Gürcistan'da renkli kalkışma! Batı, iktidarı değiştirmek istiyor

Gürcistan’nın AB’ye katılımı müzakerelerini 2028’e kadar askıya alması tansiyonu yükseltti. Batı tarafından desteklenen protestolar daha da öteye götürülerek bir şiddet eylemine dönüştü. Eylemciler polisle çatışarak ortalığı savaş alanına çevirdi. Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, Avrupalı siyasetçileri Gürcistan’ın iç işlerine karışmak ve AB parasıyla şantaj yapmakla suçladı. ABD, Gürcistan’a ‘daha fazla yaptırım’ tehdidinde bulundu.

Yaşanan gelişmeleri Gürcü Siyaset Bilimci Şota Aphaidze Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi.

‘AMERİKA GÖSTERİCİLERİ AÇIKÇA DESTEKLİYOR’

Gürcistan'da tansiyon bir süredir yüksek, yaşanan gösterileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gürcistan'da siyasi gerilim giderek artıyor ve ülke yönetimiyle göstericiler arasındaki kriz derinleşiyor. Göstericiler amaçlarına ulaşana kadar gösterilerine son vermeyecekler. Göstericiler Batı tarafından çok güçlü bir şekilde destekleniyor (Amerika, Avrupa Birliği). Örneğin Amerika göstericileri açıkça destekliyor.

Gösteriler devam edecek çünkü iktidar ile muhalefet yani göstericiler arasında bir uzlaşma yok. Ve kendi siyasi hedeflerine ulaşmak için yangına körükle giden muhalefet bu durumu istismar ediyor. Kısmen muhalefetle hiçbir ortak noktası olmayan göstericilerı kullanıyor.

Bu gösterilere çoğunlukla muhalefetle hiçbir ilgisi olmayan, yani herhangi bir siyasi partiye üye olmayan insanlar katılıyor. Ancak Batılı muhalefet liderleri Gürcistan'daki hükümeti değiştirme amaçlarına ulaşabilmek için bu insanlardan faydalanmakta çok iyiler.

‘BATI KENDİ DEĞERLERİNİ DAYATIYOR’

Gürcistan hükümetinin temel stratejisini nasıl açıklarsınız?

Batı'nın bizzat kendisi Gürcü yetkililerle çatışmaya girdi. Dürüst olmak gerekirse, Gürcü Rüyası'nın Batı ile ilgili hiçbir stratejisi yok ve genel dış politikada Gürcü Rüyası'nın amacı pozisyonel egemenlik. Batı, Gürcü Rüyası'nı kabul etmediğinde ve eşit bir partner olarak tanımadığında, Gürcü Rüyası Batı ile çatışmaya girdi. LGBT propagandalarını yasaklayan yasaları ve ajan kanununu yürürlüğe koydu. Seçim kampanyasının bir parçası olan ve sadece Batı karşıtı bir karakter taşıyan bu yasalar, Gürcü Rüyası tarafından kabul edildiği zaman Batı ile Gürcistan yönetimi arasındaki krizi daha da derinleşti. Genel olarak; Batı stratejisi, Batı politikası - Amerika, Avrupa Birliği - kendi siyasi pozisyonlarını diğer ülkelere dayatıyor, yani diğer halkların değerlerini yok sayıyor ve kendi değerlerini diğer ülkelere empoze ediyor. Gürcistan da bunun istisnası değil, bizim toplumumuza da bunları uyguluyorlar.

‘AMERİKA KAFKASYA’DAKİ ETKİSİ KAYBETMEK İSTEMİYOR’

Batı, Gürcistan üzerinde ne gibi planlar yapıyor? ABD ve NATO, bu büyüyen eylemlerde hangi rolleri üstleniyor ve Gürcistan bu duruma karşı direnebilir mi?

Batı elbette kaybetmek istemiyor. Her şeyden önce Amerika Kafkasya bölgesi ve Gürcistan üzerindeki jeopolitik etkisini kaybetmek istemiyor çünkü Amerika son 30 yılda Gürcistan'da sözde sivil toplum ve demokrasinin geliştirilmesi ve diğer alanlara yönelik oldukça fazla mali yatırım yaptı.

Bu nedenle de Batı bölgeden ayrılmak istemiyor. Amerika şu anda Gürcistan'da bir şeyleri değiştirmek için uğraşıyor. Gürcü yönetiminde bir şeyleri değiştirmek için ve kendi yörüngesinden çıkmaması için Gürcistan toplumunda bir şeyleri değiştirmek için tüm kozlarını kullanıyor.

‘TRUMP GÜRCİSTAN’LA MÜZAKERE EDECEK’

Amerikan liderliğinin Biden dönemindeki şiddetli söyleminin Trump döneminde değişeceğini sanıyorum. Trump Gürcistan'ı geri kazanmaya ve Gürcü liderliğiyle müzakere etmeye çalışacak. Ve Trump'ın yapacağı şey büyük ölçüde bu olacak.

Peki Trump'ın Gürcistan'la ilgili politikaları nasıl şekillenecek? Avrupa Birliği de Trump'ın aynı şekilde davranacağını, şiddet içeren söylemini değiştireceğini ve Gürcistan yönetimiyle konuşmaya ve müzakere etmeye çalışacağını öngörüyor. Ve tüm bunlar Trump'ın göreve başlamasından sonra olacak. Ama öncesinde, yani göreve başlamadan önce, şu anda gösteriler var. Ve göstericiler de sıkılmış değiller. Bunun daha büyük gösterilere dönüşeceğini, Gürcistan'ın siyasetinde bir şeylerin değişeceğini, liderliğin değişeceğini düşünüyorlar.

‘CUMHURBAŞKANI KOLTUĞUNU BIRAKMIYOR’

Bu gösteriler yakın gelecekte yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini nasıl etkileyecek?

Bu gösteriler Cumhurbaşkanlığı seçimlerini muhalefet lehine etkileyecektir. Çünkü insanlar, özellikle de gösterileri destekleyen, oy veren gençler muhalefetin adayına destek vereceklerdir.

Burada ilginç olan şey, görev süresi şu anda sona ermekte olan mevcut Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin, görevinden ayrılmak istememesi ve makamını terk etmemesidir. Yani, cumhurbaşkanı görevinden ayrılmıyor. Bu durumun krizi daha da kötüleştirmek için yaratıldığı açık.

‘GÜRCİSTAN AVRUPA DEĞİL, UKRAYNA DEĞİL, AYRI BİR EGEMEN ÜLKE’

Göstericilerin Ukrayna ve AB bayraklarına da sarılmış halde oldukları görüyoruz. Bu konudaki yorumlarınız nelerdir?

Gösterilerde Ukrayna'nın, Avrupa Birliği'nin bayraklarını kullanan göstericilerin bölgedeki Rus etkisine karşı olduklarını, Batı dünyasından, Batı ile entegrasyondan yana olduklarını ifade etmeye çalıştıklarını anlıyorum. Bu biraz yanlış çünkü her şeyden önce Gürcistan vatandaşı olmalılar ve bizim ulusal sembollerimizi kullanmalılar. Avrupa, Ukrayna sembollerini değil. Çünkü Gürcistan Avrupa değil, Ukrayna değil, ayrı bir egemen ülke.

‘BATI PROPAGANDASI GENÇLERİ ETKİLİYOR’

Gürcistan’da yaşanan eylemler Gürcistan halkında bir tabana sahip mi? Bu eylemleri halk nasıl görüyor?

Çok ilginç bir gerçek şu ki, aslında toplumun büyük bir kısmı ve özellikle de gençler bu gösterileri destekliyor. Daha önce bu gençlerin herhangi bir partiye mensup olmadıklarını söylemiştim, sadece Batı propagandası onları çok güçlü bir şekilde etkiliyor. Avrupa Birliği ile bütünleşme konusundaki gerçek tabloyu tam olarak anlamasalar da Gürcistan'ın Batı yönündeki ilerleyişini destekliyorlar.

Gençler ve şimdi yetişkin göstericiler bile Avrupa Birliği'nin Gürcistan'ı ailesine kabul etmediğini anlamıyor. Avrupa, Gürcistan'ın Avrupa Birliği'ne entegrasyon sürecini kendileri askıya aldı ve şimdi her şeyi Gürcü Rüyasına yüklüyorlar. Burada bunun çok karmaşık ve uzun bir süreç olduğunu anlamak zorundayız. Türkiye 60 yıldır Avrupa Birliği'ne entegrasyon için bekliyor, kimse onları kabul etmiyor, kimse Gürcistan'ı da kabul etmeyecek.

Gürcistan'ı kabul etmek istemiyorlar ve NATO'ya alacak değiller. Gürcistan'ın Avrupa Birliği ile ortaklığın askıya alınmasıyla çok şey kaybettiğini düşünüyorlar. Ancak gerçekte öyle değil, aslında hiçbir şey kaybetmedik.