Hürriyet yazarlarından 'Batı'dan kopmayalım' kampanyası

Hürriyet'ten Murat Yetkin dün hürriyet.com.tr'de yayınlanan yazısında Obama döneminde ABD'nin hatalı davranarak Erdoğan'ı kaybettiğini ancak ABD'nin Trump döneminde Türkiye'yi yeniden kazanılabileceğini ileri sürmüştü. Yine bugün de benzer bir tutumu Hürriyet'ten Taha Akyol yinelemiş oldu. Akyol yazısında, “Türkiye’nin Rusya karşısında tek başına kalmayıp, Batı ile denge kurması, NATO desteğine sahip olması zorunludur.” dedi

Yetkin'in dün ki yazısındaki ilgili bölüm:

Obama, Erdoğan’ı kaybetti.

Ama ABD ve NATO Türkiye’yi kaybetmedi.

Türkiye’de, Erdoğan’a erişimi olan Avrasyacı grubunun idam cezası merkezli bir kampanyayı, ölümcül terör saldırıları üzerinden nasıl yönlendirmeye çalıştıklarını içeride ve dışarıda gören görüyor.

Obama’nın kaybettiğini Trump geri kazanabilir.

Akyol'un bugün ki yazısının ilgili bölümü ise şöyle:

Fırat Kalkanı’na Batı’dan, NATO’dan zaten bir itiraz yok. Rusya ile uçak krizi ardından Putin’le barıştıktan sonra bu siyasi ortam oluştu.

Halbuki uçak düşürme krizi sırasında Putin Ankara’yı ve AK Parti iktidarını şöyle suçluyordu:

“Mevcut Türkiye yönetimi uzun yıllardır ülkesini İslamlaştırmaya
yönelik iç politika izliyor; şimdi söz konusu olan daha radikal İslam’ı desteklemesidir.”(25 Kasım 2015)

Hatta DEAŞ’la petrol ticareti yapıyor diye de Ankara’yı defalarca suçlamıştı.

Bugün Putin neredeyse birinci dostumuz oldu, Ankara da beş yıldır gayrimeşru ilan ettiği Esad rejimini “Moskova Bildirisi” ile onayladı.

Putin, ABD’nin Suriye krizindeki pasifliğinden istifade ederek, Suriye’yi adeta kolonileştirdi.

Artık Ortadoğu’da “oyun kurucu” güç, öncelikle Rusya’dır.

KÜRT KARTI

Putin, bu noktaya gelmek için Türkiye’nin Batı’yla olan ihtilaflarından da istifade etti. Batı’dan gelen demokrasi ve hukuk eleştirileri tabii ki Moskova’dan gelmiyor.

ABD’nin PYD’yi desteklemesi fevkalade vahim bir hatadır, elbette Türkiye’nin güvenini sarsmıştır.

Fakat Putin ne yapıyor?

Erdoğan, Putin’le 10 Ağustos’taki görüşmesinde PYD ve PKK’nın Moskova bürolarını anlatmış, bunların kapatılmasını istemişti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, aynı gün “Rusya, PYD hassasiyetimizi dikkate alacak” diye açıklama yapmıştı.

Sabah gazetesinin 22 Ekim günlü manşeti şöyledir:

“Erdoğan’dan Putin’e uyarı: PYD ile sakın iş tutmayın!”

Fakat Rusya henüz bir tek adım bile atmadı.

Çok açık, bölgede nüfuz kazanmak isteyen güçler “Kürt kartı”nı kullanıyorlar!

NE ZAMAN ÇEKİLECEĞİZ?

DEAŞ terörüne gelince; insanları diri diri ateşe verecek kadar barbar ve vahşi bir zulüm makinesi... Dahası, Ortadoğu sosyolojisinde bu tür örgütlerin kolayca bitirilemeyeceğini de herkes söylüyor.

Böyle bir tabloda DEAŞ ve PYD karşısında Türkiye, güvenliğinin sağlandığını söyleyerek ne zaman Suriye’den çekilebilir?!

Herhalde kısa sürede değil!

Er veya geç, bugün kontrol ettiğimiz 2 bin kilometrekare Suriye toprağını kimlere bırakarak çekileceğiz?! Rusya ve Esad belli de diğer bileşenler kimler olacak?!

Hayati soru budur.

Türkiye’nin Rusya karşısında tek başına kalmayıp, Batı ile denge kurması, NATO desteğine sahip olması zorunludur.

Aydinlik.com.tr Yazı İşleri

Sonraki Haber