Geleceğin liderleri yaz kampında buluştu ‘Bağımlılığa savaş açtık’

Türkiye Liseliler Birliği (TLB), bu sene 21-27 Temmuz tarihlerinde Muğla Datça’da düzenlediği 14. Geleneksel TLB Yaz Kampı’nı tamamladı.

Farklı şehir ve liselerden gelerek Datça’da buluşan liseliler; takım oyunları, spor turnuvaları, söyleşiler ve çeşitli etkinliklerle, dolu dolu bir hafta geçirdi. Sabah 7’de uyanıp güne sporla başlayan liseliler, kahvaltı için birlikte işe giriştiler. Alan güvenliğinden kamp temizliğine kadar her işten sorumlu olan liseliler, kampta birçok yeni tecrübe kazandı. Atatürkçü, milliyetçi, devrimci liselilerin kampı, liselilerin hayatında büyük izler bıraktı.

KARINCA MİSALİ ÇALIŞTIK

İlk kez TLB Geleneksel Yaz Kampı’na Mersin’den katılan lise öğrencisi Kemal Şimşek, kampta geçirdiği 1 haftayı şöyle anlattı: “Bu benim ilk kamp deneyimim oldu. Çok güzel anılar biriktirdik, karınca misali çalıştık. Eğitimler aldık, takım oyunları oynadık, gerektiğinde temizlik görevlerine de katıldık. Paylaşımın ve tartışmanın bol olduğu, zihinlerimizi açan bir ortam haline geldi kampımız. Kolektif yaşam biçimi olan imece kültürünü öğrendik. Bilgiler üzerine tartışmak, fikirler üzerine konuşmak, felsefe yapmak, siyaset tartışmak en çok keyif aldığım şeyler oldu.”

Kampa Bursa’dan katılan ve TLB’ye kampta üye olan İrfan Salih Deniz de şunları anlattı: “İmece ve kolektif yaşamı deneyimlemek çok güzel bir duyguydu. Hayatımın devamında işime yarayacak tecrübeler edindiğim için gerçekten mutluyum. Çadır kurmak için orada bulunan arkadaşların hemen yardıma gelmesi beni çok duygulandırdı. Kamptaki herkesin gönüllü olarak bir işe yardım etmesi; hem yeni dostluklar kurmak hem bir işi öğrenmek hem de hayatın ileriki dönemleri için önemli katkılar sunmak açısından çok kıymetliydi.”

‘İYİ Kİ ÜYE OLMUŞUM’

Büşra Avcı da TLB’ye kampta üye olanlardandı. Avcı, “TLB’nin Atatürkçü ve Kemalist bir topluluk olmasının yanı sıra tüm fikirlere açık olması beni etkiledi. Ne zaman üye olduğunuz, yaşınızın kaç olduğu önemli olmaksızın eğer bir fikriniz varsa bunu benimsiyorlar. Üye olduğunuz zaman büyük ailenin bir parçası olursunuz. Özellikle kamplarda ne yediğinizi, hasta olup olmamanızı, kısacası bir anne baba gibi düşünürler sizi. Kampta hem eğitim hem de eğlence bir aradaydı. Eğitimlerde herkesin katkısı başa yazıldı, bu çok etkileyiciydi. Takım oyunları da çok iyiydi, gerektiğinde bir tiyatro oyuncusu, gerektiğinde basına seslenen bir başkandım. İyi ki Türkiye Liseliler Birliği’ne üye olmuşum.” dedi.

‘TATİL YAPACAĞIM SANDIM...’

Türkiye Liseliler Birliği’ne neden üye olduğunu anlatan Evrim Pınar Gözel, “Sadece tatil yapacağımı düşünürken bir yaz akademisiyle karşılaştım. Geçirdiğim bir hafta bana çok şey kattı. Devletime ve milletime fayda sağlamak için örgütlü mücadeleye atılmaya, Türkiye'de gençlik hareketine yön veren Türkiye Liseliler Birliği'ne üye olmaya karar verdim.” diye konuştu.

‘BİZ’ OLDUK

TLB Ankara İl Başkanı Elif Şenel, kampta edindiği tecrübeleri şöyle anlattı:

“Takım oyunlarıyla yaratıcılığımızı konuşturduk, söyleşilerle bilgi birikimimizi en nitelikli şekilde arttırdık; milliyetçiliğin, devrimciliğin köklerine indik. Voleybol, masa tenisi, satranç ve daha birçok turnuva ile hafta boyu eğlendik. Turnuvalarla spor becerilerimizi geliştirdik.

“En önemlisi ben değil biz olmayı öğrendik. Ülkemizin en doğusundan en batısına ve hatta Cezayir'e kadar birçok arkadaşımız kampımız aracılığıyla bizlerle tanıştı ve aramıza katıldı. Yeni il ve ilçe başkanlıkları, temsilcilikler kuruldu, bayrak değişimleri gerçekleşti.”

‘Yarınlar bize emanet’

TLB Genel Başkanı Furkan Olga, kampı şöyle değerlendirdi: “Kampımızda, hayalini kurduğumuz Türkiye’nin bir haftalık fragmanını yaşadık. Kızılay’ın Muğla Şubesi’nin doğal afetlere karşı verdiği eğitim, yeşil vatan mücadelemiz açısından oldukça anlamlıydı. Eğitimlerde, başta Atatürk olmak üzere Türk devrimcilerinden aldığımız mücadele mirasını inceledik. Namık Kemallerin, Talat Paşaların, Yusuf Akçuraların ve daha nice Türk devrimcisinin vatan ve hürriyet mücadelesi için yaptığı fedakârlıkları bilincimize çıkardık. Sivas Kongresi’nde mandacılığı savunanlara karşı bir yıldız gibi parlayan Tıbbiyeli Hikmet’in bağımsızlık sevgisini yüzü aşkın liseliyle buluşturduk. Çanakkale siperlerindeki Türk-Kürt kardeşliğini kampımızda da yaşadık. Emperyalizme karşı iç cepheyi güçlendirmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kavradık. Sıra arkadaşlarımızı hayattan kopartan uyuşturucu ve sanal kumar bağımlılığına savaş açtık. Arkadaşlarımızı alın terinden uzaklaştıran, kendisine yabancılaştıran ve kolay yoldan para kazanmayı öğütleyen sistemin yalanlarına karşı üreticiliği kendimize kalkan yaptık. Kampımızda edindiğimiz tecrübeler ve öğrendiğimiz bilgilerle birlikte, ülkemizin bağımsızlığı, birliği ve bütünlüğü için daha çok çalışma hedefini önümüze koyuyoruz. Yeni üyelerimiz ve temsilcilerimizle mücadelemizi büyütüyoruz. Türkiye’nin yarınları bizlere emanet.”

Sonraki Haber