÇİM ÇAĞIRISI

Almanya'nın Milliyetçi Almanya için Alternatif (AfD) partisi salı günü, muhafazakâr Friedrich Merz 'in milletvekilleri tarafından yapılan ilk tur oylamada Federal Meclis Şansölyesi seçilememesinin ardından yeni parlamento seçimleri çağrısında bulundu.

AfD eş lideri Alice Weidel yaptığı açıklamada “Hükümetin sorumluluğunu üstlenmeye hazırız (...) Sayın Merz derhal istifa etmeli ve ülkemizde yeni seçimlerin yolu açılmalıdır” dedi. 23 Şubat erken seçimlerinde ikinci olan AfD, son anketlerde Merz’in CDU/CSU ittifakının gerilerken AfD’nin oylarını artırdığı görüldü. AfD fiili olarak Almanya’nın birinci partisi durumunda. Sağlı sollu küreselci partiler AfD’ye karşı bir cephe oluşturmuş durumda.

Milliyetçi partinin bu derece güçlenmesi üzerine, geçtiğimiz hafta Almanya Federal Anayasayı Koruma Dairesi AfD'yi “aşırı sağcı” bir örgüt olarak sınıflandırarak istihbarat güçlerinin daha geniş ve kapsamlı bir izlemenin yolunu açtı. Bu gelişme partinin yasaklanmasının da önünü açıyor.

MERZ ‘RUSYA TEHDİDİNE’ KARŞI ÇILGINCA SİLAHLANMAYI SAVUNUYOR

Friedrich Merz koalisyon ortağı Sosyal Demokratlar (SPD) ile anlaşarak ve Yeşillerin de desteği l, Federal Cumhuriyet bütçesinin gelir ve giderlerinin borçlanmadan dengelenmesini öngören borç freni Anayasal bir değişiklik ile kaldırıldı. Merz’e göre 1 trilyon avro gibi bir para söz konusu. Bununla “iki özel fon” oluşturulacak ve “Rusya tehdidi” bahanesiyle “ülkenin ile silahlanması finanse edilecek ve altyapısı yenilenecek”. Dolayısıyla gelecekte savaş hazırlıkları için sınırsız harcama yapmak mümkün olacak.

Merz, Trump sonrası Avrupa ve dış politikaya ilişkin stratejik önceliklerini 23 Ocak 2025 tarihinde Körber-Stiftung Vakfı’nda yaptığı konuşmasında açıkladı. Merz, Avrupa’nın güvenliğinin coğrafi olarak dünyanın en büyük ülkesi olan Rusya tarafından şiddetli bir şekilde tehdit edildiğini, Avrupa güvenlik mimarisinin artık mevcut olmadığını, liberal demokrasilerle anti-liberal otokrasiler arasında bir sistem çatışmasının olduğunu ve Rusya ve Çin’in Birleşmiş Milletler ve Bretton Woods kurumlarının kuruluşundan bu yana halkların bir arada yaşamasını şekillendiren çok taraflı düzene karşı saldırıya geçmiş oldukları söylüyor.

RUSYA’YA KARŞI SALDIRGAN, İSRAİL’E DOST

“Dış ve güvenlik politikamızın mevcut araçlarıyla bu zorlukların hiçbirinin üstesinden gelemeyiz” diyen Almanya’nın müstakbel Başbakanı “bir politika değişikliğine ihtiyacımız var” diyerek bu değişikliği şöyle sıralıyor: Birincisi, caydırıcılığımızı ve savunma kabiliyetimizi yeniden tesis etmek; ikincisi, ulusal hareket kapasitemizi ve Avrupa egemenliğini güçlendirmek; üçüncüsü, Rusya'nın Ukrayna'daki işgal savaşını sona erdirmek. Bunun için bir “Milli Güvenlik Konseyi” kuracaklarını söylüyor. İsrail ile ilişkilerini güçlendireceğini ve “Gelecekte İsrail meşru müdafaa hakkını kullanmak için neye ihtiyaç duyuyorsa onu alacaktır” diye ekliyor.

Merz Başbakan seçilseydi Bugün ilk ziyaretini Fransa’ya yapacak oradan da Polonya’ya geçecekti.